Hayalimdeki bölüm elbette daha güzel di. Aslında bir bölüm atmayacaktim fakat ısrarla isteyen okuyucularimi kırmak istemedim. Inşallah begenirsiniz. Yeni bir hikayede görüşmek üzere. Bana destek olan herkese çok ama çok tsk ederim. Yine gorusecegiz elbet. Duyuru yapacağım. Kısa ve öz oldu finalimiz. Gerisini siz okuyucularin hayal gücüne bırakıyorum. .
Elizin...**********************************
Düğün hazırlıkları hızla devam ediyordu. İstanbul’da gerçektende çok kalabalık olacak bir düğün için organizasyon şirketiyle anlaşmıştık. Bir ay içinde mükemmel iş çıkarmışlardı. Yavruağzı rrenginin her tonu kullanılmıştı çiftlik süslenirken.
Dicle straplez göğüs altında kalın pembe kuşaklı gelinlik seçmişti kendine ve gerçektende çok yakışmıştı o güzel vucuduna. Bende belimi komple dantellerle saran ve diz kapağımdan iki karış yukarıda kabaran zarif bir gelinlik seçmiştim.
Kadir koyu füme rengi bir takım , Destan ise beyaz bir damatlık giyecekti. Herşey çok güzel gidiyordu. Ruya da gibiydim. Diclenin bitmek bilmeyen bulantılarına benimkilerde eklenmişti. Sürekli kusuyordum ve ciddi anlamda zayıflamıştım.
Aklıma getirmek istemesemde hamile olma riskim vardı. Bu yüzden hazırlıklar sürerken organizasyon şirketinin müdürüyle çok anlaştıgım için ondan rica ederek bir hamilelik testiyle gelmesini kimseye söylememesini isemiştim.
Kadir ve Destan ufak bir iş için İstanbul’a gittiler ve bende kendimi tuvalete attım. Çift çizgiyi görmemle gözlerimden yaş akması br oldu. Hamileydim. Kalbim benden bağımsızdı sanki öyle güçlü atıyordu ki onda ki güç suan dizlerimde bile yoktu olduğum yere çöküp kalmıştım.
Birazdan kuaförler makyözler hepsi birden burada olacaktı. Ve ben bu şoku üzerimden bir türlü atamıyordum. Dicle.. Hemen Dicle’yi bulmalıydım. Ne zaman söyleyecektim Kadir’e bunu ben o bana akıl verirdi.
Odadan çıktığımda gözlerini üzerime dikmiş sabahlığı ve dağınık saçlarıyla karşımda aradığım insan duruyordu.
Koşup boynuna sarıldım ve ağlamaya başladım.Mutluluk göz yaşlarıydı elbette bunlar. “Bebeğin yalnız büyümeyecek.”dedim ve beni kendinden uzaklastırdığı anda çığlığı bastı.
“Dolunay,biliyordum. Biliyordum. Allah’ım bunu hemen Destan a Kadir’e söylemeliyiz.”diye bağırıyor beni kucaklıyordu.
“Dur dur dur şimdi söylemek istemiyorum. Bir aydır seni nasıl rahat bırakmıyorlar görmüyor musun. Yorulma diye düğün bile ypmayacaklar onlara kalsa. Burnumdan getirir Kadir tüm düğünü. Düğünden sonra söyleyeceğim.”dedim gözlerimi silerek.
“Dolunay buna inanamıyorum. Çocuklarımız da bizler gibi arkadas olacaklar. Seni çok seviyorum canım benim. Offf hayırrr offf bulanma bugun bulanma lütfen.”dedi ve kendini banyoya attı.
Bende mi böyle olacaktım. Gözüm korkuyordu onun cektıklerını düşündükçe.
Kapı tıkladı ve evin yardımcısı kuaförlerin bizi beklediğini söyledi Diclelerin odasında.. “Dicle ben odaya geçiyorum. İyimisin.”dedim. Çıktığında yine bembeyaz olmuştu ve yardımcıya dönüp. “Ne va ne yok yine gitti. Ufak bir sandaviç alabilir miyim?”dedi tebessüm ederek. Doymak bilmemesi ayrı ..
Saçlarımı lüle yapıp ensemde çok sık bir topuzda birleştirdi kuaför. Dicle buklelerini açık istedi. Güzel makyajlarımızda yapıldıktan sonra herşey tamamdı. Damatlar ortada yoktu birtek.
Bütün misafirler gelmeye başlamıştı. Orkestra hafif hafif müzik çalıyordu. Gözlerim Kadir’in arabasını arıyordu fakat hala ortada yoklardı.Tam telefonumu elime almış arıyordum ki. Arabası bahçeye giriş yaptı ve ikiside hızlı adımlarla hazırlanmış bir şekilde yanımıza koştular.
İkimizde ayakta onları bekliyorduk. Dicle ve Destan sımsıkı sarıldılar fakat Kadir bana yaklaşmamış kapının önünde gözlerime bakıyordu. O kadar güzel bakıyordu ki .. “Dolunay.”dedi ve rujuma bile aldırmadan hızla gelip dudaklarımı buldu. Sonra alnımı öptü.
“Çok güzelsin.”dedi kulağıma. “Hadi artık evlenelim.Çok bekledik.”diyerek Destan Dicleyi alıp odadan çıktı.
“Gerçekten benim olacaksın değil mi. Bu rüya değil.”dedi Kadir. Öyle güzel bakıyordu ki. Aklım başımdan gitmişti sanki. Elimi tuttu ve ben ağzımı açamadan beni aşağıya indirdi.
Tüm davetlilerin alkışları arasında nikah masasına oturduk ve Dicle ile Destan’ın kıyılan nikahını izledik. Sıra bize geldiğinde bebeği söylemek ve söylememek arasında gidip geliyordum.
Kadir’in gözlerime bakarak evet diyişi ayagına basısım beni öpmesinin ardından nikah cüzdanını alime aldım. Kulağına eğilip “ sana söylemem gereken birşey var “ dedim. Bana döndü Dicle Destan ve neredeyse tüm misafirler bize bakıyordu.
“HAMİLEYİM.” Dedim. Alkışlar ıslıklar Destan’ın sevinç naraları arasında Kadir’in sesinin çıkmamasına odaklanmıştım. Donmuş gibi bana bakıyordu. Elim elindeydi ve elimi bıraktı.
İçimden birşeyler kopup gidiyor gibi hissediyordum fakat yüzümü avuçlarının arasına alıp öpmesi içimi rahatlatmıştı. Kuagıma dogru yaklasıp. “sen şimdi hem karım hem bebegımın annesı mısın. Dolunay sen benimsin.. bana dünyaları verdin. Seni o kadar çok seviyorum ki.”dedi ve ilk dansımız için elimi tutup piste indirdi.
Yogun güvenlik altındaki düğünümüz takıla takıların sandıklardan taşması, çekilen fotograflarımız ve gelın cıceklerımız ıcın yarışan korumaların halleri,kahkahalarımız ,aşklarımız ve dogacak olan bebeklerımızın heyecanıyla geçip gitti..
Gözlerim ne Kadir den baskasını gördü o gece ne duydu sanki. Şuan kusmaktanbir hal olmuş şekilde elimde fotograflarımız yatagımıza uzandım Kadir’in bana mandalina getirmesini bekliyorum. Dicle de muhtemelen ayaklarına masaj yaptırıyordur.
Bekliyorum demişken odaya bir poşet mandalinayla giriş yapan Kadir den size selamlar var. Bir kızımızın olmasını benden daha çok istiyor. Ve artık sakin bir hayatımız var söylemeden edemeyeceğim. Bebeğimiz -bebeklerimiz- için yeni bir hayat insaa ediyoruz. Hepimiz için...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
Fiksi RemajaGözlerim dolunayın o eşsiz güzelliğini görüyor, kulaklarım geceye "günaydın" deyişini duyuyordu. penceremin sınırlarından ibaret olan hayatım, seninle can buldu yeniden, çölde su bulan umudu yitik birisi gibi. kırılıyorum, parçalanıyorum ve her sefe...