Akşam eve geldiğimde babam yine laptobunun başında oturuyordu. Yanına gitmeden odama çıktım.
Balkon kapısını açmadan karşıya baktım. Aybars çalışma masasında oturmuştu. Muhtemelen ders çalışıyordu. Onu küçüklükten beri sevip ona söyleyememek çok koyuyordu. Onu görünce dilim tutuluyordu. Nasıl onunla iletişime geçecektim ki?
Bilinmeyeni düşündüm. Bana arkadaştan öte duygular beslediği belliydi. O da bana mesaj atmakla başlamıştı işe. Ben de acaba Aybars'a...
Yatağa oturup bilinmeyene mesaj attım.
Alya: Hey bilinmeyen
Alya: Sence ne yapmalıyım?
Bilinmeyen numara: Ne ne yapmalısın?
Hayır ya, ona söyleyemem. Eğer beni seviyorsa duygularını incitebilirdim. Mesaj atıp fikir almak saçmalıktı.
Alya: Neyse boş ver
Bilinmeyen numara: Can ile fazla yakın değil misin??
Alya: Kıskandın :)
Bilinmeyen numara: Onu sevmediğini biliyorum
Bilinmeyen numara: Nefret ettiğini de
Bilinmeyen numara: Neden izin veriyorsun ona?
Bilinmeyen numara: Sana yaklaşmasına...
Alya: Dediğim gibi özel :(
Bilinmeyen numara: Tamam
Bilinmeyen numara: Ama eğer sana yaklaşmasını istemiyorsan yaklaştırma
Bilinmeyen numara: Gidecek misin peki?
Alya: Nereye?
Bilinmeyen numara: Onunla konsere
Alya: Giderim muhtemelen
(Görüldü)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üzgünüm, Seni Seviyorum ||Texting
Short StoryBilinmeyen numara: Sevmek mi sevilmek mi? Alya: Sevmek Alya: Çünkü sevmek benim elimde Bilinmeyen numara: Peki sevdiğin kişinin seni sevmesi elinde olsaydı kim seni sevsin isterdin? Annem... Alya: Tuzak sorular :) Alya: Pas Alya: Senin elinde olsayd...
