Üzgünüm, Seni Seviyorum ||Texting

113K Özel Bölüm

Bir daha bölüm gelmez dedim ama ben çok özledim burayı. Siz de özlediniz biliyorum swsksmdkzhn
O zaman bölüme uçun.

****

"Hamilesiniz."

Şaşkınca bana otuz iki diş gülümseyen kadın doktora baktım. Ne diyeceğimi pek bilemiyordum, nasıl tepki vereceğimi de.

"Yedi haftalık."

Doktor benim artık bir şey demem için bekliyordu ama ben donmuş bir vaziyette ona bakmayı sürdürüyordum.

"Bunu beklemiyordunuz herhalde?"

Aslında reglim gecikmişti. Yoğun dönemde olduğum için stresliydim bu yüzden geciktiğini düşünmüştüm. Mide bulantıları yüzünden de hasta olduğumu sanmıştım. Tunç birkaç kez hastaneye gel bir bakalım dese de zaman bulup gidememiştim.

Evlenmemizin üzerinden iki yıl geçmişti. Bu iki yıl boyunca çocuk sahibi olmayı istememiştik. İkimiz de işimize odaklanmıştık. Ben tiyatro oyunlarında yer alıyordum, Tunç ise hem babasıyla aynı hastanede çalışıyor hem de uzman olmak için sınava hazırlanıyordu.
Her ne kadar çocuk istemesek bile ben otuz olmadan çocuk sahibi olmak istiyordum. İsteğim gerçekleşmiş sanırım, yirmi sekiz yaşında hamileyim.

Bugün ise bir tiyatro oyunu için provadaydım. Prova sırasında bayılmışım, beni hemen en yakın hastaneye getirdiler. Hastanede açtım gözümü. Doktor yanıma gelmiş ve bu haberi vermişti.

"Yani..." dedim bir süre sonra. "Planlı değildi."

Güldü doktor. "Zaten böyle şeyler pek planlı olmuyor."

Ayağa kalktı. "Şöyle buyurun. Bebeğinize bakalım ultrasondan."

Sedire uzandım ve karnımı açtım. Jel gibi bir şey sürdü karnıma. Cihazı karnımda gezdirirken ekrana bakıyordu.
"Şunu görüyor musunuz?"
Ekrandaki küçük -bayağı küçük- bir şeyi gösterdi.

Şaşkınca ve heyecanla ekrana baktım ama bir şeyler göremedim.
"Nerede? Göremiyorum."

Doktor "Şurada." deyip işaret parmağıyla ekrandaki bir yeri gösterdi.

"E ama bu nohut kadar bile değil."

Şaşkınlığım karşısında doktor güldü.
"Daha yedi haftalık. Merak etmeyin, dokuz ay, on gün boyunca gelişip karpuz kadar olur."

****

Hastaneden çıkıp tiyatro binasına gelene kadar arkadaşlar benden neden bayıldığıma dair açıklama bekliyordu. Kan şekerim düşmüş gibi şeyler desem de pek inanmamışlar çünkü ağzım kulaklarımdaydı. İnsan kan şekeri düştüğü için bu kadar mutlu olmazdı, değil mi?
Onlara hamile olduğumu sonra söyleyecektim çünkü ilk önce Tunç'a söylemek istiyordum. Acaba öğrenince ne tepki verecek? Ya da ona hiç unutamayacağı bir şekilde söylemek daha iyi olacak. Hem intikamımı da almış olurum. O bana bilinmeyen bir numaradan mesaj atmıştı, ben de ona küçük bir oyun oynayacaktım.

Provadan sonra hemen çıkıp arabaya atladım. Hale'yi arayıp Tunç'a yapacağım sürprizi anlattım. Dediğine göre ağzı açık beni dinlemiş. Bu sürpriz yılın sürprizi olacaktı. Ama önce bir şeyi halletmem gerekiyordu. Önüme çıkan ilk telefon mağazasına girdim. Kendime yeni bir hat aldım. Neyse ki telefonum çift hatlıydı. Arabada hemen taktım hattı telefonuma. Heyecandan elim, ayağım birbirine dolanmıştı.
SMS olarak Tunç'a mesaj attım.

Bilinmeyen numara: Senden hamileyim

Mesajı atıp beklemeye başladım. Ama bir türlü mesaj gelmedi. Saat akşam yediye geliyordu, meşgul olmalıydı. Eve mi gitsem ya? Ne zaman gelecek ki eve? Bugün hiç konuşamadık da.
Tam arabayı çalıştırdım yola çıkacağım mesaj geldi.