"Özür dilerim!" Kendine gelen Okyanus hızla ayağa kalkıp bizden uzaklaşırken hala şok olmuş bir şekilde karşımdaki Deniz'e bakıyordum.
"Deniz?"
"Doğum günün kutlu olsun." Utangaç bir gülümsemeyle elindeki paketi bana uzattı. Önce pakete sonra tekrar ona baktım.
"Bugün doğum günüm değil. Benim doğum günüm 30 hazirandı ve sen yoktun. Bir mesaj bile atmadın. Şimdi gelip hediye aldım doğum günün kutlu olsun diyemezsin."
Kollarımı göğsümde buluşturup ciddi bir ifadeyle bakmaya devam ettim. Oysa haklısın dercesine başını yere eğdi.
"Senin farklı olduğunu düşünmüştüm Deniz. Şimdi öyle olmadığını görmek çok koydu." Onu orada bırakıp tekrar kafeye doğru adımladım. Arkamdan gelmiyordu.
Tam kapıyı açıp içeriye gireceğim sırada büyük bir gürültü koptu.Arkama döndüğümde yanımızdaki çöp tenekesi yerdeydi. Tek yerde olan o değildi. Deniz de yere çökmüş hüngür hüngür ağlıyordu.
"Deniz?" Telaşla önüne çöktüm ve ellerimi diz kapaklarına koydum.
"Deniz bana bak!" Oysa elleriyle yüzünü kapatmış ağlıyordu.
Bileklerinden tutup ellerini yüzünden çekmeye çalıştım.
"Ne oldu? Deniz cevap ver!"
"Haklısın doğum gününü kutlamalıydım ama yapamadım çünkü o günlerde annemin yanında yoğun bakımdaydım. Annemle son günlerini geçiriyordum. Doğum günün değil o günün tarihi aklımdan çıkmıştı."
Kaşlarımı çattım.
"Son günleri derken?"
"Lan benim annem öldü!" Bir anda bağırmasıyla sokaktaki bir kaç insan bize dönerken hızla onu kendime çekip sıkıca sarıldım.
"Özür dilerim Deniz ben bilmiyordum."
Oysa cevap vermeden hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam etti.
"Başın sağolsun. Ne zaman öldü?"
"Bir hafta önce."
Daha fazla bir şey sormadım öylece sarıldık biraz daha ağladı bense teselli cümlelerini sıralamak yerine sadece sarıldım.
Deniz bana sarılmayı bırakıp aldığı pakete uzandığı sırada kafenin kapısı açıldı.
"Emre! Bu sümsük Müge'yle ne işin var senin aşkım? Müge seni sürtük hani bana âşıktın!" Eröl'ün cırlamalarının eşliğinde Müge ve Emre gülerek kafeden çıktılar. Erölde arkalarından bağırıyordu.
"Emre! Bak senin için kız olacağım ama! Lan bir dönüp bakınsanıza Bana!"
"Görüşürüz Eröl!" Diyerek Eröl'e öpücük atan Müge sonra Emre'nin koluna girdi ve beraber çağırdıkları taksiye bindiler. Araba uzaklaşırken Erölse arkalarından biraz bakıp omuzlarını düşürerek tekrar kafeye girdi.
"Lan benim beğenmediğim Müge gitti Emreyi tavladı anasını satim."
En son söylediği bu cümlenin ardından gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken Deniz'in dudaklarının biraz kıvrıldığını fark edince dayanamayarak güldüm. O da gülerek burnumu sıktı.
"Geçmiş doğum günün kutlu olsun o zaman Irmak." Uzattığı paketi elime aldım ve gülümsedim.
"Teşekkür ederim."
Paketi açtıktan sonra içinden çıkan büyük plaketle kaşlarımı çattım.
"Yılın salağı falan yazıyorsa seni gebertirim Deniz." Bilemem dercesine dudaklarını büzdüğünde gülerek plaketi açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkizin Varsa Konuş!
HumorMizah #5 Gittiği düğünde düğün pastasını mahveden, yanlışlıkla bikiniyle mescite giren, yaşlı teyzelerini öpüşürken basan, kimin eli kimin cebinde anlayamadığınız karmakarışık aşk hayatları ve entrikalarıyla ikizlerin hayatına hoşgeldiniz. **Bol kah...