Medyada parodilerin bir kaç itirafı var!
"Hayatım kusura bakma geciktim Güneş hastalanmıştı." Diyerek masamıza doğru gelen Denizle gözlerimi kapattım ve derin bir nefes verdim.
Gelmişti!
"Geldin!" Diye sevinçle ona sarıldığımda gülerek sarılışıma karşılık verdi.
"Aksi gibi bir ihtimal olamazdı." Dedikten sonra geri çekildi ve onu görmesiyle ayağa kalkan Nehir'in elini sıktı.
"Sen ikizi olmalısın. Dur tahmin edeyim adın Nehir değil mi?" Dediği şeye Nehirle beraber güldük ve yerimize oturduk.
"Sende Deniz olmalısın Irmak senden çok bahsetti." Dediğinde Deniz göz ucuyla bana bakarken gülerek Nehir'in ağzını aramaya girişti.
"Öyle mi ne dedi?"
"Yakışıklı olduğundan falan bahsetti işte."
Boşboğaz Nehir'in boğazını sıkmamak için oturduğum sandalyenin kolunu sıkarken geçiştirmek istercesine güldüm.
"Abartıyor." Diyerek Deniz'e açıklama yaptığımda hııı dercesine başını salladı.
"Tıp mı okuyorsun? Aslında bende tıp istiyorum çok zor diyorlar doğru mu?" Diye merakla sıralamaya başlayan Nehirle koyu bir sohbete dalan Deniz'i izlerken Nehir'e gayet kibar bir şekilde cevap vermesi ve ara ara göz ucuyla bana bakıp gülümsemesi falan ne bileyim samimi gelmişti.
Ciddi olabilirdi.
Yani bana aşık olduğu konusunda.Burcu'ya işaret vererek hepimize çay ve kurabiye getirmesini söyledikten sonra arkama yaslandım ve bende Deniz'i dinlemeye başladım.
Tıp okumanın zor ama güzel olduğundan falan bahsediyordu.
Karşısındaki kızın her türlü zorluktan sıyrılabileceğinden haberi yoktu tabi.
Nehir bir şeyi isterse mutlaka alırdı.
Bunu Okyanus olayında çok iyi anlamıştık.
Şimdi Deniz'e göz diksin onu da rahatlıkla elde ederdi.
Şeytan tüyü vardı kızda mübarek.Burcu siparişlerimizi getirip masaya koyduktan sonra bana ve Deniz'e gülümseyerek masadan ayrıldı.
Nehir çayını yudumlarken yüz yılın sorusunu sordu.
"Eee siz nasıl tanıştınız?"
Deniz'e sen anlat dercesine baktığımda arkasına yaslandı ve kolunu omzuma attıktan sonra anlatmaya başladı.
"Ben arkadaşlarla doğruluk cesaretlilik oynuyordum işte. Cesareti seçince git bu soğukta denize gir dediler. Girdim bende bu arada Irmak ta suya taş atıyor. Neyse attığı taş kafamda sekiyor bu arada Irmak ta suda sektirdiğini sanıp efeleniyor falan neyse işte en son tam denizden çıkıyorum baya hızlı attı kafam yarıldı nerdeyse işte orada biz tartışırken kafamı bir kaldırdım Irmak'ı görünce daha önce onun kadar güzel bir kız görüp görmediğimi düşündüm ilk sonra işte Irmak'a bunu söyledim sağlam bir yumruk attı falan öyle yani zamanla bu hale geldik."
Ne kadar güzel bir tanışma hikayesi Ama!
Nehir de gülüyor.
"Ay ben seni çok sevdim Deniz ya! Bizim Irmal sonunda iyi birini bulabilmiş." Diyen Nehirle Deniz'in oradaki küçük ayrıntıyı fark etmemesi için içimden dua etmeye başladım.
"Sonunda iyi biri derken Irmak'ın eskiden sevgilisi falan mı vardı?"
"Ya Deniz sen çayını içsene soğuttun bak aaa!" Diye araya girerek Nehir'e sus dercesine gözlerimi belerttim.
"Ya Nehir'e bişey-"
"Sorma Nehir'e birşey şu an o çayı içmen gerek çay soğuduğunda vitaminleri eksiliyor ve bu erkeklerde erken menopoza sebep oluyor anladın mı beni Deniz? Bu yüzden gelecekteki minnoşlarımızın olmasını istiyorsan bu çayı içmelisin yoksa tıp fakültesini bitirene kadar menopoza girersin ve biz çocuk sahibi olamayız bunu ister misin Deniz? Bu çocuklarımıza çay kürtajı yaptırmak gibi bir şey olmaz mı? Sonra rüyana girerler bak baba neden o çayı içmedin diye Deniz iç o çayı ve sus. Çay susarak içilir. Çay kutsaldır. Çay aslında cennetten gelen bir sudur insanlar çay içerken konuşmamalıdır Nehir de bu yüzden susacak öyle değil mi Nehir?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkizin Varsa Konuş!
HumorMizah #5 Gittiği düğünde düğün pastasını mahveden, yanlışlıkla bikiniyle mescite giren, yaşlı teyzelerini öpüşürken basan, kimin eli kimin cebinde anlayamadığınız karmakarışık aşk hayatları ve entrikalarıyla ikizlerin hayatına hoşgeldiniz. **Bol kah...