İkizin Varsa Konuş!

İVK! 64

Bölüm 5600 kelime olduğu için yazım yanlışı olabilir affedin 😂 iyi okumalar ❣🎉

Hazırladığım çantaya dolabımdan elime ilk gelen kıyafetleri aceleyle doldururken telefonumun çalmasıyla ofladım.

"Deniz mi?"

Nehir telefonumu eline alıp ekrana baktıktan sonra hayır anlamında başını salladı.

"Kim söylesene! Zaten acelem var geç kaldım."

"Caniko arıyor."

Kaşlarımı çattım. Niye arıyordu ki? Aslında görüşmeyeli de baya olmuştu. En son Eröl ile sevgilicilik oynuyordu maceraya atılmayı seven çatlak beyimiz.

"Tamam ben sonra ararım onu acelem var şimdi."

Nehir anlam veremediğim bir sırıtmayla aramayı reddetti. Kaşlarımı çattım.

"Ne sırıtıyorsun sen?"  Hemen kendini topladı.

"Aklıma Eröl ile sevgili olması geldi ona gülüyorum."

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Tamam tutma beni acelem var."  Diyerek şifonyerimi açtım ve içinden şarj aletimi, deodorantımı ve tarağımı alıp çantaya tıktım.

"Sence unuttuğum bir şey var mı?" 

"Yani yok gibi. Aman zaten 2 gün boşver."

Aynen dercesine başımı salladım ve çantanın fermuarını çektim. O sırada Nehir'in elindeki telefonum tekrar çaldı.

"Gene o mu?"

"Yok bu sefer Deniz."  Yüzümü buruşturdum.

"Aşağıya geldi ve ben daha giyinmedim bile. Yani hadi ben alarmı duymuyorum sen niye beni uyandırmıyorsun ki?"

"Ne bileyim kızım ben sizin sabahın körü yola çıkacağınızı?"

Ona ters bir bakış atarak telefonumu elinden aldım ve açarak kulağıma götürdüm.

"Uyanamamışım. Biraz bekle aşağıda."

"Bak Irmak, telefon genelde efendim veya alo diyerek açılır ama sen her defasında ya emir veriyorsun ya da tersliyorsun."

"Deniz geç kaldık sen hala dır dır ediyorsun. Tamam bekle aşağıda iki dakika geliyorum. Kibarlık derslerini sonraya sakla."  Diyerek telefonu yüzüne kapattım ve dolabımı açtım.

"Bu çocuğa böyle davranıyorsun ya ayıp ediyorsun. Çocuk resmen üzerine titriyor sen karşılığında kabalık ediyorsun. Kusura bakma ama çocuğun sana olan sevgisini ve ilgisini suistimal ediyorsun." 

Askılıktan kısa kollu mavi gömleği çıkartırken göz ucuyla ona baktım.

"Sana ne Nehir? Sen kendi ilişkinle ilgilensene."  Söylediğim şeyle kaşlarını çattı.

"Ne ilişkisi be ilişkim falan yok benim."  Alayla gülerek başımı salladım.

"Sen öyle diyorsan."

"Ben senin iyiliğin için söylüyorum salak. Deniz de sabır küpü değil elbet bir gün bıkar."

Ona bakarak dudaklarımı büzdüm.

"Bak Nehircim, o beni böyle kabul etti ve sevdi. Yani o buna zaten alışık. O yüzden bunları sorun etmiyor o sen merak etme. Zaten ilişki böyledir. Ben onu olduğu gibi kabul ederim o da beni. O bu tavırlarıma bozulmuyor bozulsa öyle davranmam zaten."

"Ne yani? O senin üzerine o kadar titriyor sen de biraz ona karşı öyle olsan ölür müsün?  Deniz bunu hak etmiyor mu? Ya da hiç öyle olmanı istemediğini mi sanıyorsun."