TOP
"Lafı uzatmayı sevmem TOP. Kai'nin sana olan borcunu ödemediğini duydum. Bunu ona ödeteceğini biliyorum. Şansa bakki benimde ona ödetmem gereken şeyler var. " Biraz düşündükten sonra hatırladım. O akşam Kai'ye malları vermeye gittiğimde aralarında bir kavga vardı. Taemin'le birlikte dayak yiyen güzel çocuk... Birlikte olmalıydılar. Oh, bu ciddi bir olaydı. Çocuğu öldürmüş olduklarını söylemesine bile gerek yoktu. Koltukta hafifçe doğruldum. Bunun için bana geldigine göre almak istediği intikam... Çok büyük bir intikamdı. Bunları düşünürken aklım birkaç gün öncesine gitti. Kris'ın Kai'ye zarar vermemem için kafasına silah dayadığı güne... Korkudan kalbimin kıçımda attığı güne Kai'den intikam almalıydım. TOP kendisine yapılan saygısızlığa göz yumacak bir imaja sahip değildi. Ancak... Bunu Kai'ye zarar vermeden yaparsam Kris'in dediklerine karşı gelmemiş olacaktım. Tek yapmam gereken Kai'nin canını yakmaktı. Taemin ve Sehun'un çetesinden olduğunu tahmin ettiğim Luhan karşımdaki kanepede yan yana oturuyorlardı. Luhan orta boylarda, sarışın, sevimli bir yüze sahip olmasına rağmen erkeksi bir tipti. Kris'e sahip olmasaydım onunla ilgili farklı planlarım olabilirdi. Luhan kollarını göğsünde birleştirip bacak bacak üstüne atmıştı. Rahatsız görünüyordu. Taemin ise zayıflamıştı. Hemde çok. Tamamen çökmüş görünüyordu. Uyuşturucu çekmiş birini gözünden anlayabilirdim. Gözlerinin altı morarmıştı. Vücudunda görebildiğim kadarıyla yaralar vardı. Başkası tarafından yapılmadığına emin olduğum yaralar. Gergin ve heyecanlıydı. Sol bacağını sürekli sallayıp duruyordu.
" Aklından ne geçiyor Taemin? Ona nasıl zarar verebileceğini biliyor musun? " Taemin başını geriye yaslayıp soğuk bir kahkaha attı. " O piç benim en yakın arkadaşımdı TOP. Onu kendisinden bile iyi tanıyorum. En gizli korkularını bilirim, yaşadığı tüm ilkleri, tüm mutluluklarını. Senin gibi biri nasıl olurda ona en çok zarar verebilecek olan şeyi bilmez?" Tek kaşımı kaldırdım. " DO Kyungsoo." Ben ne olduğunu anlamamıştım. Kimdi bu? Babası mı ? Kardeşi mi? Soyadı aynı değildi. Ancak Luhan onu tanıyor gibiydi. Gözleri kocaman açılmış bir şekilde Taemin'e bakıyordu.
" NE? " Nefesi kesilmişti. " Gerçekten bunu yapacak mıyız Tae? "
" Kim bu Kyungsoo? " Sabırsızlıkla sordum. Taemin bakışlarını bana dikti. " Kardeşi her şeyden çok değer verdiği sahip olduğu tek şey olan kardeşi. " Kafamdaki soru işaretlerini görmüş olmalıydı. " Soy isimlerinin aynı olmadığını fark etmiş olmalısın.Onlar öz kardeş değiller. Do, Kim ailesinin evlatlık oğlı. Jongin 5 yaşındayken annesi hamile kaldı. Jongin belki de dünyadaki en mutlu çocuktu. Kardeşi olacağı düşünce onu mutluluktan havalara uçurmuştu. 8 ay sonra annesi doğum yaptı.Bebek… Düştü. Annesi kahroldu. Ancak bunu Jongin’e söylemediler. ” Hafifçe güldü. “ Jongin bir çocuğun anne karnından 4 yaşında doğamayacağını anlamayacak yaştaydı. Kyunsoo’nun öz kardeşi olmadığını tabi ki yıllar sonra öğrendi ve ölen kardeşini de. Ancak Kyunsoo’ya hiç üveymiş gibi davranmadı. Asla aksine onu hep korudu. DO astım hastası. Ve Jongin ona bu yzden zarar gelmesinden ölesiye korkuyor.” Konuşma bittiğinde duyduğum şeylerin etkisinden kurtulmaya çalıştım. Devil Hunter Kai… Tanrım. Taemin’e bakmak için kafamı kaldırdığımda Luhan’ın şok olmuş suratıyla karşılaştım. Taemin’in anlattıklarını bildiğini düşünmüştüm. “ ONA NE YAPACAKSIN TAE? ” Luhan’ın sert ses tonuna rağmen Taemıin ifadesinin bozmadı. “ Ben yapmayacağım Xiao Lu, biz yapacağız. Eğer beni yüz üstü bırakmaya kalkışacak olursan kafanı kopartırım. Kaybedecek hiçbir şeyim yok! ” Konuşurken sinirlenmişti. Luhan öfkeyle ayağa kalktı. “ BENİM SENİNLE ANLAŞMAM KAİ ÜZERİNEYDİ. OLAYLA HİÇBİR ALKASI OLMAYAN BİR ÇOCUĞU GEBERTMEK ÜZERİNE DEĞİL! ” Taemin’de ayağa kalktı. “ SENİN DERDİN NE LUHAN? ÇOCUĞA AŞIK FALAN MISIN YOKSA? ” Luhan öfkeyle Taemin’in yanına gelip yakalarını kavradı.” EĞER LANET BEYNİNDE BÖYLE BR ŞEY VARSA SİKTİR ET GİTSİN ! SONUÇLARI KATLANILMAYACAK KADAR AĞIR, İNAN BANA. ” Taemin!in sesi sonlara doğru çatallaşmıştı. Yüzüne baktığımdaysa gözlerinin dolmuş olduğnu gördüm. Luhan ise elleri onun yakalarında donakalmıştı. “ Tae…? ” “ İKİNİZDE KESİN SESİNİZİ ! “ Odada yankılanacak şekilde bağırmıştım. Luhan hemen ellerini çekip bana döndü. Taemin de derin bir nefes alıp kolunun tersiyle gözlerini sildi. “ Luhan kafandan geçen çıkan buharları dindir. Taemin sende aklındakileri bir an önce anlat. Bu iş bir an önce bitsin istiyorum.”
KAİ
“ Tak! Tak! ” “ Kai! ” “ Yah Kai! ” “Ring. Ding. Dong ” “ KİM JONGİN ” Birbirine karışan lanet seslerle gözlerimi araladım. Gördüğüm rüyadan uyanmak hiç istememiştim. Mutlu hissettiğim birkaç andan biriydi bu. Kısa süreceğinin farkındaydım. Gerinerek yataktan kalkıp kapıya ilerledim. Biri kapıyı açmam için kıçını yırtıyordu. Elimle ensemi ovarak kapıyı açtım. Gelen Kris’ti. “ Vaah adamım! Nerelerdeydin? Kaç gündür- ” Suratıma yediğim yumrukla geriye doğru birkaç adım sendeledim. Şaşkınlıkla kafamı kaldırıp Kris’in ifadesiz yüzüne bakışlarımı diktim. Ellerimi iki yana açıp “ Ne yaptım? ” dercesine baktım. Bunu neden yapmıştı? Soğuk bakışları bir süre sonra yumuşadı. “ Bunu hak etmiştin. ” “Siktir Kris. Bana vurmaya nasıl cesaret edersin? ” Kris kahkaha attı. “ Senden en fazla götümden korktuğum kadar korkuyorum Jongin. Taemin ve Minho’ya olanlardan sonra Sehun’un altında inlediğin için bunu gerçekten hak etmiştin.” Birkaç adımla yanına gelip suratına sert bir yumruk geçirdim. “ Bunu biricik ‘ Seunghyun‘undan ‘ mı öğrendin? ” Kris’in suratının girdiği şekle karşılık kahkaha attım. “ Şeytan’dan bir şey gizleyemezsin Kris. İkimizde mükemmel hayatlar yaşamıyoruz.” Konuşmaya devam etmeden önce açık olan kapıyı kapattım. “ Minho’ya olanlardan memnun olduğumu mu sanıyorsun? Taemin… Benim en yakım arkdaşımdı. Onu kendisinden daha iyi tanıyorum. En gizli korkularını bilirim, yaşadığı tüm ilkleri, tüm mutluluklarını. Kendi ellerimle onun hayatını mahvetmek benim için kolay mı oldu zannediyorsun ? Bütün bunlar olduğu için her gün ölüyormuş gibi hissediyorum.Ben tam bir piçim. ”
