PANİK ATAK

PA- 17

PANİK ATAK (17.BÖLÜM) 

 Imm çilek tadı vardı dudaklarında. Hoştu. 

 Ozan'ın yumuşak ellerinin saçlarımda gezindiğini hissettim.

"Çok güzelsin Almira. "

diye mırıldandı. Sanki büyülenmiştim, ona karşı koyamıyordum. Ozan bu sefer eğilip yanağımı öptü ve fısıldadı:

"Yanılmamışım, sana aşığım."

Hiçbir şey düşünemiyordum. Tek düşünebildiğim o ve onun tatlı çilek kokusuydu. Çilek ve limon gibi...

Birde karanlıkta ışıldayan güzel mavi gözleri...

 Ona vurmalıydım!

 Bunu Hande'ye nasıl yapardı pislik!

 Ona vurmak için kaldırdığım elimi tuttu ve avuç içimi öptü.

"Hemen tepki gösterme. Sadece biraz düşün... Eğer istersen ben Hande'den ayrılmaya hazırım. Rahatsız olacaksan eğer gizli de devam edebiliriz?"

 Tepki göster Almira!

 Vur ona!

"Tamam."

dedi ağzım. Neden erkeklerin beni bu kadar etkilemelerine izin veriyordum? Barış beni bu yüzden kullanabilmişti ve Anıla bu yüzden güveniyordum. Şimdi de en yakın arkadaşımı boynuzluyordum. 

 Onun Ozanına sarılıyordum. Kollarım sahiden ne ara dolanmıştı boynuna?

 Onun Ozanını öpüyordum. Aynı bir zamanlar Duygu'nun benim Burağıma sarılıp öpmesi gibi.

"Sonra görüşürüz. Yurttan çıkma aklım sende kalmasın oda dön."

diye fısıldadı Ozan, tekrar beni öpmeden önce. Ve gitti.

***

 "Az önce tam bir sürtük gibi davrandın."

dedi Sevil yanıma otururken.

"Tuhaftı."

dedim sadece. Gerçekten tuhaftı...

 "Tuhaftı ama farklı değildi. İnsan psikolojisi... Yaşadıklarına bakılırsan sen kendine güvenli ve hoş kokulu bir liman arıyorsun."

dedi. Onun ağzından mı dökülüyordu bu felsefi sözler? 

"Anıl var zaten."

dedim.

"Anıl sert. Kaba, pis ve dengesiz. Ozan öyle değil senin yerinde olsam bende karşı koyamazdım Almira. Suçlama kendini..."

diye ekledi omzumu sıkarken.

"Ozanla görüşmeyeceğim!"

dedim kararlı bir tavırla. Evet bu çok yanlıştı. Hoş ve heyecan verici olsa da yanlıştı.

Sevil sırıttı.

"Emin misin? Çocuk hem çok taş hemde bayağı zengin. Range rower'ı var, zevkli de."

Güldüm:

"Ve çok iyi öpüşüyor."

diye ekledim. Sevil kafasını geriye atıp kahkaha attı.

"Aman Ozanın keyfini biraz da sen sür. Handeyle uzun zamandır beraber."

 Hande...

 Şuan yemekhane de bana attığı tokadı dibine kadar haketmiştim.