FİNAL

40.2K 2.1K 1.4K
                                    



PANİK ATAK  (27.bölüm)

FİNAL

Arda saçlarımdan tutup kafamı yerde ki taşlara çarptı.

"Ben böyle planlamamıştım! Anıl girmemeliydi işin içine! Ve Barış açığa çıkmasaydı herşey farklı olacaktı! Her şey! Adamımı kandıramayacaktın, arkadaşlarımı öldürmek zorunda kalmayacaktım! Her şey senin suçun!"

diye bağırdı, ağzından saçılan tükürükler her tarafıma bulaşmıştı iğrenç! Onu duymuyordum, söylediği hiçbir şey umrumda değildi... Ya da yapacağı hiçbir şey. 

 Tek düşündüğüm Anıl'dı. Lütfen ölmemiş olsun.

Lütfen.

 PAT!

 Bir polisin ateşlediği kurşun, Arda'nın kafasını delip geçti gözlerimin önünde. Arda öldü. 

 Güç toplayarak olduğum yerden Anıl'a doğru süründüm. Kendi kanının oluşturduğu gölde hareketsiz yatıyordu.

 Omuzlarına yapışıp nefes almaya çalıştım.

"Anıl? Anılll."

Ses vermedi. 

"Anıl?"

diye sordum tekrar titreyen çenemi ve boğazımdan yükselen hıçkırıklarımı bastırmaya çalışarak. 

 Serhat ta Anıl'ın diğer tarafında dikiliyordu. Serhat inleyerek kaldırdığı koluyla Anılın omzunu dürttü:

"Lan uyansana. Alt tarafı bir bıçak lan, kaç defa bıçaklandık biz. Hangisi bizi öldürdü lan?"

dedi güçlü kalmaya çalışarak. Anıl tepki vermedi.

 O sırada acil servis ekipleri sardılar her yanı ve polisler. Bir kadın omuzlarımdan tutup beni kaldırdı, ve sedyeye yatırdı. Anılın başına giden sağlık ekiplerine baktım, bir tanesi nabzını ölçtü:

"Çok yavaş. "

diye mırıldandı. Ardından onu da kaldırıp sedyeye yatırdılar. 

Ölmemiş. Hala yaşıyor...

***

 Gözlerimi açtım, hastane odasında tek başımaydım. Neden yanımda kimse olmadığını düşündüm... Annem, teyzem, bir polis yada başka biri...

 Vücudum da hiç ağrı hissetmiyordum, ayaklandım ve odanın karşısında ki boy aynasın da  kendime bakındım.

Üzerimde neden hastane kıyafeti yoktu?

Bembeyaz bir elbise vardı, saçlarım özenle maşalanmıştı ve yüzüm makyaj olmamasına rağmen parlıyordu. Yalın ayak hastane odasından çıkıp koridora geçtim, hiç kimse yoktu. 

 Odalara bakındım. Bomboş.

 Ne bir insan ne bir ses... Hiçbir şey.

 Ellerimi yumruk yapıp kalbimin üzerine bastırdım, korkudan aklım çıkacaktı... Neredeydin neler oluyordu?

 Bir kaç koridor daha ilerleyince , bazı sesler duymaya başladım. 2 kişinin konuşmasıydı. Koşarak yanlarına gittim. 

 Yoğun bakım ünitesinden geliyordu. İçeri girdim, yatakta yatan Anılı görünce kalbim duracaktı neredeyse. Hala yaşıyordu neyse ki... 

 O sırada konuşanlara çarptı gözüm. 2 doktor, biri bayan biri erkek.

"En fazla 2 saat dayanır kalbi. Bıçak darbeleri tüm organlara zarar vermiş. Bir tanesi bile düzgün çalışmıyor. İyileşmesi imkansız, belki kalp nakli diyeceğim ama diğer organlar? "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 24, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PANİK ATAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin