PANİK ATAK (3.BÖLÜM)
Kapının kilitlenmesinin üzerinden bir kaç dakika geçmişti ki, kapı tekrar açıldı.
Bir kaç adım geriledim ama kapı açıldığında psikopatı değil, karşımda bir başkasını görünce rahatladım. 2 kişiydiler. 2 erkek.
Koyu siyah saçları olan, koşar adımlarla yanıma geldi:
"Sen iyi misin?"
diye sordu endişeyle.
"Evet iyiyim."
diye mırıldandım.
"Serhat seni neden buraya getirdi?"
diye sordu kapının orada duran sarışın olan.
"Serhat kim?"
Acaba o dövmeli çocuktan mı bahsediyordu?
"Yüzünde dövme olan. Adı Serhat, onunla ne alakan var?"
diye açıklık getirdi duruma. Nasıl anlatacağımı bilemediğim için bir süre sessiz kaldım. Yanımda ki koyu siyah saçlı olan nazikçe bileğimi kavradı:
"Önce tanışalım istersen ben Barış. Okul başkanıyım, şu arkadaşım ise Ozan. Bizden sana kesinlikle zarar gelmez. Ozan, Serhatın seni zorla aşağı kata sürüklediğini görünce bana söyledi. Yeni öğrencilerle genelde ben ilgilenirim de... Sende yenisin ve Serhat pek tekin biri değildir. Seni merak ettiğimiz için buradayız."
Sıcacık bir gülümseme yolladı. Kendimi güvende hissettim.
"Serhat dediğiniz çocukla bir alakam yok beni buraya bir başkası için getirdi. Yüzü yara ve morluklarla dolu, siyah küpesi var."
Barışla Ozan birbirlerine bakıp aynı anda:
"Anıl!"
diye mırıldandılar. Ozan:
"Serhat onun adamı zaten. Ama Anılla ne alakan var ki senin o gerçekten tehlikelidir."
İki kız odaya daldılar, kumral olan:
"Olay çıktığını duyduk, önemli birşey mi?"
Sonra kocaman gözleriyle beni süzerek bir süre konuştu:
"Selam yeni kız sana mı sardılar?"
"Şey, Anılla aramızda ufak bir sorun vardı, önceden... Önemli birşey değil, hallettik sanırım."
dedim sadece. Sıkılmıştım, hepsi meraklı gözlerle beni inceliyorlardı. Kumral olan kız yanıma gelip koluma tutundu:
"Anıl psikopatın tekidir ama çocuk gibi değildir. Bulaşmazsan seninle uğraşmaz."
Rahatlamıştım.
"Ona bulaşmaya niyetim yok."
dedim sırıtarak.
"Bu arada ben Hande. Odalarımız yan yana. Seni yurta eşyalarını taşırken görmüştüm. Seninle tanışmayı istiyordum zaten sanırım bu da bahanemiz oldu."
dedi gülümseyerek. Hande hayatımda gördüğüm en güzel kızlardan biriydi ve sevimliydi. Onu sevmiştim. Genelde güzel kızlarla aram pek iyi olmazdı da...
"Bende Almira."
Hande hızla diğer kızı çekiştiri yanımıza çekti:
"O da Şeyda. İlk başta utangaç olup, kaynaştıktan sonra içinde ki deliyi ortaya çıkaranlardan kendisi."
dedi kahkahasıyla. Şeydayla birbirimize bakıp gülümsedik.
"Almira istersen bugün derse girme. Odana gidip dinlen. Yada hemşirenin yanına götüreyim seni kendini kötü hissediyorsan?"
Bu Barışın ilgili sesiydi. Benimle böyle ilgilenmesi hoştu. Ve kesinlikle haklıydı, soğuk bir duşa ihtiyacım vardı. İğrenç bir şekilde ter kokuyordum.
"Odama gidip dinlensem iyi olur."
***
Hande beni odama kadar getirmişti. Konuşkan ve sevimli biriydi. Aşağıda ki sarışın çocukla, adı Ozandı. Ozan ile çıkıyorlarmış ve genelde hepsi birlikte takılırlarmış. Şanslıydım, hepsi beni çok sevmişti özellikle Hande.
Kendime yeni bir arkadaş grubu bulmuştum. Bu okulda işler sandığım kadar kötü gitmeyecekti galiba... Handeyi derse yollayıp odama çıktım.
Odaya girer girmez yatağımın üzerinde ki pembe kaplı bir hediye kutusu dikkatimi çekti. Bu da neydi böyle?
Yatağın kenarına oturdum ve kutuyu açtım. İçinde bir barbie bebek vardı. Bebeğin saçları sarrı değil, koyu kahverengiydi. Ve bir ayağı gazlı bezle sarılmıştı. Bu da ne demekti şimdi?
Bebeği yatağın üzerine bırakıp ayaklandım.
Psikopatın yani anıl'ın duvara çarptığı sırtıma bakındım aynada. Her tarafı morarmıştı, ne kadar acımasızdı böyle...
Işığı yakıp duşa adımı mı atmamla, hızla yere çarpmam bir oldu. Ters dönen bacağım acıyla çığlık atmama neden oldu. Duşun zemininin her yeri sabunlanmıştı. Bunu birisi bilerek yapmıştı!
***
Tek başıma topallayarak hemşirenin yanına gidip geldim. Sağ bacağım burkulmuş ve ezilmişti.
Hemşirenin verdiği koltuk değneklerine tutunarak odama girdim. Bunu kesin o Anıl denen psikopat yapmıştı. Sırf düsü bir yerimi kırayım diye duşun zeminini sabunlamıştı.
Psikopat!
O sırada boy aynamda sıralanmış not kağıtları farkettim, bunlar daha önce yoktu. Aynaya yaklaştım, ilk not kağıdında:
[Kendine bak.]
yazıyordu. Kendime baktım, koyu kahverengi saçlarım darmadağındı ve sargılı bacağımla acınası görünüyordum. Hızla ikinci nota baktım:
[Sana hediye ettiğim oyuncağa bak şimdi, yatağın üzerinde.]
Yatağın üzerine baktım, o bir bacağı sargılı bebek yatağımın üzerindeydi. Hızla diğer notu okudum.
[Benziyorsunuz değil mi? :)]
Kalbim küt küt atmaya başlamıştı ve nefes almakta zorlanıyordum. Biri resmen benimle oyun oynuyordu...
Altta ki not kağıdına kaydı gözlerim:
[Sana yeni bir hediyem var, kapının önünde.]
Değneklerime tutunarak kapıya koştum. Açtığım da, yine pembe bir hediye kutusuyla karşılaştım. Kutuyu alıp içeri girdim. İçinde ne vardı acaba?
Kutuyu açmadan aynada ki son nota baktım:
[Yakında ona benzeyeceksin!]
Kutuyu titreyen ellerimle yatağın üzerine koydum. Nefes almaya çalıştım ama panik atağım yine nefes almamı engelliyordu. Dilimi ısırdım ve alnımda ki teri sildim.
"Korkma Almira! Bu sadece aptal bir şaka!"
dedim kendime. Ve titreyen ellerimle kutuyu açtım. İçinde ki sey tiz bir çığlıkla bayılmama neden olmuştu.
Kutunun içinde başsız bir barbie bebek vardı...
3.bölüm son
YAZAN: RUKİYE AKKÖK
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PANİK ATAK
Mystery / ThrillerSadece düşünün. Aptal bir psikopata aşıksınız. Peşinizde ise sizi delirtmeye niyetli bir seri katil var?