Elbisemin kolları dirseğimden bir parmak aşağıda bitiyordu. Ve danteldi.Geri kalan yeri kalın askılı, boyu dizimin bir karış aşağısında iz kalacak yerden bir parmak aşağıda bitiyordu. Elbisenin uçlarında da dantel vardı. Benden moda tasarımcısı olurmuş!
Odama gidip giydim. Asam sayesinde belde ki bollukları sıklaştırdım.Ama biraz fazla sadeydi. Bende göğüs kısmına sahte yakutkarın küçük parçalarını yapıştırdım. Şimdi daha hoş görünüyordu.
"Merhaba Gaius!" diyen Gwaine'nin sesini duydum. Elbiseyi görürse?! "Uyuyan güzel uyandı mı?" diye sordu. "Bilmem.Gir bak." diye kısık bir ses duydum. Hemen yatağın içine girip başıma kadar örtüyü çektim.
"Yumuşak hala nasıl uyuyabiliyorsun?" diye kendi kendine konuştu.Ardından sandalyenin yerde sürüklenme sesini duydum.Yüzüme gelen saçlarım bir anda havalandı. Saçlarımla oynuyordu.
"İki günde beni mahvettin yumuşak. Nasıl yaptın?" diye mırıldanıyordu.Oflayıp ellerini çekince kıpırdandım. Gözlerimi uykudan uyanırmış gibi açtım - O nasıl oluyorsa artık- . "Günaydın yumuşak!" diye neşeyle konuştu. "Gün aydığına emin misin? Bence aymadı." diye çatallaşan sesimle konuştum. O da ne demek istediğimi anlamaya çalışıyordu.Anlayınca " Aydı bence!" dedi. Ah kıyamam! Ne anlamış!
"Sıcak değil mi? Örtüyü çeksene." ama çekemem deme öyle. "Şey...Şey ya... Şey işte. Şey yüzünden şey edemem." Sen zaten hiç bir zaman şeyi şey etme tamam mı? Şeyi şey etme!Ben ne demiştim öyle!
"Tamam. Sen şeyi şey etme." dedi Gwaine gülerek. İç sesimle anlaşma falan mı yaptınız siz? O ne güzel bir uyumdu öyle! Örtüyü çekersem Gaius'la anlaştığımız şeyi söyleyebilirdim.Yani... Belki....
Örtüyü bir anda üzerimden çekince "Seni lanet olası!"diye farketmeden bağırıp örtüyü tuttum. "Ne çekiyorsun ya! Belki uygun olmayan bir haldeyim. Ne çekiyorsun!" diye bağırdım.İki taraflı örtüyü çekiyorduk ki kendimi yatarken buldum.Mükemmel zekaya sahip olan Gwaine örtüyü bir anda bırakmıştı.Bende doğal olarak yatağa sırt üstü yatağa bildiğin yapışmıştım. Örtüyü de hızla Gwaine üstümden aldı.
"Ooo... Yumuşağım hangi ara yaptırdığı belli olmayan bir elbise giymiş!" deyip sırıttı. "Bakmasana be!" diye bağırmam tabi ki bir işe yaramadı ve bakmaya devam etti."Gaius'ın hediyesi... Ben uyurken yaptırmış. O çok iyi biri. Biraz boyu kısa olmuş ama idare ederim." dedim ama yalandı. Bilerek kısa yapmıştım. Morgana'nın topuklu ayakkabıları ile güzel dururdu. Ben ne zaman bunlara ilgi duymaya başladım ya! Hogwarts'ta bir cumartesi sabahı giyinmeye üşenip eşofmanlarımla kahvaltı etmeye gitmiştim. 4 masada bana garip garip bakmıştı. Ama aç olduğum için yine umursamayıp kahvaltımı etmiştim. Çıkarken de " Dedikodumu edin. Hadi durmayın çocuklar! Ben çıkıyorum siz rahat rahat konuşun"diye bağırmayı da ihmal ettim m? Tabi ki hayır! Öyle bağırmasaydım içimde kalırdı.
"Buraya geldiğinde de yeşil elbise giymiştin. O da çok yakışmıştı.Sanırım sana her şey yakışıyor!" dedi. Şuan yürümüyor,koşmuyor, bildiğin uçuyordu. Az yavaş gel yiğidim!
Mükemmel çizim yeteneğim telefonda işlemiyormuş...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merlin ve Ben
FanficSelam! Ben Marie. Özümde Türk'üm. Aslında Harry Potter sadece kitaplarını okuyup filmlerini izlediğim bir şeydi. Bir gün benimle neredeyse aynı olan bir kızla ruhlarımızı değiştirmeyi beklemiyordum tabi ki. Ama iyi oldu çünkü sınavlar yaklaşmıştı ;)...