.BİR AŞK MEVSİMİ...............11 BÖLÜM....

15.9K 705 19
                                    

...................BİR AŞK MEVSİMİ...............11 BÖLÜM......

Sonra sen geldin! Hiç yokmuş gibi öncesi. Eski zaman dilimi senden önce yaşanmamış sanki! Çağ atlatır gibi...

.................11 BÖLÜM.........Romantik komedi..Yer yer dram..

Yere çarparak düşen suların altında kalan Yalçın, vicdan azabıyla yanıp tutuşuyordu. Yeminleri, bir daha geri dönmemek için verdiği sözleri bir geceyle son bulmuştu. Yumruğunu musluğa dayadı ve pişmanlıkla sızlayan bedenini suların altında bırakarak, uzun kirpiklerini sıkıca kapadı. Gece rengi gözlerinin önünden silinmeyen Meleğin, hayali şimdi Fecra, olmuş hülyalar içinde aldığı sıcacık öpüşle zihni dağlıyordu. Enkazın altında kalan kalbi, ılık bir rüzgarın şarkısında dönerek havalanıyor, yaşam hücrelerinde dirilip yeniden hayat buluyordu.

'' Allah'ım ne yaptım! Bu evliliği nasıl gerçeğe dönüştürdüm! Nasıl ona dokuna bildim!'' Diye vücudunu sertçe ovan kederli erkek, düşüncesizce yaptığı eylemin sonunu tahmin dahi etmek istemiyordu. Oysa Melek'le beraber olduğu sabahlar böylesine sancılı, böylesine işkence dolu değildi. Aksine ona dokunduğu anlarda, şefkat dolu gözlerine bakarak tenine sahip olurdu. Kalbini sukut kaplar ve dünya etrafında dönerek tüm azalarına mutluluk dolardı.

Meleğin tatlı bakışlarına, onun muhteşem aşkına ihanet etmiş nefsi uğruna Fecra'ya sahip olmuştu. Bu geri dönüşü olmayan bir hataydı. Meleğin anılarıyla dolu yatakta, onun hatıraları içinde karısına dokunmuş ona şuursuzca teslim olmuştu.

Suların altında kaldıkça nefreti büyüyor, kendine zulüm ederek vücudunu hırpalanıyordu. Girdiği duştan yarım saat sonra çıktığında odasına bornozla döndü. Yatağın üstünde uzanarak gerinen kızı görünce kan beynine sıçradı. Düştüğü yer ucu bucağı görünmeyen dipsiz bir kuyuydu. Şimdi ona ne diyecek, ne diye odasından gönderecekti?

Ona sahip olurken kulağına neler fısıldamıştı, neler demişti ki sabah kollarında mutlulukla uyana biliyor ve hala şirin bakarak ona gülümsüyordu.'' Sıhhatlar olsun paşazadem.''

Kızarmış gözleriyle burnundan soluyan Yalçın, kıza karşılık vermek yerine nefretini gizledi. Ahşap gar dolabın sürgülü kapağını açarak askılardan beyaz bir gömlek aldı ve üzerine geçirmeye başladığında Fecra, arkadan ona sırıtıyordu. '' Neden suskunsun? Sakın bana dün geceyi hatırlamıyorum deme? O kadar güzeldi ki, hatırlamıyorum demen büyük bir ayıp olur.''

Siyah kravatını takarak bacaklarına siyah pantolon geçiren Yalçın, öfkeyle karısına döndü. '' Hatırlamıyorum var mı bir diyeceğin? Hem sen buna nasıl izin verirsin? Hani sana dokundum diye ağlıyordun? Bana neredeyse tecavüzcü muamelesi yapıyordun? Şimdi bakıyorum da hoşuna gitmiş gibi.'' Diyerek nefretini kustu. Gerçeği itiraf etmek yerine zeytinyağı gibi üste çıktığı sırada ceketini kavradı..'' Meğer ne çok yatağıma girmeye meraklıymışsın.''

'' Sen ne dediğinin farkında mısın?'' Diye sordu Fecra, sinirle yataktan fırlayarak. Vücudunu zor kapatan siyah geceliğin içinde adeta bir vahşi kediye bürünmüştü.'' İlk sen bana dokundun yalan mı?''

'' Doğru!'' Dedi Yalçın yalanların içinde yüzerek.'' Ama ikinciye de sen engel olmadın!.''

''Neden engel olacakmışım?'' Diye sesi yükseldi Fecra'nın.'' Dün gece bunu fazlasıyla benden bekledin. Bende karılık görevimi yerine getirdim. Hem bunun neresi kötü? Bu oyun oyunluktan çıktı Yalçın Akay, artık aç o gözlerini. Yakında eline bebek verirsem, markete bebek bezi aldırmaya gönderirsem sakın şaşırma.''

Her ikisinin de yüzüne çarpan yalan gerçekle tüyleri diken diken oldu. Biri bir adım geri bassa öbürü başına çullanacaktı. Boş gururla boş yalanların içinde her ikisinin de burunları şaha kalkmış ve zaferle dikleştirdikleri başları yere eğilmiyordu. Yalçın'ın, vücudu dizgine gelmişcesine esnek ve ızdırabla boğuşuyordu. Bebek mi demişti az önce bu deli kız? Gerçekten hamile kalarak, babalık duygusunu ona tattırmak isterse o zaman ne yapacaktı? Bu evlilik şaka derken, gerçeğe mi dönüşüyordu?

BİR AŞK MEVSİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin