......BIR ASK MEVSIMI...,.,,
7 bolum....,Romantik komedi yer yer dram,
Yalçın, etrafında fırıltak gibi, dönerken garsonun kafası yerde ayakları tavana basıyor görüyordu Fecra. Ayakta durmaya çalışirken omzunda ki iki eli fark edemiyor gözlerine vuran ışıkların altında yüzünü her kapattığı an vücuduna bastıran adamı ayırt edemedi.
Kendini geri çekerek kocasının suratına hakaret basarak güldü. "Hey eline koluna sahip çıksana! Çıkmazsan ben sana..... Anladın sen onu..! Diyerek edepsizce kasıklarını gösterdi. "Tekmeyi basarsam buradan evine elin orada..."
" Kes sesini gidiyoruz." Dedi Yalçın, öfkeyle" Başımın ayaklı belası, başın dönmeye devam ederken bile laf yetiştiriyorsun ya pes artik! "
" Bana mahallenin Naimesi derler sevgili şövalyem, ne demişler ruh bedenden çıkmadan huy çıkmaz." Diyerek Yalçın'ın koluna tutundu sırıtarak. " Şimdi eve gidersek ne yapacağız? Hani annenle babanın bizden istediği şeyi mi? Ya da..."
" Sussana! "Diye sert cıktı Yalçın"Senle beraber yapacagım tek sey ölümün elimden olduğu gün mezarının başında yatacağın yeri beklemek olur."
Karısının kolundan tutarak mekanın kapısına dogru sürüdü Yalçın ardından serin havaya çıktıklarında arabasını valeden acilen istedi.
Çok geçmeden araç ayaklarının önüne dikilmiş, sarhoş olmus karısını aracın önüne bindirip kemerini bağlayarak kendide direksiyona geçmisti. "Şimdi rahat dur. Durmazsan seni yolda atar eve yürüyerek gelirsin."
" Ayakkabılarım sağlam."Dedi Fecra ellerini havada tutarak birden alkışlamaya başladı. "Maratona hazırım. Nerde koşacağım."
" Koşmayacaksın kızım yürüyeceksin!"Diyerek aracı çalıştırdı Yalçın " Sabaha karşı seni köpeklerin icinde karşılarım, tabi caddenin ortasında sızmamış olursan!"
"Caddede ne işim var canim, Banu'ya giderim o beni kuş tüyü yataklarında yatırır. Ananas yedirir güzellik maskesinden yaparak güzelliğime güzellik katar. "Diyerek hıçkırık tuttu Fecra'yı" Sonra karşilikli kadeh tokuştururken, bana Murat'ı anlatır. Nasıl bir taş olduğunu hangi gezegenden düştügünü söyler. Belki ona taktığı boynuzları benimkiyle ölçeriz."
"Murat mı? O kim? Diye sordu Yalçın kaşlarını catarak.
" Aaaa sen tanımıyor musun onu?
" Nüfus dairesinde çalışmıyorum Fecra Eroglu!" Diye homurdandı Yalçın. " Nerden bileyim Murat'ı Banu'yu!"
Şaşkınlıkla biraz da sarhoşluğun verdiği Çakır keyifle kahkaha koparan Fecra, ellerini kalçasında ve göğüslerinde gezdirerek "her daim doksan altmış doksan ölçülerim var diyen, dünyanın tek afroditiyim diyerek kendini Türkiye'ye tanıtan kadınını nasıl tanımazsın?" Diye sordu. " Sen ölmüşsünde ağlayanın yok be adam. Daha Banu Alkana boynuz geçiren Murat Taşdemiri de bilmiyorsun. Vah vah!"
" Senin gibi magazin programı degil anastaziye giren ınsanım."Dedi Yalçın gülerek.
" Ne kadar da uyumlu bir çiftiz biz şovalyem. Sen anastaziye girer ciğer, böbrek, dalak, mide testi yaparsın, ben ise magazin dunyasında ki taşların nasıl oluştuklarını görsel olarak görürüm." Diyerek sırıtan Fecra sonra dudaklarından "Nereni nereni gözlerini, nereni nereni dudaklarını, nereni nereni heryerini...şarkıyı soylemeye başladı.
Kocasının vücuduna bakarak süzüyor bir taraftan da şarkıya anlamlı şekilde sürdürmeye devam ederken "Sen benim nere mi beğeniyorsun?"diye sordu koluna vurarak. "Hadi itiraf et. Bak yanımızda kimselerde yok. Rahat olabilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR AŞK MEVSİMİ
RomanceSakar, çılgın. deli, bir insanı çileden çıkaracak kadar konuşkan. zeki, obur, güzel bir kızdır Fecra Eroğlu. Bir kafe de çalışır ve babası araba tamircisidir. Yirmi yıllık çocukluk aşkı tarafından keklendiği gün hayatının dönüm noktasını yapar. Hiç...