BİR AŞK MEVSİMİ....16 BÖLÜM...

15.1K 717 42
                                    

BİR AŞK MEVSİMİ....16 BÖLÜM.......

Bir yanı cennet diğer yanı cehennemdi! Gerçekler ve yalanlar üzerine kurulmuş hayatı tam önünde dikilmiş onu seyre dalmıştı. Fecra, tanıdık omuzdan başını çektiğinde Ömer'in, mavi gözleriyle buluştu. Derin bir vadiyi anımsatan bakışlar, damarlarını iğneleyip bedenini yakıp geçti. O artık bir yalandan öteye gitmeyen ve bir hiç uğruna yaşadığı çocukluk yıllarının görülmez hayaleti olmuştu.

'' Sevgilim. Hadi gelsene içeri!'' Diyen sesle birden arkasının dönen Fecra, kocasının gülümseyerek yanına gelişini görümce yerinde irkildi. ''Kahve söylemiştim beraber içelim.''

Şaşkınlığın içinde kalan genç kız belini kavrayan kollar eşliğinde sesini çıkaramadı ve kocasının odasına yöneldiğinde Yalçın'ın, benzi artmıştı. Bu adamın bu hastanede ne işi olurdu? Karısını görmek için gelmiş olamazdı, eğer şayet bu niyetle geldiyse, kefenini hazır etmiş olmalıydı.

Kapıyı kapatan genç adam Levent'e kaş göz ederek odadan çıkmasını istedi ve giden arkadaştan sonra Fecra'ya dik dik bakarak öfkesini kontrol etmeye çalıştı.'' Onunla konuştun mu? Bana doğruyu söyle onunla tek kelime bile ettin mi?''

'' Hayır.'' Diye cevap verdi Fecra, koltuğa şakın suratla geçerek ellerini önünde birleştirdi.'' Gördüğün gibi senden kaçarken ona çarptım. ''

'' Ne işi var burada?''

'' Ben nerden bileyim.''

'' Yalan söylemekten ne zaman vazgeçeceksin?'' Diye sordu Yalçın, göğüs altında kollarını bağlayarak gece gözlerini kıstı. '' Yalanların içinde kalmış zavallı bir mahlukatsın! Söylesene ne zaman düzelmeyi planlıyorsun?''

'' Bana inanmıyor musun?'' Diye sordu Fecra, kırgınlıkla. '' Eğer bana inanmıyorsan....''

'' Sence?'' Diye sordu Yalçın, sıkıntıyla kıza bir adım atarak, ellerini ceplerine soktu. Bir türlü hazmedemediği kıskançlık hissiyle gözlerine öfke yerleşmiş, boynunu saran kravat boğmaya başlamıştı.'' Önce sen kendine inanmalısın Fecra Eroğlu!'' Dedi üzerine giderek.'' Kendine bile yalan konuşan birine söyle ben, nasıl inanırım! Senin her adımım yalan! Sözlerin, bakışların, davranışların her şeyin ama her şeyin koca bir yalan.''

'' Yeter. ''Diye hışımla ayağa kalkan Fecra'nın gururu incinmiş, kalbi burkulmuştu. '' Neden buraya geldiğini bilmiyorum, tamam mı! İster inan ister inanma onun neden burada, bu lanet hastanede olduğuyla ilgili hiçbir ilgim yok. Eğer hala bana inanmıyorsan gider hastane randevularına bakarsın. Kim için gelmiş neden gelmiş gözlerinle, o kuş beyninle görüp anlarsın.''

'' Sözlerine dikkat et küçük hanım.'' Diye uyarıda bulunan Yalçın, karısının tam ayak dibinde durdu.'' Daha dün gece ilaç niyetine yediğim macundan sonra sana inanacak kadar aptal değilim. Bundan sonra ne akan bir damla gözyaşına, ne de söylediğin tek kelimeye inanırım.''

Gözleri dolu dolu kocasına bakan Fecra, ağlamamak için dişlerini sıktı. '' Ama yaşadıklarımız gerçekti.'' Dedi adamın öfkeli gözlerinde yanarken.'' Bir rüyadan öte hepsi gerçek ve canlıydı. Dokunurken pişman olmayacağını söylemiştin, beni istediğini beni mutlu etmek için kibar olacağını söylemiştin!'' Dediği sırada koluna uzandı. '' Lütfen bana şans ver. Yemin ediyorum bundan sonra asla yalan konuşmayacağım.''

Sinirle güldü Yalçın, ellerini üzerinden iterek bir adım geri çekildi. '' Dünkü Fecra, başkaydı. Bu günkü Fecra ise bir başka.''

'' Dokunduğun kız ama aynı kız.'' Diye gerçeği gözüne sokmaya çalışan genç kız sinirden delirmeye başlamıştı. '' Bana gerçekten sahip oldun. Bu yalan değil! Beni hayatına aldın, bana dokundun beni öptün beni ok...''

BİR AŞK MEVSİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin