11: En büyük kurban, Jeon Jeongguk.
●
Selam, ekşınlı bölümlere girmiş bulunmaktayız. Bu bölüm Seokjin, Taehyung'un işine yarayacak. Sizce nasıl vu işte Taehyung'a yardımcı olur? Okumadan bir cevaplayın çok merak ediyorum yanıtları.
Sonraki bölüm gerçekten benim için çok heyecanlı olacak. İnşallah yazmaya vaktim olursa kısa zamanda yayınlayacağım, siz bu bölümde de yorumlarınızı esirgemeyin lütfen.
Bölüm içindeki (silahlara ait) bilgiler için çok teşekkürler, muzludankek9 ♡
Daha önce hiç girmemiş olduğum bir odada, uzun masanın etrafında karşılıklı oturuyorduk.
Etraf dolaplarla kaplıydı, ortada upuzun bir masa bulunuyordu ve Taehyung, kalkıp; bunları karıştırmaya başlamıştı. Karıştırdığı her dolaptan mutlaka bir silah çıkarıp masanın üzerine bırakıyor ve bunları yaparken hiç yüzüme bakmıyordu. Hoseok'un gelişinin üzerinden bir gün geçmişti, yolladığı dosyayı gün boyu odasına kapanarak inceleyen Taehyung'u yalnızca iki kez görebilmiştim. Birinde ona yemek, diğerinde kahve getirmiştim ve biraz konuştuktan sonra odadan çıkmıştım.
Şimdi ise, sabahın köründe beni uyandırıp, bu odaya sokmasına anlam vermeye çalışarak, saçlarımı karıştırıyordum.
Tek tek önüne dizdiği silahlara bir göz atıp, onaylar birkaç mırıltı çıkardıktan sonra sandalyeyi çekip, tekrar oturmuş ve "Jeon," demişti. "İyi dinle, öğrenmeye bak."
Sert ve soğuk ses tonunu yine duyuşum beni harekete geçirirken kilitlenmiş beyin hücrelerimin çözündüğünü ve belimin dikleştiğini hissettim. Sertçe kendimi arkama yaslamış ve gözlerine odaklanmıştım. Fakat sikeyim, eline aldığı silahla belirginleşen damarları, incelediği cisme bakarken kısılan gözleri, vişne çürüğü rengini almış kalın ve ıslak dudakları... Beni zorluyordu. Zorluyordu. Silahtan çok onu inceleyesim geliyordu.
Yine de parmaklarının sıkıca kavradığı tabancaya kayan gözlerim, üzerinde gezindi. Kahverengi ve siyah karışımıydı, tetik kısmı altın rengiydi ve tertemiz görünüyor, ışığın vurduğu yüzeyi biraz parlıyordu. "F92." diye başladı söze, "Bu tabanca biraz küçük görünebilir ama... Görünüşünün dışında büyük özellikleri olduğu kesin. 21 metre uzaklıktaki hedefi alnından vurabilecek şekilde tasarlandı ve ilk 15 metro uzaklıktaki hedefi vurduğunda yaşama şansı %2."
Alt dudağımı ısırarak onu dinlediğimi belirtmek istercesine kafamı eğip kaldırdım ve Taehyung tek kaşını kaldırıp, bir miktar yüzümü inceledikten sonra sıradakine geçti. Kabza kapağı simsiyah, geri kalanı altın rengi ve üzerinde işlemeleri bulunan bir silahtı bu. "Ve... Çoğu insanın favorisi, Desert Eagle. 1mmlik mermiden 9mmlik mermiye kadar olan bütün memi çeşitlerini kullanabilirsin bu silahta. 1mmlikle ilk 5 metredeki, 5mmlik mermi ile 15 metre uzaklıktaki ve 9 mmlik mermi ile 30 metre uzaklıktaki insanı vurduğunda yaşama şansı 0. Favori tabancalarımdan biridir. Bendeki özel yapımı. İşlemesini kendim yapmıştım."
Kafamın dolduğunu hissetsem de yavaşça saçlarımı kaşıyıp, kafamı salladım ve Taehyung elindeki tabancayı incelerken mırıldandı. "Deser eagle'ı senin kullanman imkansız olur, sadece bilgin olsun diye anlattım bunu. Silahın geri tepmesi çok yüksek olduğu için ordu ve polis güçleri tarafından bile kullanılmıyor."
"İşlemeleri hoş görünüyor," dememle yavaşça kafasını sallayıp, önüme bıraktı ve siyah, diğerlerine göre daha ufak bie tabancayı masanın ortasına ittirdi. "Block marka bir C3, suikast silahı olduğu için 120m uzaktaki hedefi bile alnından vurabilir. Hedefin yaşama şansı maksimum %50'dir. Oldukça bilindik bir silah."
