38

64.3K 4.8K 13.6K
                                    

38: Jeon Jeongguk'un intikamı ve aşkı, Kim Taehyung.

Merhaba,

Bu bölüm sizi ağır şeyler bekliyor, sanırım..

Finale son dört beş bölüm kaldı, tadını çıkararak; bol bol yorum yaparak okuyun ve fırsatı değerlendirelim derim

Uzun bir bölüm, umarım sıkılmazsınız (4k imiş, pek uzun değil ama neyse)

Sizi seviyorum, kendinize iyi bakın

Taehyung'un gelmesini dört gözle beklediğim bir akşamın sonuna gelmiştik.

Saat on ikiyi geçtiğinde, aylardır birlikte olmamıza rağmen hiç baş başa romantik bir akşam geçiremediğimiz için hazırladığım masanın başındaki sandalyeyi çekip oturmuş ve hüzünle kısılmış gözlerimi kapıya dikmiştim. Yemekler çoktan soğumuştu bile, saat sekize doğru geleceğini düşündüğümden her şeyi ona göre ayarlamış ama tamamen yanılmıştım. Üzerimde ince, beyaz gömleğim ve bacaklarımda onun tamamen zıttı siyah kot pantolonum vardı; gömlek içine sokuşturulmuştu, kıvırcık olduğu zamanlar çok güzel göründüğümü söyleyip durması, o halimi hiç sevmesem de duş aldıktan sonra saçlarıma fön çekmememe sebep olmuştu ve işte, saçlarım kıvır kıvır kalmış gözlerime iniyordu. Onun için gözlerimin içine kalem bile çekmiştim, hatta kirpiklerimi kıvırmış; çok sevdiği parfümümü başımdan aşağı adeta boşaltmıştım. Ama hiçbir şey önemli değildi işte, her şey boşa gitmişti ve omuzlarım çoktan düşmüş; dudaklarım büzülmüştü.

Arayıp geç kalacağını söylediği için onu tekrar arayamıyor, gelmesini isteyemiyordum da. Zaten mumlarımız da çoktan sönmüştü ki, tek işe yarar şey ona aldığım ufak hediyeydi.

Kırpışan kirpiklerimin ardından seyrettiğim  kapının kilidi oynadı, kapı aralandı ve sonra; Taehyung girdi eve usulca. Sırtı çelik kapıya yaslanmış, gözleri önce yerde oyalanmış ve sonra, bana kayıvermişti ki nefesini tuttuğunu gördüm. Dişi alt dudağını  kavramıştı hemen, bedeni harekete geçtiği gibi dibimde bitmiş ve "Jeongguk?" Diye fısıldamıştı. Onu gördüğüm için gülümsedim, hemen sandalyeden kalktım ve minik minik adımlarla dibinde bittim; kollarım hemen boynuna dolanmıştı, güçlü omuzları kollarımın altında kalıyordu ve elleri öyle ustaca belime yerleşmişti ki derin bir nefes alıp burnumu saçlarına kaydırmadan edememiştim. "Hoş geldin," diye fısıldadım parmak uçlarımda yükselip saçlarına bir öpücük bırakırken.

"Hoş buldum, bebeğim, ah-" yavaşça geri çekildiğinde sonunda tabanlarım yerle buluştu ve elleri yanaklarımı kavradığı gibi beni kendine çekiverdi, dudakları alnımda gezinmiş; ufak bir öpücük bıraktıktan sonra, saçlarımı geriye ittirerek burnunu tekrar burnuma yaslamıştı. "Neler hazırlamışsın... Keşke erken gelebilseydim, neden uğraştın bakalım bu kadar?"

"Çünkü, çünkü-Şey, işte." Bir şey bulamadığımdan hafifçe omzumu silkince Taehyung kırık bir şekilde gülümsedi ve bana bir kez daha sıkıca sarılıp ayrıldı. Sonra parmakları parmaklarıma dolanıvermiş, beni yavaşça masaya dek yürütüp sandalyemi çektikten sonra oturmama yardım etmişti. "Yiyelim, aşkım," diye fısıldadı eli hemen saçlarıma dolanıp okşarken. Usul usul elim elinin üzerine vardığında hafifçe gülümsedi, parmaklarımı kavradı ve elimin üzerindeki bene ufak bir öpücük bıraktı.

Daha sonra üzerindeki ceketten kurtulmuş ve hemen karşımdaki sandalyesine çökmüştü. Bugün de çok güzeldi, ancak lenslerini takmıyordu ve bu, gözlerimi ondan hiç çekemememe sebep oluyordu işte. Çıldıracak gibi hissediyordum, çok seksi görünüyordu, çok güzeldi ama biraz gergin gibiydi de. Acaba bir sıkıntısı mı vardı?

serial killer ▪ taekook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin