12

102K 8.5K 21.3K
                                    

12: Beau Jeon Jeongguk.

Merhabalar, geç olduğu için üzgünüm, nasıl bitireceğimi bir türlü bilemedim ve mecburen bölümü kesmek zorunda kaldım. Umarım çok feels geçirir 39340984094328 tane yorum yaparsınız, sizi seviyoruum.

Sırtıma yaslı sert göğsü, bütün kıvrımlarıyla tişörtümün kumaşından bile hissedilirken; çıplak kollarından biri belimi kavrıyor, diğeri sağ kolumla bitişmiş duruyordu.

Karşımızda, belirli bir uzaklıkta dizilmiş beş cam şişeyi kısık gözlerimle izlerken, birkaç gündür çalıştığımız şeyleri düşündüm. Seokjin'in bizi Camellia'ya götürmesinin ardından  günler geçmişti ve Taehyung birden gelen şevkle, bana silah tutmayı, şarjörü doldurmayı ve en azından nasıl ateş edeceğimi öğretmişti. Bahsettiği Türk üretimi ufak ve diğerlerine göre daha hafif tabancayı kullanmama izin veriyordu, baştan sona mat bir griydi ve ne yalan söyleyeyim hoş... Hoştu. Evet, öyleydi.

"Bak Jeon," fısıltısı, kulağımın tam dibinde hissedildiğinde, aniden kasılan midem sebebiyle iki büklüm olmak, dudaklarından ve konuşurken vuran nefesinden kaçmak istedim. Tanrı aşkına, tüylerim diken diken olmuştu ve yemin ederim ki bir anlığına ellerim titremişti. "Günlerdir uğraşıyoruz, evet... Sırtın dik." Belimdeki kolunu sıkıştırıp dik durmamı sağladıktan sonra, parmakları silahı tutan elimi kavradı ve doğru tuttuğumdan emin olduktan sonra yavaşça teninin varlığı yok oldu. "Şimdi biraz daha uzakta olan bir hedefi vurmuş olacaksın, görüyor musun? Yalnızca beş tane bira şişesi."

"Evet.." kulağımın dibinde konuşması hala bütün bedenimi kaşındırıyorken alt dudağımı ısırarak tepkisiz kalmaya çalıştım. Taehyung'un sıcak göğsü sırtımı yakacak kadar güçlüyken, titrek nefesim onun bedeninden daha soğuk olan garajın rahatsız edici lavanta kokusuna karışmış;  eli karnımda kıpırdamıştı. "Hangisinden başlamak istiyorsun? En soldan başlamanı tercih ederim, evet.." Elimi bahsettiği yere doğru çevirdiğimde, diğer elim de silaha kaydı ve derin nefes alıp; nişan almaya çalıştım. Tek gözüm istemsizce kapanıyordu, Taehyung sessiz sessiz onaylayan mırıltılar çıkarıyordu ve eli hala karnımdayken bana rahat vermiyordu.

Sol elimi tabancadan çekip, vurabileceğimi düşündüğüm açıyı yakaladığımda parmağım tetiğe kaymıştı ki, kulak mememde hissettiğim ıslaklıkla göğsümün titrediğini fark ettim. Parmaklarım bir anlığına bütün yetisini kaybediyor gibi olmuş, dudaklarım aralanmıştı ve o ıslaklık kıkırdağıma doğru kaymış; tekrar kulak mememe inmişti. Siktir, siktir dilini kulağımda gezdiriyordu ve yemin ederim öyle hassastım ki birkaç dakika sonra boşalabilirdim, sikeyim-Ne yapıyordu?

"Hadi.." diye fısıldadı dilinin ucunu kulağımın arkasına sürterken, ses çıkarmamak adına dudaklarımı sertçe birbirine bastırıyor ve titreyen bacaklarımı göz ardı etmeye çalışıyordum. Kalın dudakları, küpemle birlikte kulak mememi emmeye başladığında istemsizce sırtımı sertçe ona yasladım ve Taehyung sakince parmaklarını karnımda gezdirmeye, dilini hareket ettirmeye devam etti. "Taehyung," diyebilmiştim en sonunda, ama o buna sinirlenmiş gibi kulağımı dişleyip, çekiştirmiş; "Akşama kadar seni bekleyemeyiz,"diye fısıldamıştı. "Dikkatini topla, Jeon."

Yutkundum. Defalarca yutkundum. Taehyung, kulağıma ve beraberinde bütün sinirlerime işkence ediyorken; sadece yutkundum.

Parmaklarımın titrememesi için uğraşıyor, bedenimi hareket ettirmemek için var gücümle çabalıyordum. Parmaklarım tetiğe kaydı, aniden çıkan sesle, şişe parçalara ayrılmış ve Taehyung, kulağımın dibinde güler gibi olmuştu.

"Beau Jeongguk.." diye fısıldadı kulağıma doğru.

Bu his tam olarak şöyleydi,

Sanki tüm bedenim parçalara ayrılacakmışcasına, bütün eklemlerimde bir yanma hissettim. Sanki tüm eklemlerim ateşe verilmiş, kemiklerim eriyip gitmiş ve beni paramparça etmişti. İçimde bir yangının başladığını düşünüyordum, iç organlarımı saran dumanı her hücremi uyuşturmuş olmalıydı ki, donakalmıştım. Titremem bile kesilmiş, kulaklarımın hassasiyeti yok olmuştu.

serial killer ▪ taekook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin