Bölüm cinsellik içerir.
İyi okumalar♡
Pijamasının üstünü yavaşça aşağıya doğru çekerken, dudaklarımı boynunda gezdirmeye; burnumun ucuyla tenini dürtmeye ve kuru öpücüklerimi derinleştirmeye devam ettim.
Elim kalçasından dizinin altına iniyor, tekrar, yumuşak kalçalarına çıkıyordu; diğer elim yavaş yavaş karnını okşarken Jeongguk ellerini omuzlarımda sabitlemiş ve uykulu bir tonda mırıldanmıştı, gözlerini zar zor açmaya çalışıyor, kirpiklerini ayırmak için çabalıyordu ve kurumuş dudaklarını diliyle her ıslattığında onu kendime daha çok çekmeme sebep oluyordu. "Taehyung.." diye sızlandı tırnaklarını çıplak omuzlarıma geçirirken, kafasını hafifçe geriye yatırdı ve dudaklarım için daha çok yer açtı. Bunu kabul etmiş, kulağının altından, açıkta kalan köprücük kemiklerine kadar ıslak öpücüklerimle ilerlemiştim.
Uyandığımda göğsümde uzanıyordu, ellerini göğsüme yaslamış; saçlarını burnuma sürtüp duruyor ve güzeller güzeli kokusunu tüm odaya yayıyordu. Elim belindeydi, sıcak, gerçekten yumuşak ve pürüzsüz tenini okşarken burnumu saçlarına gömmüştüm ve bu şekilde uyanmak, dünyanın en güzel olaylarından biriydi. Jeongguk, bir bebek gibi, dudaklarını aralamış ve o minik boşluktan akan sıvıyı göğsüme sürtüp durmuştu gece boyunca, Tanrım, yatağın çarşaflarının arasında dahi kayboluyordu ve ben o bu kadar tatlıyken kendime hakim olamıyordum.
Aslında benden daha önce kalkmıştı, duş aldığını, bir şeyler atıştırdığını ve sonra tekrar yanıma döndüğünü biliyordum çünkü zaten çoğu sabah böyle yapıyordu, sonra da uyuyakalıyor ve öğlene kadar da hiç uyanmak istemiyor, uyandığında ise huysuzlanıp duruyordu. Sürekli kaşlarını çatıp kahvaltı yapması yanaklarını acıtana kadar ısırmama sebep olduğundan, daha da sinirleniyordu ve yalandan beni ittirip, onu rahat bırakmamı söylediğinde daha çok ısırıyor, dayanamayıp onlarca öpücük bırakıyordum. Evet, yanakları tapılasıydı.
"Uyan artık." Yalandan bir sinirle, yapılmasının üzerinden biraz geçmiş dövmesinin kapladığı derisini çekip bıraktığımda gözleri aralandı ve bacağını üzerime atıp beni kendine çektikten sonra kollarını bedenime sardı. Beni tamamen üstüne çekip yatakta sırt üstü yatmaya başlamış, oyuncu bir tavırla mırıldanmıştı. Gözleri kısık, elleri kürek kemiklerimdeydi. "Uyandım," dedi, ellerini yavaşça boynuma kaydırıp beni kendine çekerken. "Rahat bıraksan olmaz mıydı?"
"Olmazdı," ellerimi kafasının iki yanına yaslayıp, aralanmış bacaklarının arasına girdim ve bedenimi tamamen ona yasladıktan sonra, burnumu burnunun ucuna sürttüm. Gülmemek için hafifçe alt dudağının kenarını ısırmış, onaylayan bir mırıltı çıkarmış ve elini saçlarıma geçirmişti, sikeyim ki farkında olmadığı bir cazibesi vardı ve tam şu an, böyle uykulu ve bu kadar güzelken, üstelik bir süre önce cinsel hayatımız hakkında bana şikayetlerde bulunuyorken bunu kullanması haksızlıktı. Bir elim yavaşça saçlarımdaki eline kaydı ve onu tutup sertçe yatağa bastırdıktan sonra ellerini kafasının üzerinde birleştirip; bileklerini sıkıca tuttum. Ani hareketimle büyüyen gözleri hafifçe korku dolmuştu ve bu, diğer elimi beline kaydırıp onu daha çok kendime yaslamama sebep olmuştu. "Korkma.." diye mırıldanırken dudaklarımı yanağından tekrar boynuna kaydırmayı seçtim. Beninin üzerinde gezdirdiğim dilim ona iyi hissettirmiş olmalıydı ki odayı yumuşak inlemesi kapladı ve ellerini benden kurtarmak için hafifçe salladı. Onu bırakmadan dilimi kulağına taşımış ve hafifçe emerek tekrar boynuna dek inmiştim.
"Taehyung, e-ellerim," Jeongguk sızlandı, boştaki elim pijamasının üstünü göğsüne dek sıyırdı ve dudaklarım göbek deliğinin üzerinde oyalandı. Uzun ve derin öpücüğümün ıslaklığını göğsünün arasına dek taşıyıp, tekrar karnına inmiş; ufak çukura üflemeden önce, "acıyor mu?" Diye sormuştum. Sesim boğuktu, onun tizliğinin aksine. "I-ıhm, hayır," vazgeçmiş gibi bir mırıltı çıkarıp derin bir nefes verdiğinde elimi biraz gevşetip, çenemi karnına yasladım ve ıslak dudaklarımla hafifçe gülümseyerek aşağıdan ona baktım, şimdiden dağılmış görünüyordu, yemin ederim, şimdiden tapılasıydı. Dudakları kıpkırmızı olmuştu, yanaklarının pembeleştiğini, göğsünün hafifçe hızlandığını ve sık yutkunduğunu görebiliyordum.
