"Açlıktan ölüyorum. Artık yemek yiyelim." Sızlanarak mutfağa giren Donna tezgaha yaslandı.
Tencerede karıştırdığım pudingten kafamı kaldırıp ona baktım.
"Ev sahibine söylesene bunu." dedim yarım ağız gülerken. Gözlerini devirdi.
"Söyledim zaten! Hala gelecek misafirleri varmış." dedi kollarını göğsünde bağlayarak. Kaşlarımı çatarak düşündüm. Calum yaklaşık bir saat önce Mike'la beraber gelmişti. Başımdaki yarayı görünce beni Ashton'la yalnız bırakmaması gerektiği hakkında yakınmıştı. Ona her şeyi anlatamamıştım çünkü Ryan gelip onun kucağına çıkmak istemişti. Ve bana da tatlı yapma görevi bahşedilmişti. Bana sonra konuşacağımızı belirten bir bakış attıktan sonra Ryan'la beraber gitmişti.
"Kim gelecek ki?"
Donna omuz silkerken mutfağa giren Madie cevapladı.
"Annen." Gözlerim fal taşı gibi açılmış bir halde ona baktım.
"Ne?"
"Neden bu kadar şaşırdın?" diye sordu Donna gerçekten cevabı öğrenmek isteyen bir merakla.
"Annem beni bu halde görünce sorgusu hiç son bulmayacak. Onu neden çağırdın ki?" Biraz sinirlenmiştim açıkçası. Madie'nin pek umrunda değildi.
"Sen manyağın biri tarafından kaçırılmadan önce davet etmiştim Abby." dedi sakince.
"Peki ya Dave?"
"Hı hı." Raftan çıkardığı tabakları tezgaha koyarken homurdandı.
"Biliyorsun, tam olarak dün gece ona yumruk attım." Yanıma gelip elini omzuma koydu.
"Abby, o senin abin seni affeder." diye teselli etmeye çalıştı. Hayretle ağzım açılırken ona baktım.
"Mesele o değil. Mesele benim onu affetmemiş olmam." diye çıkıştım. Geri çekilirken iç çekti.
"Belki de bu fırsat olur. Buna devam edeceksen en azından ailen yanında olur."
"Sizin yanımda olduğunuzu sanıyordum." Pudingi karıştırmayı çoktan bırakmıştım.
"Tatlım öyleyiz." dedi Donna hemen.
"Demek istediğim onlar senin ailen. Bilmeleri gerek." dedi Madie. Damağımda hissettiğim hayal kırıklığını yutkunarak geçirmeye çalıştım. Onları bu işten uzak tutacağımı söylemiştim ama beni böyle uzaklaştıracaklarını düşünmemiştim.
"Biliyor musun Mad? Benim hayatımla ilgili kararları sen veremezsin." Belimdeki önlüğü çözerken Madie'nin bana şaşkınlıkla bakan gözlerini gördüm.
"Abby-" Donna'yı keserek mutfaktan çıktım.
"Size afiyet olsun." dedim.
Salonda oyun oynayan erkekler başlarını kaldırıp bize bakarken Madie arkamdan geliyordu.
"Abby saçmalıyorsun." Histerik bir şekilde güldüm.
"Tam olarak annemin söyleyeceği kelimeler Madie! Hem de ben ona muhtemelen aşık olmaya başladığım adamın abisinin bizi kaçırıp, bana birini öldürtmeye çalıştığını söyledikten hemen sonra!"
"Siktir, ne?" Calum oturduğu yerden kalkarken kaşları çatıktı. Dolan gözlerim ve titreyen sesimin beni yarı yolda bırakmamasını umdum.
"Ona anlatırsın. Ama ne yaptığımı da söyle. O piçi yere serdiğimi ve dikişlere ihtiyacı olduğunu da. Çünkü ben kendi başımın çaresine bakabilen lanet biriyim!"
