12

917 120 267
                                    

Medya : C21 FX - Legacy

| Burnuma dolan sigara kokusuna karşın sana bulanan ruhum. |

~~~

Sigaranın dumanı rüzgarın etkisiyle yüzüne doğru savrulduğunda gülümsedi. Soğuğun ciğerlerine sigarayla birlikte sinmesinin şerefine bir nefes daha çekti ucunda kızıl bir ışığın yandığı sigarasından. Eğer önünde uzanan bu şehirde olmasaydı, gece vakti boş bir mezara defalarca akıtmasaydı göz yaşlarını, en çok kendisine kızmasaydı, rüzgar saçlarını gözlerinin içine savurup sigarasının dumanını dağıtmasaydı ve bir kaç darbe almasaydı ruhu eskisi gibi bakar mıydı güzel bir şafak vakti gökyüzüne? Ruhu hala kanamasaydı iliklerine kadar hisseder miydi soğuğu?

İzmariti yere atıp ayakkabısının ucuyla söndürdükten sonra, demir parmaklıkların ardından bakmaya devam etmişti. Güneş yavaşça yükseliyor, gecenin izlerini siliyordu gökyüzünden. Gece ölüyordu güneşi gördükçe ardından turuncuya karışan kızıl kanını bırakıp usulca çekiliyordu. Gülümsedi, dudak kenarlarından intihar etti bir kaç düşünce. Umutsuzluğuna, acılarına ve gecenin kanına karıştı zihninde yankılanan yaşam dolu ses ve güzel çehre. İyi ama gece lacivert.

Başını hafifçe geriye yatırıp gecenin ardından kanını kaplayan gökyüzüne baktı. Gece lacivert diye miydi, gökyüzünün kıpkırmızı kesilmek yerine kızıla boyanması. Siyahın soluklaşıp laciverte kaçmasından mı kaynaklıydı, gecenin kanının tam kırmızı olmaması? Gecenin batışında ki kızıllığın tonu bile gökkuşağında yoktu.

Gülümsedi Taehyung, rüzgar saçlarını okşayıp, yüzüne ayazdan kurtardığı buselerini bırakırken başını biraz daha geriye yatırıp gözlerini kapayarak gökkuşağının intikamına gülümsedi.

Yangın merdivenin kapısı açıldığında gözleri aralanmış ve kendisine hafifçe selam veren adama selam vererek içeri geçmişti. İçeri girdiği anda sıcak hava dalgası iliklerine kadar sinmiş, gözlerini kapayarak farkında olmadan kastığı bedeninin gevşemesine sebep olmuştu. Hastanenin kendisine has kokusu tüylerini yine diken diken etmişti. Ailesini kaybettiğini bu koridorlarda öğrenmişti, bu zemin yıkılan bedenini taşımış, bu duvarlar vurduğu başına sahip çıkmış sırtına destek olmuştu.

18 numaralı odanın kapısını yavaşça açıp uyuyan SeokJin'e hızlı bir bakış attıktan sonra odaya geçerek kapıyı kapamıştı. Buz tutan yüzü ve ayazın kestiği yanakları hafifçe sızlarken yatağın baş ucunda duran koltuğa oturmuş, gözlerini kendisine bakan gözlere çevirmişti.

"Uyandırdım mı?"

Jin başını olumsuz anlamda salladı. Taehyung odadan çıktığında uyanmış, dönmesini de çatlayan başıyla birlikte beklemeye başlamıştı.

"Sigara mı içtin?"

Taehyung hafifçe gülümseyerek vermişti cevabını. İkiside fısıldıyor, bir şeyleri uyandırmaktan korkarcasına sessizce saklanıyorlardı birbirlerine. SeokJin, üzerinde damar yolu olan elini kaldırarak güzel yüzlü adamın yanaklarına yasladı sıcacık ellerini.

"Üşümüşsün."

Yanağına temas eden sıcak el yüzünden biraz şaşırmış gözlerini hafifçe büyültmüştü. Alışık değildi birileriyle bu kadar yakın olmaya, birilerinin başında beklemeye, buz tutan ruhunun ısıtılmasına. Ama alışabilirdi eğer bir çift masum göz için ateşlerde yanacaksa sorun değildi. Yanardı. Yanağında ki eli iki eli arasına dikkatle alıp yatağın üzerine koymuş, ve dikkatlice kavramıştı.

"Ellerin daha çok üşümüş."

Taehyung, adamın huysuz kısık sesine karşın gülümsemiş ve gözlerini ellerine dikerken mırıldanmıştı.

Cherish Me | TaeJinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin