Medya : Carlos Nunez - The Misty Land
| Çiçekler açan gülüşünün başında mezarım. Göz yaşlarınla sula ruhumu, ne olur biraz acılarını tadayım. |
~~~
Göz kapaklarına kadar çöktü gece. Tırnak diplerine kadar işledi acı, kalbini koruyan göğüs kafesi hançer gibi saplandı etine, bacakları her taraftan kırıldı. Ama düşmedi yere. Kulaklarında yankılanan, kanını ağırlaştıran, beynini uyuşturan o cümlelerden öteye geçemedi.
Aileni ben öldürdüm.
Nefes alamadı. Bakışlarından taşan acıyı fark edemeden, yanaklarını ıslatan şeyi çözümleyemeden öylece dikildi. Boğazına yapışan hıçkırığa, çenesini titreten o duyguya karşın sadece ayakta durdu. Masum gözlerde ki soğuk kanlı katile baktı öylece, ruhunun o gözlerle nasıl acı içinde çırpındığını gördü. Onu almıştı düştüğü yerden, elinden tutup daha güzel mevsimlere geçirmişti. Yükseldikçe mesafe daha sıkı tutmuştu. Zirvede çakılmıştı yere Taehyung.
Bilmediği, çakılanın sadece kendisi olmadığıydı. Şimdi tek kişilik acısını çekip sinesine sessizce akıtıp göz yaşlarını çakıldığı yerde öylece kalmak istedi.
"Kral' ın babam olduğunu düşündüğün için, Morfin' i çıkardım ortaya. Bu kadar çabuk kimliğime yaklaşman korkuttu. Babam olmadığını anladığında okların göstereceği kişi olduğum için Morfin olarak, açtığım sorunları ben çözü-"
Suratına inen yumrukla sözleri kesildi, bedeni zemine sertçe çarptığında ciğerlerinde ki nefes kesildi.
"Ne sikim saçmalıyorsun sen?!"
Yerdeki adamın yakalarından kavrayıp kaldırdıktan sonra irice açtığı gözleri, şişen damarları ve kıpkırmızı suratıyla gürlemişti.
"Babanı korumak için yalan söyleme! Yapma!"
SeokJin yakalarında ki eli kavrayıp sertçe çekelediğinde, çelik zırhlar taktığı ifadesiz yüzüyle konuştu.
"Ne duyduysan o Taehyung."
Tae' nin yüzünde çıldırdığına dair izler silinirken, gözünden bir damla yaş yanağına taşmış ordan süzülerek boynuna ulaşmıştı.
"Burada bitmeyecek."
Ellerini adamın yakasından çekip hızlı adımlarla, büyük bir gürültüyü bitiren kapı çarpmasıyla çıktı evden. SeokJin ayaklanıp aşağıya inerek kapıya bakan salonda ayakta dikildi. Dudağının kenarından sızan kan, boğazına sürtünerek kızarmasına sebep olan kazağının bıraktığı lekeyle birlikte bekledi. Yüz ifadesi değişmedi, aynı demirden maskeyle kapanan kapıya baktı.
Dizleri sancıdı bir süre sonra, yavaşça oturdu yere. Gözlerini çekmedem kapıdan bekledi. Taehyung ona kıyamazdı. Dokunmaya bile kıyamazdı ki, tamam şimdi sinirliydi biraz ama sakinleşip yalan söylediğini anlardı. Anlamak zorundaydı onu böylesine geride bırakamazdı! Kıyamazdı ona. Gelirdi geri. Öperdi vurduğu yerleri, sarılıp sımsıkı ağlardı özür dilerdi. Gitmezdi öyle hiç gelmemiş gibi. Kapamazdı kapıyı, teninin teninde hatrı vardı. Gidemezdi.
Güneş doğduğunda, buz tutan odaya inat kalbi hala cayır cayır yandığında Seokjin, gittiğini anladı. Dönmeyeceğini, kapının açılmayacağını anladı. Kendisine çektiği dizlerinde asılı duran kollarını gevşetti. Göz yaşları hızlıca akmaya başladı yanaklarına. Dolup taşmışçasına nefes alamadı. Boğazına yapışan hıçkırık kaçınca elini hızla ağzına kapadı. Sessizce ağlamak istedi ama izin vermedi yaraları. Adamın sardığı her yer kavlamıştı. Kurtaramadıklarına ağladı, elinden kayıp giden annesinin hatırası olan kurşun izi sızladı omzunda. Kardeşine ağladı. Geç kaldığı için kurtaramadığı 3 çocuğu hatırladı. Hepsine ağladı ama en çok Taehyung' a ağladı. İçinde ki zehri akıtmak için başını geriye atıp çığlık atarak ağladı. Bedeni yorgun düşüp soğuk zemine yaslanana kadar ağladı. Bağırdı, ses telleri kopana kadar, ağaçlara örtü olan kar zemine serilene kadar bağırdı.
![](https://img.wattpad.com/cover/157379206-288-k262958.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cherish Me | TaeJin
أدب الهواة[ tamamlandı ] Kral / Dram / Yaoi Taehyung, katilinin peşine düşer, ❝ Sana ölümü anlattım. Sense usulca ölü kalbime dudaklarını yasladın. ❞