Cherish Me | TaeJin

23

Medya : Tokyo Ghoul - Licht Und Schatten

| Gök parçalandı. Sevgimiz toprak altında kaldı. |

~~~

Alışık olmadığı bir tabloyla uyanmamıştı güne. Kendi yatağında, dayanılmaz baş ağrıları ve hiç gitmeyen can sıkıntısı. Bunlar 5 aydır Kim SeokJin' in hayatında olan önemsiz bir kaç sancıydı. Diğerleri daha derin, sızıları daha büyüktü. Derin bir nefes alıp, siyah örtünün içinden çıktığı sırada kapısı tıklatılmış ve kocaman gözleri, elinde minik bir tepsiyle içeriye Kook girmişti.

"Uyandın mı hyung?"

SeokJin kaşlarını sorgular biçimde kaldırdığında, genç adam ışıl ışıl bir gülümsemeyle içeri girmiş ardından kahvaltılık yerleştirdiği tepsiyi masaya koymuştu. SeokJin, tepsiye göz attıktan sonra istemsizce gözlerini devirmiş ve yatağına oturan adamın ensesine vurmuştu.

"Salatalıkları ortadan kırıp getirmek nedir?"

Kook kaşlarını çatarak adama baktı. Ne bir de doğramakla mı uğraşacaktı? Yıkamıştı işte neyine yetmiyordu ki? Gerçekten insanlar çok doyumsuzdu.

"Acile 24 saatlik nöbete gideceğim, gitmeden hyunguma bir kıyak geçeyim diyorum, senin şu yaptığına bak. Üzülüyorum, kırılıyor paramparça oluyorum sonra da canım sıkıldığından inti- aman neyse ne!"

Tepsiye uzandığında SeokJin onu durdurarak gözlerinin içine baktı.

"Şimdi beni iyi dinle." Derin bir nefes alıp pencereden kaçıp yatağına vuran gün ışığına bakmıştı. "Taehyung geri döndü. Ama eskisi gibi değil. Zaten beklenemezde her neyse. Sadece dikkatli ol. Ve lütfen bir kez olsun beni dinleyerek Yoongi' nin yanına dön."

Kook kaşlarını çattığında SeokJin yataktan çıktı. Onun yanında olması çok saçmaydı. Yoongi' den ayrı kalmayı göze alarak kendisini yanında kalmayı seçmesi onu rahatsız ediyordu. Omuzlarında ki yük gittikçe artıyor gibi her gün biraz daha çöküyordu. Aynadaki yansımasına baktı, omzuyla boynunun birleştiği yerde ki kızarıklığı kapamak için tişörtünü düzleyerek dolabını açtığında telefonun sesiyle duraksadı.

"Mesaj geldi. Ama numara kayıtlı değil."

Genç adam çattığı kaşları ve huzursuz adımlarıyla hızla telefona ulaşmış ve tanımadığı numaradan gelen mesaja tıklamıştı.

Tahtıma göz diktiğin ve işlerimi baltaladığın halde sana bir iyilik çakma Kral.

Gel ve sevgilini elimden al. En azından hala yaşıyorken.

Eh şey alabiliyorsan tabi.

SeokJin' in çenesi kasıldı, tuttuğu telefonu yatağa fırlatıp üstünü hızla değiştirdi. Numarayı aramaya bile gerek görmüyordu, hattın çoktan kırıldığına emindi. Bugün Kral' ın Kral' la buluşma vaktiydi. SeokJin' in 4 yıllık savaşının final vaktiydi.

Kook, yataktan telefonunu alıp hiç bir şey söylemesede ateş saçılan gözleriyle evden çıkıp giden SeokJin' in ardından hızla telefonu çıkarıp Taehyung' u buldu.

3. Çalışta açıldı telefon.

"Evden şimdi çıktı."

Tae, silahında ki mermileri kontrol ederken derin bir nefes aldı.

"Güzel, abimin yanına git. Dediklerimi unutma Kook. Abimi bu şehirden en kısa sürede çıkarmalısın."

Jungkook, onayladığını belirten sesler çıkararak hızlı adımlarla odasına geçerken SeokJin' in cezasının hafif olmasını istiyordu. Diğer ihtimal gerçekleşirde planları alt üst olursa diye Yoongi' nin evine gidene kadar Savcı' nın verebileceği en hafif cezayı vermesi için çaresizce dua ediyordu.