| Tenin... tenin arındırıyor tenimi. Dudaklarında geziniyor günahlarım, geceye dökülüyor kirli çarşaflar.|~~~
Eğer bir kaç günahın bedeli olarak gitmek yeterli olsaydı giderdi. Ama değildi, ölümle taçlandırılan bir sahneyi yaşamak zorunda olduğunu biliyordu. Yüzüne şefkatle tutunan bu eller, boğazına sarılacaktı tüm nefretiyle, alnına dayanan sıcacık alnın sahibi kazıyacaktı dokunduğu her yeri. Yüzüne değen gözyaşı, yardım için yakaran dudakları değecekti soğuk toprağına belki ama değişmeyecekti ölmüş olduğu gerçeği.
SeokJin, sadece çırpınıyordu. Onunla geçireceği süreyi biraz daha uzatmak için çaresizce planlar yapıyor, umudun yeşermesine izin vermeden yaşıyordu onu. Ama nasıl yapacaktı bilmiyordu, dudakları şimdiden hasret kalmışken dudaklarına, bu özleme nasıl katlanacaktı, nefrete bulanan şefkatli gözlerine nasıl bakıpta ayakta kalacaktı?
Yutkundu. İçinde taşan duyguları saklamak adına yeni bir maske kurdu yüzüne, bir tek gözlerini masum bıraktı ki adam baktıkça onu biraz daha sevsin.
"Kızmadın mı?"
Taehyung gülümsedi. Kızmıştı ama şimdi karşısında böylesi güzel dururken aklı karışıyordu.
"Kızdım," fısıldadı yüzüne doğru "ama yüzünü görünce geçti."
Elmacık kemiklerini okşadı yavaşça, başını geri çekip tek elini siyah saçlara çıkarıp yavaşça sevdi.
"Kızdım. Biliyorum SeokJin herkesin maskeleri var, herkesin sakladığı gerçekleri, kaçtığı yaraları belki günahları. Ama sen öyle günahsız öyle naif dururken hiç aklıma gelmedi maskelerle kendini saklama ihtimalin. Masken olduğu için kızmadım," gözlerini gözlerine çıkarıp yumuşacık sesiyle konuştu " bu maskeyi bana karşı taktığın için kızdım."
SeokJin' in kaşları çatıldı. Huysuzlandı bir süre ruhu, iteledi geriye gerçeklerini.
"Senin yanında Morfin' i tanımıyormuş gibi davrandım, seni" bir an duraksadı " sizi kandırdım. Ve senin tek kızdığını şey sana karşı olan maskem mi?"
Ses tonu neden yükseliyordu? Neden kendini bu kadar öfke dolu hissediyordu? Elleri neden rahat durmayıp kendisine sıcacık gülümseyen adamı itiyordu?
Taehyung derin bir nefes alıp dudaklarını hızlıca yaladı. Bir kaç adım geriye yitelenmişti ama umursamadı. O kendini kitledikçe kendine Taehyung daha da zorlayacaktı sınırlarını.
"Gel, evde konuşalım. Birazdan gelirler."
Uzanan eli sinirle iteledi SeokJin. Bir şeyler çeviriyordu. Taehyung bir şeyler çevirip onu kandırmaya çalışıyordu!
"Yalan söyleme! Bu kadar kolay kabullenemezsin! Sizi kandırdım! Seni, abini, arkadaşlarımı hepinizi kandırdım! Yaptığım tek şey lanet bir maske takmakmış gibi konuşma!"
Gözleri neden doluyordu, sesi niye böylesine acı dolu çıkıyor, elleri hayır hayır tüm bedeni neden bu kadar titriyordu? Neyden korkuyordu bu kadar? SeokJin kendine inanamayarak merdivenlere yöneldiğinde kolundan çekilerek geriye savruldu. Sırtı duvara çarptığında kulaklarına soğuk bir ses ulaştı.
"Ben de sana umrumda değil dedim!"
Sesi o kadar yüksek çıkmıştı ki Taehyung bile bir an irkildi. Fakat SeokJin yumruklarını sıkarak ateş saçan gözleriyle bakmaktan ileriye gitmemişti. Sakinleşmesi gerekiyordu biliyordu Taehyung bir çok şeyin farkındaydı ama kendini durduramıyordu.
"Taktığın maskeler, söylediğin yalanlar, kandırdığın yüzler umrumda değil!"
Görüş açısına elinde süpürgeyle giren Jimin yüzünden ellerini saçlarından hızla geçirip, sırtı duvara yaslı olan SeokJin' in kolunu kavrayarak sertçe çekti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cherish Me | TaeJin
Fiksi Penggemar[ tamamlandı ] Kral / Dram / Yaoi Taehyung, katilinin peşine düşer, ❝ Sana ölümü anlattım. Sense usulca ölü kalbime dudaklarını yasladın. ❞