Medya : BTS (Kim SeokJin) - Epiphany
| Kaç mutsuz son gördüm. Hiç biri gözlerimi sen kadar doldurmadı. |
~~~
Soğuğun iliklerine kadar işlediği acımasız yağmurlu bir gecede, aklı gerçek ile hayali karıştıracak kadar bulanıkken mezarın başında sessizce sigarasını içiyordu. Gece acımasızdı. Rüzgar, gelirken düştüğü için sıyrılan diz kapaklarını yakıp, gözlerine yağmur damlalarını serpiştirerek yüzünü ıslatıyordu. Dudaklarından ufak bir kıkırtı kaçtı. Başını gökyüzüne kaldırıp ıslanan sigarasını dudaklarından çekerek gökyüzüne doğru üfledi dumanı.
"Hayır Tanrım, artık saklayacak gözyaşım kalmadı."
Gök gürültüsüne karşın sigarasını toprağa basarak söndürüp iki elini de teslim olduğunu ifade ederek kaldırdı.
"Tamam tamam sinirlenme."
Mezar taşında ki isimde parmak uçları hafifçe gezindiğinde kalmadığını düşündüğü göz yaşları yine gözlerine doluşmuş, parmak uçlarının süründüğü isim tenine sinerek tüm organlarını yakan bir ateş başlatmıştı. Sıcak gözyaşları, yağmurdan ıslanan soğuk yüzünde süzülerek kendine bir yol buldu.
"Seni özlüyorum."
Dudaklarından ufak bir 'hah' kaçtıktan sonra kıkırtılarının saklandığı sesiyle konuştu.
"Evet hâla."
Min Yoongi' nin mezarı başında bir müddet daha kaldıktan sonra titremeye başlayan bedenini ayağa kaldırmak için zorladı. Alkolün sıcak tutan etkisi kaybolmuş, zihni yavaş yavaş gerçeklere dönmek için savaşmaya başlamıştı. İstemiyordu. Taehyung gerçeklere dönmeyi istemiyor, mezarın başında onun hayaliyle ölene değin kalmak istiyordu. Burnunu çekip ayağa kalkmak için yerden destek aldığında suratını buruşturdu.
Mezarlığa her gelişinde sarhoş olduğundan ötürü adımları illaki takılır ve illaki yere kapaklanırdı. Alışmıştı. Geçmeyen yaralarına eklenen ufak sıyrıklar onun için sorun değildi. Eliyle saçlarını dağıtıp mezarlığın çıkışına doğru dağınık adımlarken gülümsedi. Artık hiç bir şey onun için sorun değildi. İyi bir çocuk olmamıştı. Küçüklüğünden beri hiç bir şeyi umursamayan, sevmeyen sadece kendini düşünen bir yanı vardı. Ama onunlayken kendini seviyordu. Onunlayken iyi bir adam olabiliyordu. Geçmişin acısı hala kalbinde yeni açılmış yara misali kalırken hıçkırmamak için dişlerini alt dudağına geçirdi.
En sevdiğinin mezarını kalbine gömmüştü Tae. Mezarlıkta açan ölüm kokulu çiçekler yüzünden zamanın dokunuşları acıyı unuttursa bile kanındaki ölüm kokusunu silip atamıyordu.
Yağmurun delicesine yağdığı bir gecede, sert asfaltta yürürken fazlaca ıslanmış olmasaydı muhtemelen fenerler açık olan arabayı fark edebilirdi. Ama etmedi. Tekrardan düşmemek için adımlarını dikkatli atmaya odaklanmıştı. Sürekli düşmekten değil ama ayağa tek başına kalkmaya çalışmaktan yorulmuş olabilirdi.
Burnunu tekrardan çekip hırsla kolunu gözünün üzerine yerleştirdi. İçinde ki bu acı ne zaman dinecekti bilmiyordu Taehyung. Sadece birazcık dinlenmek istiyordu. Acı çekmek, onu özlemek sorun değildi. Sadece birazcık dinlenip tekrardan ruhunu öldürmek istiyordu. Kim Taehyung birazcıkta olsa yaşamak istiyordu. Kolunu gözlerinden çekip derin bir nefes aldı. İçi titriyordu resmen. Kesinlikle hasta olacaktı.
Ayakları birbirine dolandığında refleksle ellerini ileri uzatıp ufak bir küfür eşliğinde yaralı dizlerinin asfalta çakılmasını bekledi ama bu kez acıyı hissetmemişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cherish Me | TaeJin
Hayran Kurgu[ tamamlandı ] Kral / Dram / Yaoi Taehyung, katilinin peşine düşer, ❝ Sana ölümü anlattım. Sense usulca ölü kalbime dudaklarını yasladın. ❞