Merhabalar herkese... Yoğun ve yorucu geçen bir haftanın ardından yeni bölümü sizlere sunuyorum. Umarım beğenirsiniz.
Pasaj arası yorumlar ellerinizden öper...
Yıldıza basmayı da unutmayın 😉
Keyifli okumalar....***
Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaçık sevdada boğulur...***
Hancıoğlu ailesi yorucu ve eğlenceli bir günün ardından eve girdiklerinde herkes bir köşey atmıştı kendini. Salon yorgun bedenlere ev sahipliği yapıyordu fakat kimse yerinden kalkıp odasında dinlenmeye çekilmiyordu. Takat artık bitmişti.
''Hancıoğlu hanedanı ben çok yorgunum duş alıp uyuyacağım. Size şimdiden iyi geceler.'' Selin ağabeyinin ardından düşünceli düşünceli baktı. Ayaz Hancıoğlu'nun bir şeyler sakladığını hissediyordu. Bu gün yaşananlar genç kızın aklında soru işaretleri yaratmıştı. O da ağabeyinin ardından kalkıp odasına gitti. Hemen duş alıp Ayaz uyumadan bu konuyu konuşmalıydı, en azından ağzını aramalıydı.
Duşun ardından hızlıca giyinip ağabeyinin odasına geçti Selin. Kapıyı tıklattı fakat ses gelmemişti. Bir kez daha çaldı ve yine ses yoktu. Dayanamadı içeri girdi Selin. Ayaz yatağına yüzüstü uzanmış uyuyordu.
numara yapıyor diye düşündü genç kız. Ağabeyinin yatağına oturup genç adamı dürtmeye başladı.''Ağabey... Ağabey...'' Ses gelmedikçe daha çok dürtüyordu Selin. ''Ağabey uyumadığını biliyorum. Sen bu kadar kısa sürede uyumazsın. Kalk, konuşalım.''
Ayaz nefes bile almıyordu. Çünkü biliyordu ki nefes alsa kız kardeşi başında asla gitmeyecekti. Çok yorgundu genç adam. Şuan Selin'in saçmalıklarını dinleyecek durumda değildi.
''Ağabey! Ya kalksan ölür müsün? Peki, bunu sen istedin.'' Selin ağabeyinin omzuna bir çimdik attı. Ayaz can havliyle bağırmış, uzanamadığı omzuna ulaşmaya çalışıyordu.
''Kızım sen manyak mısın?''
''Yoo.''
''Ne diye çimdikledin beni?''
''Kalk diye.'' Ayaz kaçarı olmadığını anlayınca ters dönüp ellerini başının altında birleştirdi. Ne istiyorsun dercesine bakıyordu şimdi kardeşine.
''Neydi o?''
''Ne neydi?''
''Bal gibi anladın.''
''Ne neydi kızım? Adam gibi söylesene. Yoksa oyalama beni, uyuyacağım ben.''
Selin oflayarak yatağa tamamen oturdu. Ayaz'ın ağzından laf almak zor olacaktı belliydi. Fakat öğrenmesi gerekiyordu. Yem atıp yutmasını bekleyebilirdi ama aklına bir şey gelmiyordu. Direkt sorsa fena olmazdı ama eğer Ayaz'ın bir şeylerden haberi yoksa her şeyi açık etmiş olacaktı. Eğer birde Mihri öğrenirse işte o zaman biterdi.''Arslan ağabeyin sevdiği biri mi var, kız arkadaşı, sevgilisi falan?'' En uygun cümleyi kurup söyleyiverdi. İcap ederse devam da ederdi. Şimdi buradan yürüse de olurdu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ VE AY - AH SENDE 2 (TAMAMLANDI)
Ficción General''Çok özledim seni.'' Mihri dilini tutamayıp kalbinden konuştu. Zaten onun yanında aklı çalışmıyordu ki! ''Ben de...'' Bir ağabeyin kardeşine verebileceği normal bir cevaptı aslında bu. Ama ne Arslan Mihri'nin ağabeyiydi, ne de Mihri Arslan'ın kı...