Merhabalarrrr herkese... Bu gün aşırı mutluyum. Ve bu mutluluğu sizlerle paylaşmak istiyorum. AH SENDE 1 milyon okunmaya ulaştı arkadaşlar. Ben o kadar mutluyum ki anlatamam. Hepinize çok ama çok teşekkürler ediyorum. Yanımda olduğunuz ve beni bu yolda yalnız bırakmadığınız için 😇
O zaman asalım bayrakları 🏴🏳️🏴🏳️Bu bölüm Ah Sende'nin 1 milyon olması şerefine gelsin...
Keyifli okumalar, bol yorumlar....***
Aşk dağıtır gibisin ya hani bana,
gel bu gece ,
sakın kalmasın yarına.
Sar beni sarmala verme başkasına ,
kördüğüm ol benimle sakın açma!***
Elindeki kaşığı genç kızın dudaklarına uzatıp ağzını açması için bekledi genç adam. Sevdiğinin gözlerinin içi gülüyordu. Birkaç gündür çok daha iyiydi Mihri. Arslan geldiğinden beri gözlerindeki sönmüş ışık yeniden görünmeye başlamıştı. Herkes tarafından fark ediliyordu bu durum. Kimsenin de şikâyetçi olduğu söylenemezdi.
''Ben yiyebilirdim.'' Uzatılan kaşığı ağzına alıp içindeki çorbayı tek sefer de içti Mihri. Arslan yeni bir kaşık hazırlarken defalarca kez söylediğini şimdi yineliyordu.
''Yiyebileceğini biliyorum. Ama ben yedirmek istiyorum.'' İkinci kaşığı da uzatınca Mihri onu içmeden cevap verdi.
''Çocuk muyum ben? İçebilirim, lütfen.'' Kedi yavrusu gibi bakıyordu şimdi Arslan'a. Aslında onun da hoşuna gidiyordu bu durum ama belli etmiyordu çok. Arslan'ın ona bir bebekmiş gibi davranması mutlu ediyordu genç kızı. Sitemleri yalandandı, öylesineydi. Onu eliyle beslerken buna ne itirazı olabilirdi?
''Keşke çocuk olsan. Seni kandırmak çok daha kolay olurdu.'' Güldü Arslan. Hala içilmemiş çorba kaşığını kasenin içine koydu.
''Beni artık o küçük şekerlerle kandıramazsın.'' Mihri kaşlarını çatarken Arslan'da çocukluk anılarında kaybolmuştu.
''Kandıramam değil mi?'' Mihri de Arslan'da çocuk değildi. Güldü Arslan.
''İki şekere tav olmam ama şu hastanenin tatsız tuzsuz mantar çorbasına belki.'' Gözleriyle çorbayı işaret etti. Az önce 'kendim yiyebilirim' derken şuan ona yedirmesini istiyordu.
Arslan işareti alıp kâsedeki kaşığa biraz çorba aldı. Önce kendi dudaklarına götürüp birkaç kez üfledi. Çok sıcak olmadığına kanaat getirince de genç kıza uzattı. Mihri ikiletmeden çorbayı içerken Arslan da diğer eliyle ufaladığı ekmekleri çorbanın içine atıyordu.
Kapı açıldığında bütün bakışlar oraya yöneldi. Doktor yanında iki asistanıyla odaya girip hasta yatağına doğru yaklaştı.
''Bu gün nasılız Mihri?''
''İyiyim, çok iyiyim.'' Mihri peçeteyle ağzını sildikten sonra doktora döndü. Gerçekten kendini iyi hissediyordu hem de üç gündür.
''Bir bakalım gerçekten iyi misin?'' Doktor rutin muayenelerini yaparken Arslan da tekerlekli yemek sehpasını geri çekmiş doktora alan açmıştı. Doktor birkaç değeri asistanına not etmesini istedikten sonra muayenesini bitirdi. Asistanın elindeki dosyayı alıp önceki değerlerle karşılaştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ VE AY - AH SENDE 2 (TAMAMLANDI)
Fiksi Umum''Çok özledim seni.'' Mihri dilini tutamayıp kalbinden konuştu. Zaten onun yanında aklı çalışmıyordu ki! ''Ben de...'' Bir ağabeyin kardeşine verebileceği normal bir cevaptı aslında bu. Ama ne Arslan Mihri'nin ağabeyiydi, ne de Mihri Arslan'ın kı...