Sevgili okuyucularım yeni bölümümüz her zaman olduğu gibi gününde sizlerle. Umarım bölümü beğenirsiniz.Keyifli okumalar bol bol yorumlar. Soldaki küçük yıldıza dokunmayı unutmayın 😇
***
Bilmezler nasıl sevdik aşkım, bilmezler nasıl yandık.
Hani durmaz dönerdi dünya, biz deli sevdalıydık.
Hani yıldızlar şahitti, neden görmezler artık?***
Tabağına koyduğu kahvaltılıklardan ağzına bir zeytin atıp henüz tamamlanmamış ailesine baktı Agâh. Dün gece yaşananlar uzun süre akıllardan çıkmayacak cinstendi. Ödülü kazanmış olması bir yana eve geldikten sonra olanlar da tam anlamıyla harikaydı. Özellikle dayısını o şekilde görmek Agâh'a oldukça keyif vermişti. Senarist olmayı düşünse dün geceden kendisine çokça malzeme bulabilirdi fakat şimdilik öyle bir niyeti yoktu. Belki ileride düşünebilirdi.
''Hiç de bir kere... Ne diye ağlayacakmışım ben?'' Mahi'nin kendisine sataşmasıyla o da cevabını verdi.
''Tabii, tabii... Dokunsak ağlayacaktın. Yeme şimdi bizi.'' Mahi annesinin masaya bıraktığı kreplerden iki tanesini tabağına koydu.
''Meryem!''
''Muhallebi!''
''Aa atışmayın ama yeter.'' Ahsen çayları doldururken çocuklarını uyardı. ''Sabah sabah neden kavga ediyorsunuz?''
''Özür dilerim anne.'' Mahi Agâh'a kaş kaldırdı.
''Özür dilerim anne.''
''Herkesi dize getiren karım... Haydi otur artık.'' Yavuz bardakları dolduran karısının masaya oturmasıyla karısına bir öpücük attı.
''Mihri nerede? Hala kalkmadı mı?'' Arslan kızın hala kahvaltıya gelmemesine endişelenmişti. Dün oldukça iyiydi ama yorulmuş olabileceği de bir gerçekti.
''Ben bir bakayım.'' Seçil masadan kalkıp Mihri'ye bakmak için mutfaktan çıktı.
''Okulun ne zaman açılıyor kızım?'' Yavuz Mihri'nin hastalığı sebebiyle Mahi'nin okul işleriyle ilgilenememişti. Genç kız her şeyi kendisi halletmiş, ailesine hiç sorun çıkarmamıştı. Tercih sonuçları da istedikleri gibi açıklanmış Mahi istediği okula kayıt yaptırmıştı.
''Pazartesi.'' Ağzına attığı salatalığı çiğneyip yuttu Mahi.
''Sen şimdi üniversiteli mi oldun?'' Agâh bıyık altından gülerken kardeşinin ne ara bu kadar büyüdüğünü anlamaya çalışıyordu. Mahi Agâh'a masadaki kimse görmeden dil çıkarıp önüne döndü. Agâh yine kendisiyle dalga geçiyordu. Büyük olan kendisiydi ama hiç ağabey gibi davranmıyordu.
''Bir sorun falan var mı? Yapılması gereken?'' Arslan kız kardeşine yardımcı olabilmek için elinden geleni yapardı.
''Yok ağabeyciğim. Her şeyi hallettim ben.'' Ağabeyine minnetle gülümsedi Mahi.
''Ona gülümseme bana dil!'' Agâh kendi kendine mırıldanıp önüne döndü. Mahi'nin Arslan'la olan ilişkisini hep kıskanmıştı. Mahi ile anlaşamıyordu, Evet, bu bir gerçekti ama onu sevmediğini kimse söyleyemezdi. O sadece kız kardeşiyle uğraşmayı seviyordu. Mahi'nin de kendinden az kalır yanı yoktu. Agâh onunla uğraşıyor, o da Agâh'la uğraşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ VE AY - AH SENDE 2 (TAMAMLANDI)
Ficción General''Çok özledim seni.'' Mihri dilini tutamayıp kalbinden konuştu. Zaten onun yanında aklı çalışmıyordu ki! ''Ben de...'' Bir ağabeyin kardeşine verebileceği normal bir cevaptı aslında bu. Ama ne Arslan Mihri'nin ağabeyiydi, ne de Mihri Arslan'ın kı...