Bölüm 30: ' Kardeş kardeşe haram'

7.5K 444 134
                                    




***

Merhabalar herkese!
Sınavlarım bitti. Vakit kaybetmeden bölümü yazıverdim ve cumayı beklemeden de paylaşmak istedim.

Hepinize musmutlu çocuk ruhuyla geçireceğiniz bir bayram diliyorum.
Keyifli okumalar, bol yorumlar 🎈

***

Mendilimde  pare sümbül, küstü çam, ağladı bülbül...
Kim dayansın yardan ayrı?
Bülbülün çaresi güldür...

***

      Seçil boşalan bardakları tazelemek için ayaklandığında salondaki herkes Arslan'ı süzmeye devam etti. Yemekten sonra Fikret Bey'in başlattığı bu inceleme faslına sonrasında eşi ve küçük kızı da katılmış Arslan göz hapsine alınarak baştan aşağı incelenmeye devam edilmişti. Kendisini izleyen bu insanlar karşısında hiçbir şey yapamıyordu genç adam. Elini kolunu bile nereye koyacağını bilemiyor put gibi oturuyordu.

      Seçil çay bardaklarıyla geri geldiğinde biraz daha rahatladığını hissetti. Çünkü bu bahsettiği inceleme işi Seçil yanındayken pek yapılmıyor kendisine göz ucuyla bakılıyordu. Genç kız işini bitirip yanına oturduğunda Fikret Bey bakışlarını elindeki bardağa çevirmişti.

     ''Nerede oturacaksınız şimdi?''

      Arslan ve Seçil birbirlerine baktılar. Bunları daha önce konuşmamışları, sadece babasına anlatılabilecek meseleleri ağız birliği etmişlerdi. Mihri'nin durumu da bunlardan biriydi. Nevşehir'de çok uzun kalamazlardı. Arslan'ın Mihri'nin yanına dönmesi gerekti ve bunun için Mihri'nin hastalığı büyük bahaneydi.

      ''Aslında...'' dedi Seçil elindeki bardağı küçük sehpaya bıraktı. Ellerini kucağında birleştirip babasına baktı. ''Henüz buna karar vermedik. İstanbul'a da Arslan'ın kız kardeşi için geldik.''

     'Kız kardeşi' derken Seçil de gerilmişti. Arslan'ın Mihri'yi sevdiğini öğrendiğinden beri genç adamın ne kadar zor durumda kaldığını anlamıştı. En yakınına, kardeşine âşık olmak etik olmasa da Seçil de durumun farkındaydı. Mihri, Arslan'ın kardeşi değildi. Gönül ferman dinlemezdi. Bu durum yadırgayacağı bir şey de değildi.

     ''Neden?'' Bu sefer soru Hayriye Hanımdan gelmişti. Başını eğdi Arslan. Durumu açıklayabileceğini pek sanmıyordu. Zaten konuya da Seçil girmişti. Onun devam edeceğine emin sessiz kaldı.

     ''Mihri hasta. Haberi alınca hemen geldik biz de. Şimdi de onun yanında olmalıyız.''

     ''Neyi var?'' Serpil de meraklanmış, gerçeklerden habersiz, eniştesi sandığı bu adamın kardeşi için endişelenmişti.

      ''Lösemi.'' Seçil sessizce cevap verip Arslan'a döndü. Hayriye Hanım kızının cevabını duyunca kendine mani olamamış 'hihh!' diyerek elini ağzına kapamıştı. Damadının ailesinin yaşadığı üzüntüyü düşünemiyordu bile. Allah kimseye böyle acı vermesindi.

      Seçil uzanıp Arslan'ın elini tuttu. Bu dostça bir destekti. Ama oradaki kimse bu dokunuşun altındaki dostluğu görmüyordu. Onların gördükleri kocasına destek olmaya çalışan bir kadındı.

      ''Tıp çok ilerledi. Artık her şeyin çözümü var. Rabbim nasip ettiyse daha görecek güzel günleri vardır inşallah.'' Fikret Bey Asrlan'ın yüz ifadesini görünce damadının ailesine ne kadar düşkün olduğunu anlayabiliyordu. Bu da onun samimiyetini kanıtlıyor, bir kez daha ona güvenebileceğini hissediyordu.

GÜNEŞ VE AY - AH SENDE 2  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin