#Romantizm 1
Şarkı söylemek için hayallerinin peşinden giden Defne'nin yolu Yiğit Erdem'in mekanınında şarkı söylemeye başlamasıyla hayatın çok başka yüzünü görmesini sağlamıştır.Diğer yandan kardeşi Defne için Amerikadan dönen Yasemin'in tüm psikol...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BİZİM ŞARKIMIZ
5.BÖLÜM
Genç kız başını arasına almış öylece bekliyordu.Yiğit'i sorguya almışlardı ve yaklaşık bir saatir içerideydi. Yiğit'i aldıklarında hemen Meteyi aramıştı o da Kerim beyle beraber gelmişti. Şimdi ise Kerim bey içeride görüşme yapıyordu. Bu konuda kendisini çok suçlu hissediyordu çünkü Mehmet'i kendisi yüzünden dövmüştü Yiğit ve bu kötü hissettiriyordu.
"Defne sen iyi misin?"
Mete'nin sesiyle başını kaldırıp ona doğru baktı genç kız.Pek iyi olduğu söylenemezdi açıkçası.
"Yiğit bey'e bir şey olur mu?"
Ona bir şey olmasını istemiyordu. Her ne olursa olsun hapise falan girerse bunu kaldıramazdı.
"Merak etme Kerim bey halleder"
"Nasıl yani?Nasıl halledecek?"
"Kerim beyi tanımıyor musun?Erdemal'ın sahibi kendisi. Çevresi oldukça geniştir, eli kolu uzundur, halledemeyeceği şey yoktur" Defne ayağa kalkıp şaşkınca Meteye baktı.
"Erdemal mı?Bu bildiğimiz mücevher markasının sahibi mi?"
"Evet Türkiye'de hatta birçok Ülkelerde ki meşhur mücevher markası Kerim bey'e ait.Daha doğrusu babasından kalma bir şirket ama Halit bey bu işin başındayken bu kadar gelişmiş değildi.Kerim bey resmen markayı aldı başka bir konuma getirdi"
Evet Kerim bey'in zengin olduğu her halinden belliydi giyiminden,tavrından az çok belliydi ama bu derece olduğunu düşünmemişti. Üstelik Yiğit'in neden bu işlere girmediğini anlamamıştı. Böyle güzel bir işi varken ve bu kadar zenginken neden bir kulüp işletiyordu ki?
"Peki Yiğit bey neden orada çalışmıyor?"
Merakla sorduğu bu sorunun cevabını alamamıştı çünkü Kerim Erdem odadan çıkmıştı ve yanlarına doğru gelmişti.
"Kerim bey ne oldu?Var mı bir haber?"
"Merak etmeyin birazdan serbest bırakacaklar.Dışarıda bekleyelim burası kalabalık"
Hep beraber dışarıya çıkarlarken Defne şükür etsede merak ettiği sorunun cevabını alamadığı içinde biraz buruktu.
"Benim yüzümden oldu bütün bunlar. Ben çok özür dilerim Kerim bey,gerçekten böyle olsun istemedim"
Kerim'in dudaklarında oluşan tebessümü görünce susmuştu genç kız.Gerçekten bu iki kardeşi anlamak çok zordu. Kerim bey o kadar sakin, karizmatik ve kendisinden emin bir adamdı ki. Muhtemelen otuzların başındaydı ve yaşlı olmamasına rağmen bu olgunluğa erişe bilmiş olması güzel bir şeydi.
