Uyandığımda her yerim tutulmuştu. Banyoya girip sıcacık blr duş aldım. Bu gün alışverişe çıkmam gerekiyordu. Sonra okula kayıt olmam gerekiyordu.
Yarında evi temizlerdim.
Kore'den getirdiğim yedek kıyafetleri giydim. Saçlarımı tarayıp kuruttuktan sonra cüzdanımı ve telefonumu alıp evden cıktım.
Taksiye binip önce okula gittim. Bugün sadece kurslar vardı sanırım. Kurslara da herkes katılmıyordu yani az kisi vardı okulda.
Yönlendirme tabelalarından müdürün odasını buldum. Oldukca düzgün olan telaffuzumla anlaşıp okula kayıt oldum.
Müdürün odasından cıkar çıkmaz çarptığım kisi karşısında afalladım.
—Üzgünüm dedim. Egilcekken amreikada olduğum gelmişti aklıma.
Sarışın kahverengi gözlü bir çocuktu.
—Asıl ben özür dilerim. Asyalı mısınız? Dedi nazikçe.
—Evet dün geldim diyip gülümsedim.
—Peki görüşürüz iyi günler diyip gitti.
Arkasından bir kac saniye baktım. Kendimi toparlayıp okuldan cıktım.
Taksiye binip o çocuğu düşünmeye başladım.Neden olmasın ki? Yakışıklıydı, uzun boyluydu, kibardı mimikleri vardı jungkook gibi degildi yani.
Kaslıydı da, gerçi jungkookta kaslıydı. Jungkook nerden çıkmıştı. Niye onla karşılaştırıyordum ki? Nasıl ben farketmeden bile onu düşünüyordum?
Farketmeden ona mı kapılmıştım? Ama ben sevgi konusunda sadık değildim. Bi gün birisini sevmeye kalkarsam gözüm başkasına kayardı.
Belkide gercek sevginin anlamını bilmediğim icin böyle düşünüyordum.
—Geldik efendim. Sesiyle düşüncelerimden ayıldım.
Ücreti ödeyip taksiden indim. Alışveriş merkezine girip t-shirtler, pantolonlar, esofmanlar, gömlekler, etekler ve daha bir sürü sey aldım.
Gerçekten hayatımda toplasam bu kadar kıyafetim yoktur. Belki kafa dağıtmak icin giderim diye elbise de almıştım.
Yorulduğumu ve acıktığıma karar verdiğimde yemek katına çıkıp güzelce yemek yedim.
1 Yıl Sonra
Üniversitemi kazanmış yaz tatilindeydim. Sevgilim, arkadaşlarım oldukça iyi bir bölümüm param her şeyim vardı.
Mutluydum. Ama nedenini bilmediğim bir eksiklik hissediyordum. Bu eksikliğin kim olduğunu bile hatırlamıyor, hatta bilmiyorken gülümsemeye devam ediyordum.
Tıp fakültesi, araştırma bölümünü kazanmıştım. (Hani su deneyler falan yapan kişiler var ya onlar işte ne olduklarını bilmiyorum biliyorsanız yazın düzeltirim)
Su anda kafede buluşmak için hazırlanıyordum. Eteğim, t-shirtüm, hırkam, gözlüğüm ve ben gayet uyumluyduk.
Çantamı da alıp evden cıktım. Kapınım önünde bekleyen sevgilimi öpüp kapısını açtığı arabaya bindim.
Lisede müdürün odasından çıktıktan sonra çarpıştıgım çocuk sevgilimdi. Aynı sınıfta olduğumuzu öğrenmiş oldukça yakınlaşmıstık. Sonra da çıkmaya başlamıştık.
—Yine çok şıksınız dedi beni bir süzüp.
—Ah, sizde çok hoşsunuz bayım diyip bir gülümseme gönderdim.Birilikte gülmeye başladık. O sarışın ben kumral saçlı tuhaf duruyordu, ya da ben çok beyaz o daha yanık tenli yine tuhaf duruyordu ama sonuçta ben koreliydim ki hala aynı koreli tarzında giyiniyorum.
Bilmiyorum tam koreli bir kızım. Başka bir milletten olsam yine koreli gibi davranmaya çalışırdım heralde.
Kore güzellik standartlarına, kıyafet tarzına her seyine tam uyuyordum. Yüzümde iki iz dışında yine bir ypktı ki onlarıda makyajla rahatlıkla kapatabiliyordum.
Biri yere düşünce babam yüzünde yüzüme batan cam diğeride annemin attığı tokat. Yüzüğün çizdiği yüzümdeki izi hala duruyordu.
Onlara hala kırgındım. Yokluklarını da Hissetmemiştim açıkçası. Hatta ben hic arayıp sormamışlardı.
Bosandılar mı, evliler mi, annem çocuğu doğurdu mu hatta yaşıyorlar mı onu bile bilmiyordum. Gerekte yoktu.
Bu arada hani sevsigime sadık kalamam diyordum ya.
Galiba ben hala jungkook'u unutamamıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan Mı? Aşk Mı? ~Jeon Jungkook
Vampire-Eğer hayatında gerçekten değer verdiğin birisi varsa Jungkook, tam da şu noktada çıkarman gerekiyor. Çünkü savaş çok yakın...