20

8.9K 507 225
                                    

Arabadan inip el ele kafeye girdik. Bizimkiler çılgınca el sallarken gülerek onların yanlarına ilerledik.

—Vaay kanka hoşgeldiniz diyip hepsi sırayla öptü bizi.

Biz de iki sandalye çekip oturunca garson başımıza damlamıştı bile.

Sıcakladığım icin üstümdeki hırkayı çıkarıp sandalyenin koluna atıverdim

—Ben çikolatalı milkshake istiyorum dedim.
Sevgilim olan Adrian'da çilekli isteyince yanımızdakiler zaten sipariş verdiği icin garson gitmişti.

Burası sahil kenarında bir kafe olduğu için ortamı tahmin ettiğinizi düşünüyorum.

—Burdan kalktıktan sonra sahil voleybolu mu oynasak?  Dedi kate

Sevgilisi Carl hemen onaylarken ben bahane sunmuştum.

—Siz oynayın ben hakem olurum eteğim var dedim.
—Sıkılmaz mısın yalnız?  Diye sordu Claranın sevgilisi Burney.
—Hayır zaten cok da iyi oynayabildiğimi düşünmüyorum dedim.

—Malum boy dedi Clara. Hepsi gülerken ben de dişlerimi sıkıp gülüyormus gibi yaptım.

Bu kıza sinir oluyordum ve ne zaman patlarım merak ediyordum.
Kısa değildim aslında ortalama bir boyum vardı abartılıyordu.

İçecekleri içtikten sonra kafeden kalkıp plaja doğru ilerledik. Buralarda baya ünlüyduk aslında. Çok sık gelip giderdik ki zaten bizim erkeklerin kavga edip kazanmasıyla daha da konuşulur olmuştuk.

Kızlardan rahatsız olsam da ne kadar açık veya kapalı giydiğim farketmez bana bakıyorlardı.

Asyalı oluşum dikkat çektiriyordu sanırsam.

Filenin oraya geldiğimizde erkekler t-shirtlerini çıkarıp kenara bıraktılar.

Kızlarda zaten şortlu olduğu icin sadece ayakkabılarını çıkardılar.

Kendi aramızda bölünmek icin az kişiydik ama sorun değildi.

Burney birden bağırmaya başladı.

—Bize meydan okuyan yok mu?  Diyip kahkaha attı.
Bizimkiler gerçekten baya iyi oynarlardı.

Kız veya erkek farketmez hepsi iyi oynuyordu. Bi ben oynuyamıyordum. Onun da önemi yoktu zaten.

İlerden bi kızın sesi gelince oraya çevirdim kafamı.

—Biz oynarız sizinle diyip güldü. Kız amerikalıydı ama yanındaki erkeklere kafamı çevirdiğimde asyalılardı.

Üç erkek iki kız durum eşitlenmisti bile.

—Emin misiniz sonra ağlamayın ama dedi burney.
—Onu maçın sonucunda karar veririz diyip güldü tanıdık sesin sahibi.

Kafamı oraya çevirmemle jungkooku görünce gözlerini kocaman açtım.
Diğerlerini de inceleyince Jim'in ve Taehyung olduğunu görünce nefesim kesilmişti.

Gerçekten burdalar mıydı?  Güneş gözlüklerimin arkasından jiminle göz göze gelmemle şaşırmış ifadesini yüzüne koydu.

—E haydi başlıyoruz yerlerinizi alın sesiyle göz temasımız kesildi ve yerlerine geçip oyuna başladılar.

Onların yakınında durmak istemediğim için ayağa kalkıp eteğimi düzeltip suya doğru ilerledim.

Topuklu ayakkabılarım sadece değecek şekilde durdum. Korkuyordum sudan. Bu yüzden daha fazla yaklaşamazdım da.

Gelen seslerle arkamı döndüm. İlk seti jungkooklar kazanmıştı ve bizimkiler sinirden kuduruyordu. Etraflarında kalabalık çoğalmışken şimdi kaybederlerse fena rezil olurduk. Bulunduğum yerden o alana dogru yavaşça ilerlemeye başladım.

Topuklu ayakkabılarla pekte kolay olmuyordu. Sonunda oraya ilerlediğimde jimin'in sert smacıyla clara'nın koluna çarpınca karşılık bile veremeden yere oturmuş ağlamaya başlamıştı.

Burney tabiki durmamış bağırmaya başlamıştı.

—Lan asyalı sen kim oluyorsun da böyle bir şeye kalkışabiliyorsun. Diyip üstüne yürümeye başladı jimin'in yavaş yavaş.

Jim'in oldukça sinir bozucu olanlardan yan bir sırıtısla sadece yüzüne baktı.

Adrianda araya girip beraber onlara ilerlemeye başlayınca kesinlikle sevgilimin dayak yemesini istemediğimden aralarına dogru ilerlemeye başladım.

Sonucta karsılarındakiler vampirdi.
Tam yumruk atmak üzere olan adrianın koluna yapışıp

—Kavga etme diye sert bir dille uyardım.
—Çekil şurdan Eul Ji dedi sertçe.
—Tanımadığın insanlarla niye kavga ediyorsun dedim.
—Hah insanmış diye mırıldandı jimin
—Onlar Asyalı diye mi böyle yapıyorsun?  Dedi kolunu indirirken.

—Kaybediceksiniz ve rezil olucaksınız geri çekil gidelim dedim dişlerimin arasından mırıldanarak.

—Ciddi misin? Gel bunu gerçekte de görelim diyip jimine yumruğunu salladı bile.

Jimin tabiki buna izin vermeyip o kadar pratik bir şekilde yumruğunu tek eliyle tuttu ki adrianın dili tutulduğuna emindim.

Burney de araya karışınca birden noldugunu anlamamıştım bile.

Jungkook üstüne çıkmış adrianı döverken daha fazla dayanamayıp

—Jungkook yeter çekil şurdan git eşitinle dövüş diyerek onu ittim.

Gözlerini anında bana çıkarırken o koyu siyah irisleriyle göz göze gelmiştim.

O kadar soğuk bakıyordu ki korkmuştum. Ama yinede böyle bir şeye izin veremezdim.

Adrian ayaga kalkarken
—Onları tanıyor muydun?  Dedi dudağındaki kanı silerek.

—Evet tanıyordum dedim alttan alarak.
—Ne o eski sevgilin falan mıydı?  Dedi sırıtarak.
—Bunları sana elbette anlatabilirim ama bu ortamda değil bu arada kulağına yaklaşarak konusmaya devam ettim.

—Derhal arkamdan gelmezsen benden ayrıldığında peşinden gelip ağlak bir kız görmüyor olucaksın hani bilgilen istedim diyip yandan geçip plajdan çıktım.

Arkama baktıgımda hala bıraktığım yerde sadece bana bakar şekilde duruyordu.

Omuz silkip arkamı dönüp ilerlemeye başladım. Sinirlenmistim.

—Gerizekalı ayırmasaydım da ölseydin ya. En azından arkandan geberdin diye ağlardım şimdi ayrıldığımız icin de ağlayamıyorum.

Kolumdan tutulup cevrilmemle bu sefer ben sürüklenmeye başladım.
Adriandı.

Kolumu sert tutsada bir şey demiyerek peşinden gitmeye başladım.

Sonunda kimsenin olmadığı bir köşeye geldiğimizde bağırmaya başladı.

—KİMDİ ONLAR? 
—Ses tonunu alcalt karşında çocuk yok senin dedim sertçe uyararak.
—KİMDİ ONLAR DİYE SORDUM.

Kafamı yana çevirerek derince bir nefes aldım.

—Okuldan öylesine tanıdık bir kac konuşmuşlugumuz dısında hiç bir yakınlığımız olmadı senin kate'le olan yakınlığın aksine dedim bütün bildiklerimi yüzüme vurarak.

—Biliyor muydun dedi ses tonunu anında alcaltarak.
—Bak bakayım ordan aptal gibi mi gözüküyorum. Sana bir şey söyleyim mi bitti?  Diyip gülümsedim.

Yanından geçerek gittim. Arkamdan geliyordu.
—Özür dilerim sarhoştum birden oldu diyip yanımda yürümeye başladı.

—Umrumda değilsin, zaten bu anı bekliyordum. Bu arada bu zamana kadar neden hic sevgilim olmamıstı biliyor musun? Hani bana bunu sormuştun ama cevabını vermemiştim.

—Bilmiyorum diye mırıldandı.

—O zaman şimdi öğren çünkü erkeklere gram güvenmiyorum. Sadece senin farklı olduğuna inanmıştım. Ama diyorum ya sadece inanmıştım.
Diyip ilerdeki taksiyi durdurup binip gittim.

Kan Mı? Aşk Mı? ~Jeon Jungkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin