Kan Mı? Aşk Mı? ~Jeon Jungkook

Özel bölüm

—Jungkook bir şeyi merak ediyorum. Bu güçleri aldıktan sonra biraz daha hatırlamaya başladım da.

Yine bir gündüz  konuşması yapıyorduk. Daha doğrusu ben konuşuyordum o hıhı gibi cevaplar veriyordu. Ona uyuması için büyü yapıyordum.

—Hımm? Diye mırıldandı.

—Küçükken havuza düşmüştüm. Sanırım 5 yaşlarında falandım çok hatırlamıyorum. Beni kurtaran sen miydin? Bir vampir olarak hatırlayacağını düşünüyorum.

—Seni ilk gördüğüm anda o kız olduğunu anladım. Dedi.

Yüzüstü yattığı için sırtına koydum kafamı. Ellerimi havaya kaldırıp incelerken başka bir soru daha sordum.

—Lisa'yi hiç sevdin mi?

—Bunu kaçıncıya sordun Eul Ji bikmislikla.

—Bilmem cevabın hoşuma gidiyor muhtemelen.

—Peki sen o amerika da çıktığın çocuğu sevdin mi?

—Basta bir hoşlandım ama çok uzun sürmedi. Dedim omuz silkerek.

—Arkadaşlarım ne zaman eski hallerine dönerler. Taştan bir şekilde evimde durmaları sinirimi bozuyor.

—Onlar için ne yapmamız gerektiğini söyledim. Sen kabul etmedin dedim omuz silkerek.

—O zaman hadi gidelim. Uykum yok zaten. Gündüz uyumam saçma geliyor. Geceleri zaten uyuyamiyorum.

Kafamı sallayıp üstünden kalktım.

Beyaz saçlarımı tarayıp topladım. Hızlıca üzerimi giyinip onun yanına gittim.

Dudaklarımızı birlestirdigim gibi Enchantress'in eskiden yaşadığı şatoya ışınladık.

—Enerjisini hala hissediyorum dedim.

—Bu bi tur bakteri olarak düşün. Duvarlara yapışıp kalmış enerji parçacıkları.

—Ruhu sence burda mıdır? Ben ruhunun yok olduğunu sanmıyorum dedim.

—Senin ruhun nasıl yok olmadıysa onunki de yok olmamıştır. Ayrıca muhtemelen asasının taşındadır ruhu.

—Bize lazım olan şeyde yani.

—Ruhunu başka bir şeye aktarmalıyız dedi.

—O zaman direk şatosuna aktaralım. Yasayan bir şato olur. Ayrıca o taştan daha güçlü bir şey varsa o da şatosudur. Ruhu kaçarsa kendine bir beden bulabilir. Bu beden sana da ait olabilir dedim.

—Bana yine bir ayin gösterisi mi yapıcaksın?

—Aslında bu beni kötü biriymiş gibi hissettiriyor. Özellikle ayin için birilerini öldürdüğümde.

—Alışırsın önümüzde sonsuz bir hayat var. Bedenlerimiz yok olsa bile ruhlarımız için özel yerler var dedi.

Taht odasına geldiğimizde tam tahtın ortasına oturtulmuş boyum kadar bir asa vardı.

—Asaya dokunmak yok. Muhtemelen ben çıkartamam ama sen çıkartabilirsin. Bu da riskli. Yerinden çıkarmadan yapalim ayını ve taşı alıp gidelim.

Kafasını salladı.

Elimde Enchantress'in kanından yapılmış mumlar belirdi. O gün içinden kılıcı geçirdiğimde bedeninden akan kanlardı.

6 taneydi. Birini eritip asayı merkez alarak yıldız çizdim. Yıldızın uçlarını birleştirip bir halka yaptım. Yıldızın her bir ucuna 5 mumu yerlestirdim.