Geçmiş der susarız. Peki ya geçmiş her zaman geçer mi? Ardında bıraka bilir misin anıları ve acıları? Anılar geçmişi geleceğe taşımaz mı? Taşır. Hem de öyle bir taşır ki şaşar kalırsın. geçdi dediğin bütün anıların birer birer gözünün önünde seninle raks eder yaşadığın acıdan fark edemezsin. Seni senden alıp sensiz bırakır da haberin olmaz.
Yaralı 4 kalp. Acı derin sızı ince. Onlar boyunlarına pranga olan geçmişlerinden kurtula bilecekler mi? Attıkları her adım da geçmişin tozlu sayfalarından sıyrılıp bu günü yaşaya bilecekler mi? sığındıkları yaralı kalp kanayan yaranın sarılmasına izin verecek mi?
İki ayrı ülke. İki ayrı şehir. İki ayrı dil. Aynı yara. Belki de onları birleştiren acılarıydı. farklı ülkeler olsa bile, acının dili aynıdır. iki yaralı kalp nerede olursa, olsun bir birini bulur. Er ya da geç. İki kalp hayin zamanın elinde bir birine geç mi kaldı?
İki dost. İki kardeş. İki yaralı. Bekliyordu kalpleri acılarını küçümseyeni değil, yarasını kendi yarası gibi saranı.
Bekliyordu adam. Ruhunu prangalardan kurtaracak kadını. bekliyordu kadın, yarasını kendi yarası gibi bilecek adamı.
İki kadın. Ayrı şehir. Ayrı ülke. Bir tesadüf eseri tanıştılar ve bir daha kopamadılar. Yıllara ve mesafelere inat acılarının elinden tutarak büyüdüler. Düştüler, birlikte kalkmayı öğrendiler. Ağladılar, gözyaşlarını silmeyi öğrendiler. Şimdi birlikte yürüme zamanı.
Her ikisinin yarası aynı. Gülüşlerine sakladılar acılarını. Beklediler. Kabullendiler. Anladılar. Hayat zor. Tutunmak için bir dal, bir umut lazım. Tutundular bir birlerine. Onların umudu bir gün karşılaşmak ve kalpten gülümsemek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecmişin gölgesi
RomanceHer kesin bir geçmisi vardır. Unutmak isteyip unutamadığı, çakılıp kaldığı. bilinmezlikler.. Boşluklar ve yok oluşlarla dolu... Belki yok olmuştu adam... Sessiz ve çaresiz kurtulmayı bekleyerek... Peki ya kadın... Onun geçmişi geleceğini nasıl deği...