Hayata bakış açım: "Doğmuşken yaşayalım bari"

10.6K 953 238
                                    

"Bir o kadar daha gülmek gülmek isterseniz, yeni kitabım: Şerefsizsin, çünkü yaparsın!"

Yoksun... Yarınlarım senden yoksun!
-CANFEZA

Arkadaşlarımın tanıştırdığı kişilere karşı ilk zamanlar hep soğuk olmuşumdur. Bir laf sokmalar, bir ezici bakışlar, bir tavırlar... Nedenini bilmiyorum fakat insanlar güvenmem zaman alıyor. Hatta bayağı bir zaman alıyor, oldukça uzun bir zaman alıyor! O kadar uzun bir zaman alıyorki; on altı buçuk hayatım boyunca aile dışı ilişkilerimde bir tek Gaye'ye güveniyorum. Tabii ki her şeyi anlatmıyorum. Bu olayın güvenmemekle alakası yok. İnsanlık hali; ağzından kaçıraverir, hiç lüzumu yok!

Ulan birde şöyle bir garip durum var: Yakın gördüğüm bir arkadaşımı, yakın gördüğüm diğer arkadaşımla tanıştırıyorum. Benden daha fazla samimi oluyorlar! En çok nefret ettiğim doğa/psikolejik olayı. "Lan sizler benim arkadaşımsınız; o kadar samimi olamazsınız uğleağğhn!" Diyemiyorum tabii ki. Sadece içten içe sinir oluyorum. Bu içten içe sinir olma olayı da çok sinir bozucu. Sinir oluyorsun, deliriyorsun, patlayacak bomba gibi etrafta dolanıyorsun fakat bu durumu sana sen biliyorsun. Arkadaşlarına karşı yüzün hep: "xD"

Okul bahçesinin tümsek kısmında Gaye ile oturuyoruz. Bu sıcak nedir böyle?! Antalya da yaşayanlar insanlar olarak Cehennemin fragmanını yaşıyoruz. Birazdan buhar olup, havaya karışacağım! Kafama koyduğum matematik kitabım beni az olsa güneş ışınlarından koruyor. Normal bir zamanda bir boka yaradığı yok. Bari burada işe yarasın, hehe.

"Versene şunu!"

"Vermiycem, vermiycem benim değil mi? Vermiycem!"

"Ayy!" Gayeciğim, bu espiriden çok sıkıldığını anlaya biliyorum. Fakat... Bana ne?!

"Dığırı, dığırı, dı,dı, dırığ"

Ders zili çalıyor fakat biz hala yerimizden kıpırdamıyoruz. Neden? Çünkü biz geri zekalıyız. Öğretmen zili çaldıktan birkaç saniye sonra hareketleniyoruz. Neden? Çünkü teneffüsün bittiğine inanamıyoruz. Neden? Çünkü teneffüsler 3-5 dakika arası. 3-5 dakika da ben merdivenlerden aşağı inemiyorum lağn! Okulun öğrencileri "Büyük baş davar örgütü" gibi resmen. "Hebe gübele" diye bir şeyler geveleyip merdivenlerden aşağı resmen bir kanguru gibi zıplıyorlar, leopar gibi koşuyorlar, ağır ağabey havalarında insanları iktiriyorlar. Lan bir dur, bir dur manyak! Hepsi MEB'İN SUÇU! Meb'ciğim, canım benim canın sıkıldıkça bize sarıyorsun. Yapma, gözünü seveyim. Geleceğin nesillerini okuldan bunaltıyorsun; hayatım. YAPMA!

Kaç yıl önceydi hatırlamıyorum fakat bir ara beden dersleri 4-5 saat ve/veya üzeri civarındaydı. O günlere dönün, lütfen. Zaten o günleri de adam gibi yaşamadım. Geri zekalı sınıf öğretmenim, hırs manyağı ahtopot karı kendi bulunduğu sınıfı bütün sınıfların en iyisi yapabilmek için bacak kadar bebeler bahçede "Topu at, lağğnnn!", "Ayy, kızlar gelin ne anlatacağım size!", "İhihi, çok eğleniyoruz!" gibi sesler çıkartırken biz sınıfta MATEMATİK çözüyorduk. MATEMATİK!

Buradan sınıf öğretmenime sesleniyorum: "MUTLU MUSUN LAN, SENİN YÜZÜNDEN MATEMATİĞİ SEVMİYORUM! HATTA O KADAR SEVMİYORUM Kİ; KARNEDE MATEMATİK NOTUM 15, LAN 15! 15 DİYE NOT MU OLUR?!" (Gerçek)

Hehehe işte bende bunu bildiğim için hala gidip TM bölümünü seçiyorum. Neden? Çünkü sözeldeki insancıklara, öğrenci gözüyle bakmıyorlar! Bakın... Bende "öğrenci" demedim! "İnsancıklar" dedim! Neden?! Çünkü benim de psikolejim bozuldu.

Öğretmenler zili çaldıktan birkaç saniye sonra ayakanıp, sınıfa doğru ilerledik. Ayaklarımız geri geri gidiyor. İç sesimde ona destek oluyor ve: "Bakın diyor, öğretmenler diyor, ilk hafta diyor, ders anlatmaz, diyor." NAHHH!!!! İngilizce hocamız quiz bile yaptı quiz!

Yav, he he (He, sen çok biliyon'un devamı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin