Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler.
Ağzına dolar insanın, sussan acıtır, konuşsan kanatır.
Aylayı beklerken uyuya kalan Uraz, eksiksiz hazırlamış olduğu yemek masasın da eriyip bitmiş mumlar göze çarpıyordu, iki büklüm halde olan Uraz üstü açık yatmanın verdiği bir titreme ile uykusundan uyandı. Gözlerini ovuşturup yanı başındaki telefona baktı ne bir arama ne de mesaj vardı, cebinden çıkardığı yüzüğe hayal kırıklığı ile baktı, bambaşka bir gece olacağını düşünmüştü ama şimdi tek başınaydı, ertelemiş olduğu mutluluk buruk bir kırıklık bırakmayı başarmıştı yüzünde..
Saate baktı artık beklemenin anlamı da yoktu, mumları da söndürüp yatak odasına yöneldi, sessizliği bölen mesaj sesi dikkatini telefona vermesine neden oldu, beklediği mesajın geldiğini düşünürken ekranda beliren resim Uraz da şok etkisi yaratmıştı. Bir süre baktığı resme anlam vermeye çalışsa da imkanı yoktu.
Ayla hiç bilmediği bir adamın kollarındaydı burada olması gerekirken başka adamın yanında ne arıyordu!! Yalan olduğunu birinci ağızdan doğrulamak için Aylayı aradı ama kapalıydı, defalarca aradı hepside sonuçsuz kaldı.
Eli kolu bağlıydı ne yapacağını nereye gideceğini bilse biran durmazdı, sakince düşündükten sonra Ayla'nın kardeşini arayıp evde olup olmadığını öğrendi. Odanın içinde dolanıp durdu tekrar tekrar resme baktı "kesin açıklaması vardır" diye teselli etti kendini daha sabah konuşmuşlardı ne olmuş olabilirdi ki?
...Dışarıdan ihtişamlı görünen binanın içi tam tersi kasvetli görünmüştü ya da yaşadığı durum itibariyle gözlerine perde inmişti, öylece boşluğa dalan Demir'e seslendi.
"Ben elimi yüzümü yıkayıp kendime gelsem iyi olacak sanırım" dedi.
Yerinden kalkan Demir ağır adımlarla ilerleyip kendisini takip etmesini söyledi, banyonun önünde geldiklerinde dolaptan uygun bulduğu kıyafetleri uzatıp "kıyafetler temiz rahatlıkla giyebilirsin"dedi.
Şöyle elbisesine göz atan Ayla istemsizce uzatılan kıyafeti almak zorunda hissetti, yaşadıklarını yadırgıyordu, tanımadığı adam yüzünde kaçırılırken üstüne birde evindeydi birazdan da banyosunu kullanmak zorunda kalacaktı.
Ortam öyle bir hal aldı ki ikili de kendini tuhaf hissediyordu, sadece ikisi vardı.. kendi içinde kaybolan Demir gerisinde Aylayı bırakıp odaya döndü.
Selin'in görmezden geldiği aramalarına göz attı inanılmaz derecede inatçıydı telefonunu açana kadar da arayacağına emindi, en iyisi arayıp ne istediğini sormaktı.
Konuşma boyunca Demir'in ağzından laf almaya çalışsa da Demir dikkatli davranarak kısa cevaplar verip kapattı. Başı ellerinin arasında ağlamaktan şişen gözlerini düşündü, neyse ki kalbinde ki ağırlık gözlerine inmişti. Açılan banyonun kapısının sesini duyunca istemsizce ayağa kalktı, Ayla ile göz göze geldikten sonra "sen dinlen, bende üstümü değiştireceğim"dedi.
Odanın içinde ki kanepenin üstünde bir battaniye gözüne çarptı üşüyen vücudunu onunla ısıtabileceğini düşünüp üstüne aldı, ıslak saçlarından damlayan su kıyafetinin omzunu ıslatmaya devam ediyordu ama o bunu yok sayıp sıkıca sarıldığı battaniyenin sıcaklığını hissetmeye çalıştı.
Kulağına gelen saat sesi ninni misali göz kapaklarını ağırlaştırırken karşısında beliren Uraz saçlarını okşuyordu, dudaklarında beliren tebessüm yerini korkuya bıraktı, kendinden uzaklaşan Uraz'ı kaybetmenin korkusu ile uykudan sıçrayarak uyandı.
Titreyen bedenini elleri ile sıvazladı, gözü battaniyeyi aradı yerde öylece duruyordu tekrardan alıp omuzlarına yerleştirdi, kuruyan dudakları birbirine yapışmıştı en son sabah bir şeyler yemişti ve şu an da karnından sesler geliyordu. Tedirgin şekilde yürümeye başladı önce Demir'i bulması gerekiyordu önüne gelen her odaya baktı ama yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANSIZ MUTLULUK
RomanceKadın, bütün içtenliğiyle teşekkür etti, elinden sadece bu kadarı geliyordu. Şuan o kadar minnettardı ki kelimeler kifayetsiz kalıyordu. Yalnız değildi "O" kişi onunla birlikteydi. Acılarını olmasa bile yalnızlığını paylaşıyordu.Başka bir şey istemi...