Sevinçler biriktiriyorum gelişine dair
Öyle sevmeliyim ki seni
Bir rüzgarın tenine değmesi gibi
Yakın olmalıyım bende yüreğine
Öyle güzel sevmeliyim ki seni
"Dünyanın en güzel adresine taşındım, senin yanına!"...
Hesap soran ses tonu Ayla'nın afallamasına neden oldu, sessizlikten sonra "şuan müsait değilim seni sonra arayacağım" dedi ve kapattı telefonu, kendini izleyen Kenan'ın yanına geldi. Verdiği cevap sonrasında söylenecek söz kalmamıştı aslında fakat Kenan sözlerine şöyle başladı " insanın kalbinde bir kişiye yer vardır sadece ve senin kalbin de çoktan dolmuş" dedi.
Beklenmedik sözler Ayla'nın dikkatini daha da Kenan'a vermesini sağlarken duygularını bu kadar belli ettiğinin farkında değildi, istemsizce yüreği sızladı başını yere indirirken "artık gidelim istersen"dedi.
Aylaya bakarken "Derin sükutu söylediklerini doğrular nitelikteydi, ama henüz sesli dile getirememesi aşkı sahiplenemeyişinden kaynaklanıyordu belkide karşılık bulamamaktan korkuyordu ama bilmiyordu ki atılmamış her adım onu kaybetmekti."
Çıktıktan sonra ayrı ayrı yollara gittiler.. Kenan gitmişti belki ama söylediği son sözleri de ardında bırakarak gitmişti, sorguladı kendini, içini ve daha fazlasını...
...
Yüzüne kapanan telefondan sonra odasında volta atmaya başlamıştı Uraz, halada bir haber alamamıştı 'neydi bu kadar önemli olan ki aramalarına cevap vermemişti.' Kendi kendine söylenirken elinde sıkıca tuttuğu telefon çaldı, ilk başta açmak istemedi ne hissettiğini anlasın diye ama heyecanı mağlup olmasına neden oldu ve telefonu kulağında buldu. Ne kadar sinirli olsa da belli etmemeye çalışarak..
"Efendim" dedi. Uraz'ın aksine gayet sakin olan Ayla "bir şey mi oldu Uraz defalarca aradın"
Aldığı cevap utanmasına neden oldu abartmıştı gerçekten ısrarla araması çocukluktan başka bir şey değildi, vereceği cevabı bulmak daha zordu nasıl bir bahane uydurabilirdi ki şimdi..
"Ben sadece merak ettim şirketten giderken gördüm seni" amacı onun ağzından duymaktı nerede olduğunu, telefonun ucunda sessizlik oldu çünkü Ayla bir arkadaşıyla yemek yediğini varsayarak Kenan'dan bahsetmedi, bütün çabaları boşa giden Uraz ısrarından vazgeçerek telefonu kapattı.
Özlemek nasıl anlatılırdı ki seni özlemeyen birine.. durum tam da buydu Ayla'nın gözünde, nefesinde var olmak varken birde hasretiyle yanıyordu..
Eve geldiğinde annesinin misafirleri vardı, mecbur yanlarına girip hoş geldiniz dedi ama kaçmak ne mümkündü sonu gelmeyen sorularda cabasıydı, bir tanesi oğlunu överken diğeri sevgilisi olup olmadığını öğrenmeye çalışıyordu.
Sıkıldığı ortamdan biraz olsun nefes almak için gruba gelen mesajları okumaya başladı Aslı akşam kızlarla buluşma ayarlamış yeri ve saati de mesaj atmıştı, gidip gitmemek konusunda kararsız kalsa da başını kaldırınca gördüğü manzara bir an önce uzaklaşması gerektiğini söylüyordu.
Aslında gittiği ortamda farklı değildi, lüks ve marka düşkünü kızlar, pahalı mücevherler, sahte gülüşler, yapmacık arkadaşlıklar tabi samimi oldukları da vardı Aslı gibi..
Annesine haber verip misafirlerle de görüşüp hazırlanmaya çıktı odasına, akşam olmak üzereydi neredeyse geç bile kalmıştı ama yinede ağırdan alarak hazırlandı, hala evde olan misafirlere gözükmemek için dikkatlice sıvıştı evden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANSIZ MUTLULUK
RomanceKadın, bütün içtenliğiyle teşekkür etti, elinden sadece bu kadarı geliyordu. Şuan o kadar minnettardı ki kelimeler kifayetsiz kalıyordu. Yalnız değildi "O" kişi onunla birlikteydi. Acılarını olmasa bile yalnızlığını paylaşıyordu.Başka bir şey istemi...