Gelmek istemedigi sirket yemegi Ayla icin umut olmuştu, bu neyin umuduydu yada umut dahi etmeli miydi oda bilmiyordu ama tek bildiği kalbinde tarifsiz şeyler hissediyordu.
Zaman nasilda hızlı geçmişti Yemekler yenilmiş artik kalkmanin zamani da gelmişti. Herkesin yüzü gülüyordu yada Ayla'ya öyle görünüyordu kendi mutlu olduğu için ama uzun zaman sonra yüzü gülüyordu Ayla'nın her güzel şeyin sonu olduğu gibi veda etme zamani gelmiş çatmisti...Eve geldiklerinde herkes biraz da olsa yorulmustu dinlenmek icin odalarina ciktilar. Ayla bu aksam olanlari düşünüyordu istemsizce de olsa cunku aklinin bir köşesindeydi surekli , nasıl neden bilmiyordu ama senelerdir görmediği birini birden görünce duygulari aciga cikmisti ve giderekte büyüyordu. Ona o gözle bir kez bile bakmamış birisinin kalbinde nasil bir yer edinebilirdi ki?
Ayla bir karşılık beklemeden sevmişti kendine bile itiraf etmesi zaman almisti. Her şeyi içinde yaşayarak unuttuğunu sanmıştı. Ama gel gör ki Onu görür görmez sakli olan duygulari yeniden su yüzüne çıkmıştı. Elini kalbine götürdü bugün bir başka atıyordu sanki, oturduğu yerden kalkarak odanin içinde dolanmaya başladı. Elini yüzünde gezdirdi saclarini geriye atti ve kendini yatağına uykunun kollarina bıraktı çünkü düşünmek ona sadece umutsuzluk vaat ediyordu.
.....
Anne kiz bugun alışverişe cikmaya karar vermislerdi. İkisi de arabaya binmek üzereyken Aynur Hanimin telefonu çaldı arayan Yunus Bey idi.
Toplantisi icin gerekli olan dosyalari evde unutmus acil getirilmesi gerekiyormus. Aynur Hanim kızına dönerek canim baban önemli dosyalari unutmuş alışverişimiz kalsin sen babana dosyayi götür acilmiş.
Ayla onaylar şekilde kafasini salladi.
Dosyalari alarak sirketin yolunu tuttu. Yolda giderken aklina Uraz'in da şirkette olduğu geldi yüzünde istemeden de olsa bir tebessüm oluştu. Şirketten içeri yavaş adimlarla ilerliyordu bir yandan da etrafa göz gezdiriyordu, çünkü Uraz'ı her an görebilme ihtilali vardi.kendine hayret etti bu haline katila katila gülmek istedi çünkü bir liseli kız gibi davraniyordu şu an. Kendine çeki düzen verdi adimlarini hizlandirarak babasinin odasina girdi.
Babasi masasinda dosyalara gömülmüş bir şekildeydi kapi acilinca hafifçe kafasini kaldırıp içeriye giren kizina baktı ve ayağa kalkarak
Oooo Ayla seni burada görmek alışkın olduğum bir şey değil.
Ayla: hafif bir gülümseme ile evde getirecek kimse yoktu ben getirdim diyerek devam etti haklısın en son ne zaman geldiğimi bende hatırlamıyorum.
Yunus Bey Ayla'ya yaklaşarak elinde ki dosyalari aldi o zaman bugün öğlen yemeğini birlikte yiyelim toplantim bittikten sonra cikariz olur mu?
Ayla uzun zaman sonra ilk kez babasiyla vakit geçirecekti işi ile meşgul olan bir adamdı hep.
Ayla: olur baba işin bitince çıkarız.Aradan iki saat gecmisti oturduğu sandalyeden kalkti biraz şirkete göz gezdirmek için koridora çıktı. Küçükken babasiyla birlikte geldiği günler geldi aklina, derin bir iç çekti gözünün önüne koridorda koşan küçük Ayla geldi.herşey çok değişmişti o zamanlar bu kadar büyük olmayan şirket başta olmak üzere ve en önemlisi artik Ayla bir çocuk değildi. Özlem duydu çocukluk yillarina. Onu daldığı anılardan babasının sesi çıkardı.
Ayla kızım toplantı bitti çıkalım.
Ayla: sesin geldiği yöne döndü, geliyorum şeklinde elini kaldırdı.
Babasinin yanina geldiğinde toplanti odasindan çıkan Uraz çarptı gözüne.
Beyaz gömleği, lacivert pantolonu hafif dağılmış saçları ona ayri bir hava katiyordu.
Ayla bakışlarını babasına çevirdi zaten yeteri kadar süzmüştü Uraz'ı bir kaç adim attiklari sirada
- Bir ses efendim eğer müsaitseniz sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyorum.
Yunus Bey'in karşısında Uraz vardi.
Öğle yemeği için kizimla dışarı çıkacağız Uraz önemli değilse sonra konuşalım olur mu?
Uraz: Tabi olur efendim size afiyet olsun o zaman.
Yunus Bey bir an icin duraksadi ve sende bizimle gel beraber gidelim hem yemekte konuşuruz.
Uraz: ben baba kız aradina girmeyeyim en iyisi diyerek gülümsedi.
Burada araya Ayla girdi olur mu öyle şey sakıncası yok bence.
Karar verilmisti birlikte yemeğe gidilecekti...Masaya oturulup yemekler sipariş verildi, bu süre zarfinda herkes sessizdi, Yunus Bey sessizliği bozarak sizi ikiniz liseyi birlikte okudunuz demi?
Ikiside ayni anda evet!!! diyerek cevap verdiler gözleri kısa bir an içinde olsa buluşmuştu.Bir süre sonra Ayla babasi ve Uraz'in konustuklarina yabancı çünkü iş konuşuyorlardı, bayada sıkılmıştı aslinda masadan kalkarak lavaboya ilerledi ne ummuştu ne bulmuştu!!!
kesin beni unuttular kesin yoksa boyle davranmazlardi dedi morali bozuk bir şekilde.
Masaya geldigini belli etmek için hafifçe öksürdü, ikisi de Ayla'ya bakiyordu bende burdayim biliyorsunuz demi ama siz sürekli iş konuşuyorsunuz haksizlik!!
zaten yemeğimizi de yedik kalkalim isterseniz diyerek ufak bir sitem etmişti. Uraz mahçup bir şekilde benim yüzümden kusura bakma konu iş olunca başlayınca duramiyorum maalesef.
Ayla şaka yapiyorum diyerek gecistirdi bu arada,
Yunus Bey ben bir lavaboya gidip geliyorum oyle kalkalim diyerek gitti.
Masada Uraz'la yalnizdi Ayla iste nihayet biraz olsun konusma firsati yakaladim diye sevinirken başında bir bayani fark etti.
Kız direk Uraz'a ilerleyerek neden telefonlarimi açmıyorsun?
Soru karşısında Uraz ayağa kalkti kızı kolundan çekerek uzaklaştırdı.
Ayla pür dikkat onlari izliyordu ama ne konuşuyorlar duyulmuyordu.
O an lise de kendine bile itiraf edemediği duygularini nasil kabul ettiğini hatirladi.Lise de bilgisayar dersinde bilgisayardan anlamayan bir kiza yardım ederken görmüştü ama cok yakinlardi neden o kadar yaklaşmıştı ki kiza ne gerek vardi yani yine sinirlenmişti iste o zamanda ayni bu şekilde olmuştu. Elinde olan bardağı olan gücüyle sıkıyordu ama farkinda degildi farkına vardığında bardağı masaya bırakarak Uraz ve kıza bakış atti. Konuştuğu kızda surekli Ayla'ya bakip duruyordu zaten bütün bunlar olurken Yunus Bey masaya oturdu. Uraz'ın işi uzayacak gibi istersen biz kalkalim. Evet baba iyi olur zaten yeterince sıkıldım.
Uraz'a uzaktan biz gidiyoruz diyerek uzaklastilar oradan ama Ayla dönüp dönüp arakasina bakıyordu onlarin ise gözü kimseyi görmüyordu ama...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANSIZ MUTLULUK
RomanceKadın, bütün içtenliğiyle teşekkür etti, elinden sadece bu kadarı geliyordu. Şuan o kadar minnettardı ki kelimeler kifayetsiz kalıyordu. Yalnız değildi "O" kişi onunla birlikteydi. Acılarını olmasa bile yalnızlığını paylaşıyordu.Başka bir şey istemi...