Kaya'nın sevmediği şeyler listesinin en başında bekletilmek vardı, ama bu Rüya'nın umurundaymış gibi durmuyordu. Yakın tarihte aynı sebepten dolayı tartışmışlar ama anlaşılan bir arpa boyu yol alamamışlardı. Neyse ki Kaya kendini yeni bir tartışmanın stresini kaldıramayacak kadar yorgun hissettiği için bu defalık sesini çıkartmamayı tercih etmişti.
Yarım saat gecikmeli olarak ancak gelen Rüya'nın koluna yapışmış halde etrafa poz vererek yürümesine de ayrıca sinir oluyordu. Güzel ve eğlenceli bir kadın olan Rüya'nın gösterişe olan düşkünlüğü ise şikâyetçi olduğu başka bir konuydu.
Gece kulübünden içeriye girdiklerinde onları karşılayan garsonun yol göstermesine izin veren Kaya, masaya ulaştıklarında Rüya'nın oturmasına yardımcı olduktan sonra nihayet kendisi de yerine yerleşti.
Rüya uzun boylu ve oldukça inceydi. Beyaz teni, sapsarı düz saçları ve mavi gözleriyle her erkeğin hayalini kurduğu bir kadındı. İki yıla yakındır birlikteydiler. Anlaşılması kolay ve istekleri belli olan genç kadınla olmak Kaya için aynı zamanda rahatlık demekti.
Onca işinin arasında bir de neye ihtiyacı olduğunu bilmediği bir kadınla uğraşmak zorunda kalmıyordu. Kaşlarını havaya kaldıran Kaya, mesela şu anda onun beden diliyle dışarıya, kral ve kraliçenin kendileri olduğunu anlattığını görebiliyordu.
"Murat'ın yanında getireceği kız yeni sevgilisi mi?" diye soran Rüya, onu kaybolduğu düşüncelerinin arasından çıkarttı.
"Hayır, Nazenin, bir aile dostumuzun kızı, aynı zamanda bizimle çalışıyor."
"Nerede kaldılar peki, geciktiler."
Geç kalma özelliğiyle ün yapan Rüya'nın bu isyanı oldukça ironikti, fakat Kaya pek gülecek havasında değildi.
"Bilmiyorum, birazdan gelirler," diyen genç adam bir saniyeden az bir sürede çıkışının sertliğinden dolayı pişman oldu. Gergindi, ama bunun muhatabı kesinlikle Rüya değildi. Genç kadının elini avuçları arasına aldı. "İstersen beklerken bir şeyler içelim."
Yüzü hemen gülen Rüya'ya minnettardı. Anı anını tutmayan, ne yapacağı belli olmayan biri değildi ve Kaya işte tam bu nedenden dolayı onunla birlikteydi. Yani Nazenin'in aksine dili, kalbi ve beyni aynı şeyleri söylüyordu. Konuşmaktan çok gözlemlemeyi tercih eden Kaya bu defa sert duvara yani Nazenin'e denk gelmişti ki, aslında o böyle insanları hayatında tutmama özelliğiyle tanınırdı. Dostunun da düşmanının da açık sözlü olmasını isterdi.
Nazenin bir an için ürkek bir kedi kadar çekingen dururken bir anda dişi bir kaplana dönüşebiliyordu. Bir an onun mahcup, yanakları al al çocuk halini seyrederken, bir anda ne yaptığını çok iyi bilen o kadın olabiliyor ve asla gerçekte ne hissettiğini açık etmiyordu.
Tüm bu tuhaf davranışlarına rağmen, henüz sebebini çözememiş olsa da Nazenin'e güveniyor, bu işi ondan başkasına emanet etmek istemiyordu. Her türlü dengesizliği bu uğurda çekebileceğine inanıyor olsa da kız, Kaya'nın işini zorlaştırıyordu.
Öte yandan aradıkları ve işlerini sabote eden hain, pekâlâ Nazenin de olabilirdi. Sonuçta genç kadının da kendince geçerli ve haklı gerekçeleri vardı.
Tamam, Nazenin'e sebepler vermeye devam ettiğini kabul ediyordu. Mesela sabahki toplantının sonunda az kalsın onu öpecekti. İradesi ile oldukça güç bir savaş veren Kaya nihayetinde böyle bir saçmalığa kalkışmamıştı.
"Ah nihayet!" diye ciyaklayan Rüya gelenleri işaret edince Kaya da bir kez daha daldığı derinlerden yüzeye çıkmayı başardı. Ancak geniş ve aydınlık kapı girişinde dikilenleri gördüğünde daldığı yere geri dönebilmeyi diledi.