Kaya...

2.2K 221 17
                                        

Kaya, deyimlere aşina biri değildi, fakat şu anda burnundan solumanın ne demek olduğunu anlamıştı. Rüya masadan kalktığı andan itibaren tam manasıyla burnundan soluyordu. Henüz dönüp ona bakmaya cesaret edememişti, ama eğer bakarsa kadının kulaklarından da ateş çıktığını göreceğine inanıyordu.

Vale arabayı getirip önlerine park ettiği anda Rüya kapısının açılmasını dahi beklemeden ki, bu tür davranışlar onun için olmazsa olmazdı, geçip yolcu koltuğuna oturdu. Yüzünü çarpıtan Kaya onun gitmek için değil kavga etmek için acele ettiğini anlayabilecek kadar onu tanıyordu. Üçüncü şahısların yanında asla ödün vermeyen genç kadının gazabından korkmaya başlasa iyi ederdi.

Zaten her şey tam da Kaya'nın tahmin ettiği gibi oldu. Daha arabayı çalıştırdığı anda Rüya "Bu da neydi şimdi?" diyerek konuya hızlıca giriş yaptı.

"Tam olarak bahsettiğin şey nedir?"

"Lütfen bana kelime oyunları yapma, neyden bahsettiğimi pekâlâ biliyorsun."

Rüya'nın sesi öylesine tizdi ki, Kaya bir an camları parçalayabileceğini düşündü.

"Bilmiyorum, ancak verdiğin tepkilerden sorununun Nazenin olduğunu sanıyorum."

"Bravo tek seferde doğru cevap!"

"Uzatacak ve hiç olmayacak konuları ortaya dökeceksen, dinlemek istemiyorum."

Kaya'nın yorumuyla beyaz teni kırmızıya dönüşen Rüya'nın susmaya niyeti yoktu. İçindeki öfke canavarı onu rahat bırakmıyor, küçük küçük kemiriyorken aksini yapamazdı.

"Ah olmayacak konular derken hangisinden bahsediyorsun?" diyen Rüya koltuğunda yan dönüp gözlerini sevgilisine dikti. "Sana âşık olmasına mı yoksa Murat'ın evine taşınıyor olması mı? Suna benim arkadaşım..."

"Murat'ın evine neden taşındığını anlattılar. Sen konunun neresini kaçırdın?"

Rüya'nın konuşmasını kesmek için hiç beklemeyen Kaya bir anda içinin kıskançlıkla dolduğunu hissetti. Bu saçma aynı zamanda rahatsız edici bir duyguydu. Üstelik ortada kıskanılacak bir şey yoktu. Kaşlarını güzel gözlerinin üzerine düşüren Kaya'nın dudakları da yaşadığı stresle gerildi. Ve aklından geçen son cümleyi, ortada kıskanmasını gerektirecek bir konu yoktu, hele ki söz konusu Nazenin iken, şeklinde değiştirdi.

Mantığı onu bu şekilde sürekli uyarıp dursa da damarlarında dolaştığını hissettiği ve çok yabancısı olduğu kıskançlık duygusu akıllı yanının sesini bastırıyordu.

"Sebeplerinin ne olduğunu açıkladılar evet," diyen Rüya'nın da ne vazgeçmeye ne de ikna olmaya niyeti vardı. "Ama onları gören kimse buna inanmaz. Murat sürekli ona dokunup duruyordu, o da kıkırdayıp adama göz süzüyordu."

Rüya ile aynı şeyleri görmüş ve aynı şekilde yorumlamış olmaları belki de gördüklerinin doğru olduğu anlamına geliyordu. Ve bu da, tıpkı ilk düşündüğü anda ki gibi yine Kaya'yı rahatsız etmişti. Düşüncelerinden kurtulmak istercesine parmak boğumları beyazlayana kadar direksiyonu sıktı. Ne var ki hiçbir işe yaramadı.

Sakinliğini kaybetmeye çok yaklaştığını fark eden genç adam gittikleri yolu değiştirmek için sağa döndüğü sırada Rüya "Nereye gidiyorsun?" diye sordu.

"Seni evine bırakacağım."

"Ne! Evime mi?" Sönmüş bir balon gibi sinen Rüya'nın artık Nazenin'den nefret etmek için başka bir sebebi daha vardı. "Sende kalırız diye düşünmüştüm."

BOŞUNA SEVDALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin