"Senin bu yaptığın hiçbir ticaret anlayışına sığmaz!"
"Söylediğiniz gibi Fırat Bey, ticaret yapıyoruz," diyen Kaya koltuğundan kalkarak öfke saçan gözlerle ona bakan adama artık gitmesi gerektiğinin işaretini verdi. "Az risk fazla kar ve iyi olan da kazandı! Bence bu kadar basit!"
"Yo yanılıyorsun bu iş burada bitmedi."
"Bitti, hem de sonsuza kadar."
"Yakında yine karşılaşacağız."
Fırat yarı yaşındaki Kaya'ya yenilmiş olmanın hiddetiyle attığı bakışın ardından toplantıyı sert ve hızlı adımlarla terk ettiğinde "Siz de çıkabilirsiniz arkadaşlar, toplantı bitmiştir," diyen Kaya, Nazenin'e dönerek "Sen kal lütfen," dedi.
Bunun ricadan çok emir olduğunu bilen Nazenin sessizce ona söyleneni kabullendi. Odayı terk edenlerin çıkmadan önce Kaya'yı tebrik etmesini ve genç patronunun büyük bir olgunlukla onlara karşılık vermesini istemese de hayranlıkla seyrediyor olmaktan huzursuzdu. Oysa iki hafta boyunca iyi idare etmiş duygu ve isteklerine gem vurmayı başarmıştı.
Annesini ve Kaya'yı ikna edip işe döndükten ve yapmak zorunda kaldığı görüşmeden sonra tüm dengelerin değiştiğini hissedebiliyordu. Kaya tuhaf şekilde sürekli onunlaydı. Hemen her akşam Murat'ın evinde birlikte çalışıp sabahlıyorlardı. Gün içerisinde bir bahaneyle onu şirkete çağırıp toplantılara katılmasını isteyip yanındaki koltuğu ona ayırıyordu ki, Nazenin'in burada olmasına aslında hiç gerek yoktu. Hele şimdi ondan neden kalmasını istediğiyle ilgili fikir dahi yürütemiyordu.
Nihayet oda boşaldığında masanın başındaki yerine geri dönen Kaya bir süre sessizliğin sinirlerini bozmasına izin verdi. Ya da Nazenin'den de birkaç iltifat duymayı amaçladı. Sonuçta az önce en büyük rakiplerini alt etmiş ve adamın ihale ortaklığı talebini ret edip işe tek başına Kaya sahip olmuştu.
Gülüşünü serbest bırakan Kaya daha fazla dayanamayıp "Ne düşünüyorsun?" diye sordu.
İşte Nazenin buna sinir oluyordu. Kaya'nın o çarpık gülümsemesinin yüzüne verdiği şekil mide kaslarını harekete geçiriyor ve bunu engellemek için elinden hiçbir şey gelmiyordu.
"Bence uzun yaşamayacaksın!"
"Bu kanıya nasıl vardın? Sonuçta aramızda peşinde sapık olan kişi sensin."
"Rakiplerini bu şekilde kızdırmaya devam edersen, içlerinden biri sana haddini bildirmek için fazla beklemeyecektir. Ayrıca polisinde söylediği gibi peşimdeki kişi Rüya da olabilir," diye cevap veren Nazenin bu konu hakkında konuşmaktan hoşlanmıyordu. "Yani pratikte tehlikede olan yine sensin."
"Güvenlik kameralarında başkalarının görülmemiş olması onu suçlu yapmaz."
"Bu iyi haber mi?"
"Bilmiyorum, özel dedektif tuttum, onun vereceği bilgiden sonra iyi mi kötü mü, karar veririz."
Nazenin neden bilmiyordu ama gergindi ve bu görüşme bitsin istiyordu. Ayağa kalktı. "Bana bunu akşam da söyleyebilirdin, neden kalmamı istedin?"
"Otur Nazenin asıl konuya geçmedim."
Kaya'ya bakıp kendine onun kim olduğunu hatırlattı ve dizlerinin bir karış yukarısına denk gelen eteğinin uçlarını hafifçe silkeleyip tekrar yerine oturdu.
Nazenin kabul ediyordu, bu adama karşı zaafı vardı. Ancak şu an Kaya'ya baktığında sadece onun için üzülüyor, yaptıklarının altındaki gerçek nedeni anlayabiliyordu. Fakat içinde biriktirdiği hayal kırıklıkları o kadar fazlaydı ki, iyi niyeti onu bir yere kadar ancak durdurabiliyordu.
