Odanın duvarındaki dev ekranı açan Nazenin eğer bacaklarının titremesine engel olamazsa birazdan yere kapaklanacaktı. Rezil olmaktan korkmuyordu. Sonuçta bu Kaya'nın karşısında sürekli tekrarlanan bir ritüele dönüşmüştü. Tek korkusu bir kere daha kendine verdiği sözü yerine getiremeyecek olmasıydı. Çünkü aldığı intikam kararından sonra hayatı hiç olmadığı kadar renkli ve güzeldi. Kısa zamanda sahip olduğu bu duyguyu ve umudu kaybetmek istemiyordu. Üstelik bu, elindeki tek ve son şansıydı. Bugün bu odada yarının temelleri atılacaktı.
Neyse ki konuşmaya başladıktan sadece beş dakika sonra kendini bulmuş, rakamların ona verdiği huzura kavuşmuştu. Kendinden aldığı güçle hazırladığı konuşmayı hiç takılmadan ve detaylıca anlatmaya devam ettikçe, onu yenmesine ramak kalan stresten uzaklaşmış, ruhu özgürlüğünü ilan etmişti.
Devamın da beklediği gibi odanın ortasına yerleştirilmiş geniş masanın etrafında oturan insan kalabalığı yerlerinde dikleşmiş ve neredeyse nefes almadan onu dinlemeye başlamıştı.
Bulunduğu dar alanda küçük adımlar atıp hareket halinde kalmaya özen gösteren Nazenin'in ne yaptığını bilmediği tek kişi Kaya'ydı. Çünkü onun olduğu tarafa yanlışlıkla bile olsa bakmıyordu. Ona çalışan bir beyin lazımdı ve adamın Jammer gibi bir özelliği vardı. Nazenin'in aklıyla arasına girip tüm sinyalleri kesebiliyordu.
Ve onuncu dakikanın sonunda "Ama sen hepimizi zan altında bırakıyorsun," diyerek tepkisini belli eden ilk kişi Pazarlama Müdürü oldu.
"Hayır, bu durumun sizlerle ilgili olduğunu sanmıyorum. Alt kadrodan ama güvenilir birisi olduğunu düşünüyorum."
"Biraz daha açıklar mısın?"
Hem merakından hem de Nazenin'in yere yığılmamasını sağlamak isteyen Murat, bu defa araya giren kişi oldu.
"Mali tabloların sürekli yanlış sonuçlar vermesinin, şirketler arası hatalı para transferlerinin yapılmasının ve ihalelerde aksiliklerin oluşmasının sebebi, bunlara birinin müdahale etmesi," diyen Nazenin son düzlükte olduğunu bilerek hiç ara vermeden konuşmasını sürdürdü. "Raporları incelediğimde, karı düşük ve nakit ihtiyacı olan bir firmaya destek veriliyor, sonra bakıyorum buna hiç gerek yokmuş, rapor hatalıymış. Sonra nakitte asıl sorunu yaşayan firmanın gündeme bile getirilmediğini görüyorum. Kısaca, biri ya da birileri sizi yanlış yönlendirip yanlış hamleler yapmanıza sebep oluyor."
Toplantının on dördüncü dakikasında beklediği sonucu almış ve on beşinci dakikada ise hiç teklemeden bomba diye adlandırdığı haberi ortaya bırakmıştı. Bir anda odayı dolduran sessizliği dinlerken bunun normal olduğunu, aralarındaki hainin varlığını idrak ettiklerinde de soruların geleceğini düşünüyordu. En azından Nazenin'in beklentisi böyleydi.
Biraz endişeyle ama en çok da kendine olan güveniyle bakışlarını Kaya'ya çevirdi. Adamın yüzündeki şok ve takdir ifadesini görmek için fazla hevesliydi. Başını dik tutup dudaklarına da belli belirsiz çarpık bir gülümseme yerleştiren Nazenin çeyrek dakika bekledi. Geçen her saniyeyle birlikte gülüşü yavaş yavaş silindi. Çünkü soğuk gözlerle ona bakan Kaya'nın ifadesi, içinin buz kesmesine sebep oldu.
Ne olduğunu anlamak istercesine Murat'a döneceği sırada Kaya hızla sandalyesini geri itip ayağa kalktığında, bir şeylerin kesinlikle yanlış gittiğine emin oldu.
"Bize eşlik ettiğiniz için teşekkürler arkadaşlar," diyen adam kimseyle göz teması kurmadan yürümeye başladı.
Kaya odadan çıkıp gidene kadar ardından şaşkınlıkla baka kalan Nazenin evet, yanlışlığı fark etmişti ama onun ne olduğuyla ilgili bir fikri yoktu. Diğerlerinin durumu da ondan farklı değildi. Birbirlerine bakıp sorunu anlamaya çalışıyorlardı. Fakat Nazenin'in gözleri Murat'ınkilerle buluştuğunda ne olduğunu anlamıştı. Kaya toplantıyı terk etmişti, hem de Nazenin'i yok sayarcasına ve tek kelime etmeden.