➖◾️BÖLÜM 11◾️➖

7.4K 919 621
                                    


Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım; mürekkeple yazılmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim, azaldığımla kaldım.

🖤OMNİA MUTANTUR NİHİL İNTERİT🖤

Her sabaha gözümü açtığımda korkuyla harmanlanıyordum. Gün gün söylediğim yalanlar bir bir ayağıma dolanmak için zamanını bekliyor gibi geliyordu. Öğrendiklerimi hazmetmek istiyordum fakat bir türlü başarılı olamıyordum. Her geçen günde onun söylediği gibi "Bir bataklık." Oluyordu. Kaç kez telefonumu arayıp, mesaj atmıştı "Rozalin artık söyleyelim." Diye fakat ben engellemiştim her seferinde. Her uyanışıma kabuslarım ekleniyordu, bugün gördüğüm kabusla daha fazla dayanamadım. Terle kaplı alnımı silip yastığımın altında ki telefonumu aldım elime. Kilidini açtığım gibi rehbere girdim. Kabustan dolayı gözlerimde ki yaşlar harfleri okumamı güçleştirse de sonunda bulmuştum ismini. Parmaklarım isminin üstüne tıklarken tirtir titriyordu. Biri boynumda ki urganı sıkmaya başladı o an, nefesim boğazıma takıldığında öksürmeye başladım. Her öksürüşümde sanki bir el ciğerimi içimden söküyordu.

"Rozalin? Bir şey mi oldu?"

Duyduğum endişeli sesine yansıyan uyku sersemliği ile kendimi toplamaya çalıştım. Bir kaç öksürük daha dudaklarımdan çıktığında "Sen iyi misin?" Diye soruşuyla derin bir nefes içime çektim.

"İyiyim..."

Kurumuş dudaklarımdan çıkan yalan sözlerle ikimizde sustuk, yine her konuşmamızda olduğu gibi.  Söylediğimiz yalanları bildiğimizden di aslında suskunluğumuz. Ne o iyiydi ne de ben... Sesizliğimiz şahit oldu içinizde ki ızdıraplara yeniden ve biz yine kaybolduk bu bataklıkta.

"Ben dayanamıyorum artık..."

Titreyen dudaklarımdan dökülen sözlere göz yaşım eklendi... Canımdan can aldılar o an, sol yanım delicesine sızlarken göğsümün ortasında sanki bir delik vardı. Tüm dertlerim orada birikip boğuyordu beni. Kulaklarımda yankılandı o kederli iç sesi... O dudaklarından "Ah be Rozalin..." diye dermanı düşmüş gibi konuşunca daha kötü oldum. Hıçkırıklarım kaçmasın diye ısırdığım dudağımdan dilime sızan kanımla boğuldum.

"Ağlama Rozalin... Ne olur daha fazla dökme yaşlarını..."

"Çok ağlattınız siz beni... Sen, Berzan ve Evin... Daha dazla dayanacak gücüm kalmadı... Söyleyelim artık, gitsin bu omuzlarımda ki ağırlık, bitsin artık bu ızdırap..."

İçimden yana yana döküldü tüm sözler, unutmak istediğim gerçekleri dökmek istedim. Ne kadar zaman basmak istesemde kaçtığım gerçeklere, o kadar çok acıyordum.

"En doğru karar bu Rozalin... En doğru karar bu..."

Emin değildim bu sözlerden, emin olamıyordum bu doğru karardan. Yanlışın doğrusu olmazdı ki... Acının beteriydi aslında bizim doğrumuz. Bir adamın yıllardır çektiği ızdıraba eklenen aşkın yanlışıydı, bir kadının masum kıskandırmasının vebalı ve bir adamın sevdiğini kaybedişi, dostunun yarasıyla gün gün yok oluşuydu. Ve ben bu hikayenin yaralı Rozalin'iydim.

"Birlikte konuşalım..."

Söylediği sözlere tek kelime etmeyip başka bir şekilde karşılık verdiğimde iç çekip ayaklandım. Bakışlarım aynada gördüğüm suretim ile kesiştiğinde kendime yandım. Yüzümde yaşlanmış bir ruhun izleri, gözlerimde ölü topraklar vardı. Yüzümde ki çizgilere ekilen acı filizlenmiş süslüyordu suretimi. Derin bir nefes alıp bakışlarımı aynadan çektiğimde dudaklarımdan "Buluşalım yarım saate." Diye sözler döküldüğünde yine içinde ki sorular denizinde kaybolurken, hattın diğer ucundaki adamın yataktan kalktığını anlamıştım duyduğum gıcırtılar ile. Bir şeyin devrilmesi ve dudaklarından dökülen "Hay ben senin!" Sözüne eklenen ağzında mırıldanarak ettiği küfürün ardından "Olur, seni orada bekleyeceğim." Dedi. Sözlerine kısa bir "Tamam" değip telefonu kapatarak odamdan çıkmak için kapalı kapıma doğru ilerledim. Kapıya vardığımda şu bir kaç günde kilit vurduğum kapının kilidini sesizce açıp odamdan çıkarak banyoya doğru ilerledim. Kilit vurmamın sebebi ise defteri izlerken, onunla konuşurken ve en önemlisi ağladığımda yakalanmamak içindi. Banyoya geldiğimde yine aynadaki yansımama bakındım derin bir keder kaplı gözlerimle. Kurumuş dudaklarımdan derin bir nefes koy verdiğimde sesizce mırıldandım.

ATEŞTE YANAN BEDENLER (ROZ-BER)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin