ÇEKİLİŞ: BÖLÜME UYGUN EN GÜZEL İSMİ BULAN KİŞİ DİĞER BÖLÜMÜN İTHAF SAHİBİ OLACAK :DVOTE: 1000 YORUM: 1000
Berzan'ın beni öptüğü andan bu yana üç saat geçmişti. Bu üç saatin içinde utançtan yanmadığım bir an dahi yoktu. Kızların hepsi yüzüme bakıp bakıp gülüyorlardı. Derin bir nefes aldığımda bakışlarımı Cihan'a çevirdim. Akşam yemeğinden sonra çaya gelmişti. Sohbetimiz devam ederken onun da sürekli bana ve Berzan'a bakması ve tebessüm ile iç çektim. Onunla olan konuşmalarımız olmasaydı belki şu an Berzan'a ve kendime bir şans vermeyecektim.
"Niye öyle Cihan'a bakıyorsun? Berzan yanlış anlayacak."
Kulağıma bir endişe ile fısıldayan Dilan'a tebessüm ederek döndüm.
"Yanlış anlamaz merak etme." Dedim. Herkes Miraç Harmanlı değildi sonuçta kıskançlıkta. Hem Cihan ile aramda da kıskanılacak bir durum da yoktu. Tekrar Cihan'a döndüğümde yine bana olan bakışı ile gülümsedim. Gülümseyişime karşı verdiği tebessüme bakarken üzerimde hissettiğim bakışla Berzan'a bakındım. Gözleri ben ile Cihan'ın arasında gidip geliyordu. Derin bir nefes alıp ayaklanırken "Nargile istemiştiniz değil mi? Biz onları hazırlayalım mı yoksa buraya çıkartalım siz mi hazırlarsınız?" Diye sorduğumda Miraç ağabeyim "Siz suyunu koyun biz burada közünü yakarız." Demesi ile başımı salladım. Helin ve Dilan da benimle ayaklandı. Birlikte ilerlerken Cihan'ın "Ben de tütün getirmiştim aromalı ,onu getireyim arabadan diyerek ayaklanmıştı. Dördümüz birlikte indiğimizde yengemlere baktım. "Siz gidin geliyorum ben." Cihan'ın koluna girdim gülerek. O bu halime başını iki yana sallarken Dilan ve Helin şok içinde bakıyordu. Birlikte dışarıya çıktığımızda onun "Sizi mutlu gördüm." Değişi ile "Dediğini yaptım." Dedim. O bu sözümle durup gözlerime baktığında gözlerinin içinin güldüğünü görüyordum. Şefkatle parmakları saçlarıma dokunduğunda "Bunu duyduğuma çok sevindim Asi. Siz bunu çoktan hak ediyordunuz. Üstümden koca bir yük kalktı." Dedi büyük bir şefkatle. O halleri ile çekip minnetle gülümserken "Açıkcası hala inanamadığım oluyor ama dünkü o konuşmamız ile tüm hırsımı bir kenara ittim." Dedim.
"En iyisini yaptın. Hayat çok acımasız olabiliyor. Yarım kalmamalı insan."dediğinde usulca saçlarımdaki elini omzuma koydu.
"Vaktinde yaşamalı insan hayatı ve unutmamalı ölüm denen gerçeği." O sözleri ile yüreğim burkuldu. Kesik bir nefes alıp elimi kalbine götürdüm.
"Hala acıyor mu? Yetmez mi sence bu yas? Kendin diyorsun ölüm denen şey varken hayatta geç kalınmamalı yaşamaya. Sen de yaşamalısın Cihan."
Sözlerim ile gözlerime uzun uzun baktı. Ardından ise elimin üstüne elini koyup "Ben zaten yaşıyorum Rozalin. Elinin altındaki atan kalbi hissetmiyor musun?" Dedi munzur bir şekilde. O sözleri ile gülümseyip sarılırken "Sen hep yaşa akıl hocam" değip güldüm. O da sarılışıma karşılık sarılırken duyduğumuz ses ile arkamızı döndük.
"Benden daha çok karım ile anlaşıyor gibisin Cihan."
Berzan'ın söylediği söze gülmüştük. Cihan ile birbirimizden ayrılmış Berzan'a doğru ilerlerken Cihan "Asi ile anlaşmak sence ne mümkün?" Diye sormuştu. O sözüne kaş çatarken "Hain." Dedim. Berzan'ın koluna girdiğimde onun sahiplenircesine elini belime atması ile gülümsedim.
"İkiniz bizden gizli ne konuştunuz?" Demesi ile gülümseyip "Cihan ile aramızda ama sana da söyleyelim. Dünkü dertleşmemizin verdiği sonuçları konuşuyoruz." Dedim. O bu sözlerim ile kaşlarını şaşkınlıkla yukarı kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞTE YANAN BEDENLER (ROZ-BER)
General FictionAşk mıdır insana sev diyen ? yoksa yalnızlık mı körükleyen ? söylesene aşk nedir ? bir muma ateş olmak mı yoksa yanan ateşe dokunmak mı? AŞK-ı ATEŞ SERİSİNİN DÖDÜNCÜ KİTABIDIR... TÜM HAKLARI SAKLIDIR! EN UFAK ÇALINTI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA GEREKEN...