Bir hafta içinde Elif Hanım tek başına oturabileceği, gönlüne göre bir ev beğenmiş ve Aslan da ikiletmeden almıştı evi. Bir yatak odası, biri misafir odası olabilecek ek oda, salon ve banyo ile mutfak. Vakit kaybetmeden ev döşenmiş ve yaşlı kadın tamamen taşınmıştı yeni evine. Yıllar sonra insanın sadece kendinin olacağı bir evde yaşamak Elif Hanıma tuhaf gelmişti. Çocukluğunda ailesi ile kalmış sonra kocası ile yaşamış ve en çok ise bebekliğinden itibaren baktığı Aslan ile yaşamıştı. Ama şimdi küçük bir ev de olsa bu evin içinde yalnızdı. Sadece o olacaktı bu evin her köşesinde. Ve sanırım bu yalnızlığı pek istemiyordu yüreği. Oğlu olan Aslan’ı yanında istiyordu eskisi gibi. Ama ona zaman vermesi gerektiğini de biliyordu. Aslan da yalnız kalmalı, geçmişi geride bırakmalıydı. O zaman yeniden bir araya gelme ihtimalleri olurdu nasıl olsa. Genç adamın evine ise birkaç aday çıkmış ama daha tam olarak satın almak isteyen olmamıştı.
“Beni ziyarete geleceksin değil mi Aslan.” yaşlı kadın kendi evinde genç adama kahve ikram ediyordu.
Genç adam kısa bir an sessiz kaldı. Gözlerinin içindeki soğukluk, donukluk, sanki hayattan bezmiş haldeki mesafeli, ciddi gözleri ile bakıyordu. Yüzü, çenesi put gibi öylece durağandı. Sanki hiçbir duygu barındırmıyordu. Ama sonra dadısı ile konuşmaya başladı, az da olsa gözlerinde hareketlenme oldu ve dudaklarında zoraki bir tebessüm. “Bana biraz daha zaman ver Elif anne. Ama merak etme seni yalnız bırakmaya niyetim yok. Arada sırada sana kesin uğrayacağım.”
“Bir odayı da sana hazırlayacağım ona göre. Bir iki gecelik kalmaya gelirsin.”
Aslan da farkındaydı dadısının yalnız kalmak istemediğinin. Ama şimdilik ikisi de yalnız kalmalıydı. Bu yalnızlığı pek uzatmayı kendisi de düşünmüyordu. Dadısı artık eskisi gibi genç bir kadın değildi, yaşına göre dinç olsa da hastalık kapısını çalarsa diye endişe ediyordu. Bu yüzden bu aralarına koyduğu mesafeyi pek uzatmayacak ve dadısını yine yanına alacaktı bir gün ama şimdi yalnızlık zamanıydı. Yalnız kalmalı, yaptığı hatalarla yüzleşmeli, içinde kor gibi yakan vicdan azabının cezasını çekmeli, yeniden dadısı ile yaşama başlamanın bir yolunu bulmalıydı. “Tamam kalırım.”
“Bak oğlum. Sen benim tek yakınımsın. Lütfen kendini toparla yine eskisi gibi benim Aslan oğlum ol. Geçmişi geçmişte bırak, önüne bak. Kadere hiç birimiz hayır diyemeyiz, hepimiz yazılanı yaşarız. Ve yaşanılanlar için kendimiz suçlayamayız.”
Elindeki fincanı masanın üzerine bıraktı, katı bir yüz ile dadısına baktı. “Bu kadar hatalıyken nasıl kendimi suçlamadan durabilirim Elif anne. Ölmeden önce bile reddettim onu. Benden istediği hiç bir şeyi yapmadım, ona hiç bir şey vermedim. Sadece soyadımı verdim. Görüyorsun ki bunlar onun için yeterli değildi ve ben bunun farkındaydım ama daha fazlasını vermeyi, onu sevmeyi her zaman reddettim. ”
Dadısı da elindeki fincanı bırakıp ayağa kalktı yanına oturup ellerinin arasına genç adamın soğuk elini aldı. “Reddettin çünkü dürüst davrandın. Veremeyeceğin bir şeyin sözünü vermedin ona. Onu en başından kandırmadan, doğrudan ona verebileceklerini anlattın. Sen en başında açıkça konuştun karınla ve bu şekilde evliliğe adım attınız. Rahmetli karın Allah günahları varsa affetsin seni olduğun gibi kabul etmek yerine senin değişeceğine inandı Aslan. Sen ona dürüst olurken o kendi düşüncelerini, hayallerini hesaba kattı. Senin elinden bir şey gelmezdi oğlum.”
“Ama dürüstlüğüm iki cana mal oldu.”
Yaşlı kadın söyleyecek şey bulamıyordu artık. Zaten hala daha çok yeniydi yaşananlar. Zaman gerekliydi ama büyüttüğü çocuğu karşısında bu şekilde kendisine düşman görmek yaşlı kadının kalbini kanatıyordu. Genç adamın kendisine olan düşmanlığı korkutuyordu yaşlı kadını ama yapacak bir şeyde yoktu elinden gelen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL'ÜN SÜRPRİZİ
RomanceTek bir sevgiyi bilen bir adamın Ve ona aşık olan kadının İlmek ilmek sabırla, sevgiyle örülen aşkı.