Gül Nihal sabah yanında bir sıcaklığa dolanmış bir şekilde uyandı gözlerini açmadan bu anın keyfini çıkardı ama sonra bu güzel anı veren şeyin ne olduğuna bakmak için kafasını çevirdi ve kocasının kollarında sarmaş dolaş yapmakta olduğunu fark etti. Üstelik kocasına sarılıyordu ama en güzel ve beklenmedik olanı kocasının da ona sıkıca sarılmış olmasıydı.
Kımıldamamaya çalışarak sevdiği adamın yüzüne baktı, ne kadar da sakin duruyordu uyurken. Gündüzleri olan o çatık kaşlılığından, sert bakışlarından, eser yoktu. Şu anda otoriter bir adam değil de huzurla uyuyan bir çocuktu sanki. Genç adama baktıkça ona aşık olmama, kendini ondan uzak tutma gibi bir ihtimalinin olmadığını fark ediyordu bir kez daha. Nasıl kaçabilirdi ki böyle bir adama aşık olmaktan? Hayır, kaçamazdı kaçamamıştı zaten.
Gül her ne kadar kocasının uyanmasından korksa da onun beline sardığı elini yukarı çıkardı ve sıcak göğsüne koydu. Kalbinin tam üzerinde onun kalp atıklarının ritmini elinin altında hissetti. Ve bir gün bu kalbin için de olabileceğini hayal etti. Elini biraz oynattı o anda genç adamın gözleri açılıp baktı ne yaptığını sorgularcasına.
Gül Nihal kızardı elini hemen kendine çekip sakladı. Yüzüne bakmaya kaçınarak geveledi. “Ben….ben seni uyandırmak istemedim. Sadece uyurken sana sarılmışım, kalkmaya çalışıyordum.”
Aslan güldü, uykudan uyandığı mahmur gözler ile karısına baktı. “Zaten uyanmalıydım. Üstelik bana sarılan bir tek sen değilsin, ben de sana sarılmışım. Bu yüzden ben uyanmadan kalkman zor olurdu.” kollarını bedeninden çekerek onu kalkabilmesi için serbest bıraktı.
Kocasının kolları kendisinden uzaklaştırılınca sokakta kalmış kedi yavrusu gibi hissetti kendini. Ne vardı elini oynatacak. Kendine hakim olabilseydi şimdi hala onun sıcak kollarında yatıyor olacaktı. “Teşekkürler.” Dedi isteksizce yataktan kalkıp sabahlığını üzerine geçirdi.
Aslan da yatakta doğruldu, esnedi. “Bu gün doktora gidecekmişsin.”.
“Evet. Anneme gideceğim oradan da birlikte doktora gidip bebeğin gelişimine baktıracağız.”
“Anneni ara boşuna seni beklemesin.”
Kuşkuyla baktı kocasına. “Neden ki?”
“Çünkü seninle ben geleceğim.”
“Sen?”
Yataktan kalktı karısının yanına gelip onun kafasını çenesinden tutup kaldırdı, gözleri buluştu ikisininde. “Saat kaçtaydı randevun?”
“On da.”
“Tamam. Ben o saate kadar toplantıdan çıkmış olurum.” Kafasını yaklaştırıp alnına dudakları ile dokundu karısının. “Beni bekle. İstersen Elif anneye de söyle bu gün için annene arkadaşlık etmeye gidebilir. Biz de seninle doktordan sonra biraz dolaşırız.”
“Tamam.” Dedi otomatikman ama neler olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.
Ve odadan çıkarak banyoya gitti. Gül Nihal ise o şekilde yerinde şok ile kalmıştı. İnanamıyordu sabahın köründe olanlara. Kocası ilk defa bebek için doktora onunla gelecekti. Bir de gezecekler. Kalbi öyle sevinçle son sürat atıyordu ki yatağa çökmek zorunda kaldı. Bir anda kocasına ne olmuştu böyle de değişmişti?
Evlendikleri andan beri sağlığını soruyor ya da her gece geçte olsa eve gelip kendi evinde uyuyordu. Kendisi ile yan yana uyuyor uyanıyordu ama hiç bu sabahki gibi yakın olmamışlardı. Onun kollarında uyanmış sonra da günü birlikte geçireceklerini söyleyerek alnına öpücük kondurmuştu kocası. Hasta mıydı acaba? Ama hasta da görünmemişti gözüne. Neyse sorgulamaktan vazgeçti kendini diğer banyoya attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL'ÜN SÜRPRİZİ
RomanceTek bir sevgiyi bilen bir adamın Ve ona aşık olan kadının İlmek ilmek sabırla, sevgiyle örülen aşkı.