GÜL'ÜN SÜRPRİZİ - 28

41.8K 1.4K 5
                                    

Mutlulukla biten bir günün ardından ikisi de huzurla yatmak için hazırlandı. Gül Nihal annesi ile telefonda konuşurken Aslan banyosunu yaptı sonra da kısa bir süre için çalışma odasına geçti. Gül de konuşmasını bitirir bitirmez kendini duşa attı. Ve çift aynı anda yatak odasına çekildi.

Aslan hala ayakta olan ve saçlarını tarayan karısına yaklaştı. “Hafızanda bir sorun olduğunu düşünüyor musun sevgili karım?”

“Hafızam oldukça keskindir ama belki de canım istemiyordur.” Yüzünde gülümseme arkasına dönmeden saçlarını tarama işini bitirdi.

“O zaman senin istekli haline dönmen için bir şeyler yapmalıyım demek ki.” Elindeki fırçayı aldı kenara koyarak karısını yatağın önüne çekti. Sevgili karısının gecelik askısından açıkta kalan omzuna dudaklarını dokundurdu, oradan da boynuna ilerlerdi. Nabzının nasıl hızlandığını dudakları altındaki damardan net bir şekilde anlıyordu, onu bu şekilde heyecanlandırabilmek hoşuna gidiyordu.

Sonra aklına Gül’ü başka bir erkeğin böyle heyecanlandırıp heyecanlandıramadığını düşündü. Karısının ilki olduğunu biliyordu ama illaki başka bir adam tarafından da öpülmüştü. Üstelik bu kadın bir zamanlar nişanlıydı ve nişanlısını da görmüştü. Genç, yakışıklı ve iyi bir adama benziyordu ilk izlenimde. Tabi ki nişanlılıkları boyunca onu öpmüş olması gerekiyordu. Karısı olan Gül’ü o adam da nişanlısıyken kendisi gibi öpmüştü büyük bir ihtimal.

Dudakları hareket etmeyi bir anda kesti ve Gül Nihal bunu fark etti. Ama kendisi bir şey yapmamıştı ki onu kendisinden böyle aniden uzaklaştıracak. Sadece duruyor, ona izin veriyor, zevk alarak inliyordu. Bu mu onun canını sıkmıştı şimdi? Bilmiyordu ki hiç bir şey. Nasıl bilebilirdi ki? İlk kez birlikte olduklarında sadece yatağa gidene kadar öpüşmüşler sonra da birlikte olmuşlardı. Ve sonra o sızıp kalınca da kendisi kaçmıştı. Gül Nihal kafasını kocasına çevirdi. “Yanlış bir şey mi yaptım Aslan?” diye sordu mecburen.

“O seni benim gibi öptü mü?”

Neler olduğunu anlayamıyordu. Yatağın kenarına geçip oturdu ona baktı. “Kimden bahsediyorsun?”  Lanet olsun. Bu kadar zamandan sonra başka bir adamla olduğuna inanamazdı değil mi? Yoksa şimdi bebeğin başkasından olduğunu mu düşünmeye başlamıştı.

 “Eski nişanlından.”

“Cem mi?”

“Evet.” Diye tısladı adeta. Kaşları çatıldı düşündükleri ile içine bir öfke kıskançlık bulutu peydah oldu. “ Sana dokundu mu? Benim gibi dudaklarını ya da boynunu öptü mü?”

Anlamsızca baktı kocasına, durup dururken nereden çıkmıştı bunları sormak hem de en güzel zamanda. Bu adam onu ne zannediyordu da nişanlısına boynunu öpmesi, yalaması için sunacaktı. “Tabi ki hayır. Sen beni ne zannediyorsun. Senden evlenmeden hamile kaldım diye başkalarına da kuyruk salladığımı mı zannediyorsun?” Sinirden gözlerine yaşlar gelmeye başladı. Yakıyordu ama kalbindeki sızı gibi değildi.

“Laflarımın çarpıtılmasından hoşlanmadığımı biliyorsun Gül. Senin ahlakından asla şüphe etmedim, hamile kalmanın tek suçlusu da benim. Sadece eskiden nişanlın olan adamın da seni benim gibi heyecanlandırmayı başarıp başaramadığını öğrenmek istedim. Çünkü sen benim karımsın sana başkasının dokunmasını istemiyorum.” Elini sinirle saçlarında gezdirip bıraktı. “ Ya da bir zamanlar dokunmuş olması hoşuma gitmiyor. Buna istediğin adı verebilirsin. Kıskançlık ya da sahiplenme ama hissettiklerim, merak ettiğim bu.”

“O zaman için rahat etsin. Sen beni öpen tek erkeksin.”

“Ama nişanlıydın.”

“Cem’le iyi arkadaştık, onunla karşılaştığımız zamanlar da yanaktan öpüşmek dışında ileri gitmedik. Biz gerçekten de iyi arkadaştık ve hala öyleyiz. Ve sen Aslan bunları biliyordun. Bildiğin için düğünümüzde vardı.” Kocasına baktı emin olmak ister gibi. “Yoksa onunla görüşmemi artık istemiyor musun?”

GÜL'ÜN  SÜRPRİZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin