GÜL'ÜN SÜRPRİZİ - 14

40.6K 1.5K 15
                                    

Acaba yarın akşam yemek teklifini yapmakta iyi mi yaptı diye düşünüyordu. Sonuçta Gül Nihal sıradan bir çalışanıydı bu kadar samimi olmaları doğru muydu? Her hangi bir yanlış anlaşılmanın olmasını ya da arkalarından dedikodu yapılarak genç kadının canının sıkılmasını istemezdi. Genç kadının arkasından konuşulacak en ufak yalan bir söz dahi kaldıramayacağı kadar ağır olurdu masum, çekingen çalışanı için.

Gerçi artık o kadar da emin değildi çekingenliğinden. Genç kadın hiç korkup kaçmadan kendisiyle zorla ilgilenmişti. Evet. Zorlaydı ama tam olarak bundan rahatsız olduğundan da emin değildi. Sanki iyi kalpli dadısından başka bir insanın kendisi ile ilgilenmesi biraz hoşuna bile gitmiş bile olabilirdi. Ama çalışanına bu kadar müsama göstermemesi gerektiğini de biliyordu. En başlarda çok çekmişti çünkü. Ama artık ilk işleri için çabalayan eski Aslan değildi. Genç kadında o çalışanlardan biri değildi, biliyordu.

Aslan arabasına bindi dadısına gitmek için yola koyuldu. Trafik yüzünden yarım saat sonra ancak dadısının kapısını çalabildi.

“Aslan hoş geldin oğlum. Gel içeri.”

Genç adam kapıdan içeri adımını attı. “Hoş bulduk Elif anne.”

Yaşlı kadın hemen bir dolabı açtı genç adama ev terliği uzattı. Genç adam da itirazsız geçiriverdi ayağına terlikleri. Sonra oturma odasına geçerek oturdular.

“Çay içer misin Aslan. Hemen gitmeyeceksin değil mi?”

“Buradayım Elif anne. Çay iyi olur.”

“Sen otur ben hemen ocağa koyarım şimdi.” mutfağa giderken yaşlı kadın genç adamın getirdiği pastanenin poşeti belli olan torbayı da aldı.

Mutfakta hazırlık yaparken bir yandan da genç adamın iyi göründüğünü düşünüyordu. En son gördüğünde oğlunun durumu pek iyi değil, kendini bırakmış bir haldeydi. Ama bu gün gerçekten atlatmış gibiydi. Yaşlı kadın sevindi oğluna bakınca.

Bir süre sonra genç adam ve dadısı karşılıklı oturmuş genç adamın getirdiği pasta, kurabiye, poğaça gibi ıvır zıvırları yerken çay içiyorlardı bir yandan da.

“Anlat bakalım oğlum. Seni hangi rüzgar kapıma yolladı.”

“Sesindeki sitem sana yakışmadı Elif anne.”

“Kaç haftadır yüzünü göremedim Aslan Bey, telefonlarıma bile birkaç defa ya çıktın ya çıkmadın. Haksız mıyım?”

“Özür dilerim ama her şey geride kaldı. Eskisi gibi olacağız.”

“Ne oldu peki?”

Genç adam elindeki çay bardağını bıraktı masaya arkasına dayandı rahatça. Yüzünde hafif bir gülümseme ile dadısına sevgiyle baktı. “Yanımda çalışan bir kadının ısrarları sonucu kendimi toparlamak zorunda kaldım diyelim.”

Yaşlı kadın dikkatle baktı ve dediği gibi bazı şeyleri geride bırakıp atlattığı belliydi. Üstüne üstlük gülüyordu. “Anlat bakalım şu kızı da öğreneyim seni bu şekilde güldürebilmek için ne yapmış.”

Böylece genç adam her gün genç kadının nasıl çıkıp geldiği ile ilgili her şeyi anlattı. Hiç bir şey atlamadı genç adam dadısına anlatırken yaşadıklarından. Yalanı sevmiyordu ama bir şey vardı ki kendisinin en dürüst olduğu kişi de sadece dadısıydı.

“Senin gibi bir suratsıza dayandı o kadar zaman bu kız demek. Gerçekten azimliymiş. Aferin kıza. Bir ara otele gidince uğrayıp da göreyim şu kızı da seni kimin dize getirdiğini anlayalım.”

GÜL'ÜN  SÜRPRİZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin