Orhan Bey ve Sümbül Hanım ikinci bir balayına çıkmaya karar vermişlerdi. Bir hafta Paris onların aşkına tanık olacaktı. Aslan ile Gül Nihal onların sabah erkenden gelerek el ele anlattıklarından sonra onlar adına çok sevinmişlerdi. Aslan tebrik için anne babasına bile sarılmıştı. Barış yapan çiftimiz uçağa bindikleri gün Elif Hanım ile Zeynep Hanım da geriye dönmüştü sonunda.
“Sizleri çok özledim çocuklar.” Derken kollarını açmış bekliyordu. “Üstelik aldığım iyi haberlerde harika.” Yıllar sonra arkadaşı olan Sümbül Hanımın mutluluğundan bahsediyordu.
Gül Nihal hemen annesi ile Elif Hanıma sarıldı. “Hoş geldiniz. Hiç gelmeyeceksiniz sandım bir hafta geçince.”
Zeynep Hanım kızına “Belki de gelmezdik.” Dedi gülerek. “Ama Elif oğlunu daha fazla kızdırmak istemedi.”
“Öyle mi?” diyen Aslan kaynanasını iki yanağından öptü. “Hoş geldiniz.” Ve sonra dadısına yöneldi.
“Telefonlarıma çıkmayarak beni kızdıracağını bildiğin halde” dedi.
“Bana surat yapma Aslan Efendi. Ben seni ve karını biraz baş başa bırakmanın iyi olacağını düşündüm.”
“ Seni aradığım zaman beş dakika benimle konuşsan olmazdı yani?”
Elif Hanımda oğlu gibi kaçlarını çatarak bakmaya başladı. “Beni otobüsten indiğim anda mı azarlamaya kalkıyorsun yoksa biraz eve gidip dinlenmeme izin verecek misin? Beş saattir arabanın içinde kısılmışım zaten bir de seni çekemem oğlum.” Kollarını oğluna açtı. “Yoruldum. Şimdi bana sarıl da eve gidelim.”
Aslan dayanamadı kendisi için açılan kolların arasına girdi. “Bu kadar çabuk beni yumuşatamazsın.” Ama çoktan yumuşamıştı bile.
“Ne yapalım, beklerim oğlum.”
Kaynanasına bakıp elindeki çantayı aldı dadısının çantasını alırken. “Araba yakında.” Dedi.
Gül Nihal annesinin koluna girdi. “Anne bize gelmek ister misin? Yoksa sen de hemen eve gidip yorgunluğunu mu atmak istiyorsun?”
“Beni eve bırakın kızım. Arabada sıkıntıdan daha çok yoruldum. Banyo yapıp uyurum biraz.”
“Tamam. Ee teyzem ne zaman gelmeyi düşünüyormuş?”
“Bir iki hafta sonra o da buraya gelecek. Doktor kontrolü varmış.”
Arabaya varmışlardı. İlk önce Zeynep Hanım evine bırakıldı sonra da yeniden yola çıkıldı. Elif Hanım eve varır varmaz kendini banyoya ardından da yatağına attı.
İki hafta sonra Gül Nihal otelde ufak bir kaza geçirdi. Odasından çıkmış asansöre yönelmişti ki bir anda ne olduğunu anlayamadan ayağı kaydı yere düştü.
Düşerken “Ahhhh.” Nidası ağzından çıktı.
Sesine “Gül Nihal iyi misin?” diyerek arkadaşı koştu yanına.
“İyiyim İpek ama lütfen git Aslan’ı çağır.” Canı yanıyordu, kıpırdamak istemiyordu. Bu yüzden yerde soğuk taşın üzerinde boylu boyunca kendisini bıraktı.
“Hemen geleceğim.”
Birkaç kişi daha gelmişti yanına yardıma hazırdı. Genç kadın sadece bir yudum suç içti başka bir arkadaşının yardımı ile. Başka bir şey yapmıyordu ne olur olmaz diye. Bebeklerine zarar gelmesini istemiyordu. Arkadaşları, otelin çalışanları da endişe ile başında bekliyordu karnına bakarak. Hepsinin korkusu aynıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL'ÜN SÜRPRİZİ
RomanceTek bir sevgiyi bilen bir adamın Ve ona aşık olan kadının İlmek ilmek sabırla, sevgiyle örülen aşkı.