Aslan karısına tepeden tırnağa ilgiyle baktı. Şahane karısının gözlerinin önündeki alımlı duruşu ile kalbi tekledi neredeyse. Gül Nihal’ in üzerindeki mayo beyaz tenine çok yakışmış olan gülkurusu ve parlak beyaz renginin karışımındandı. Bedenini kendi derisi gibi çepe çevre sarmış güzel kadının her santimini gözler önüne sermişti.
Hamileliğin etkisi ile dolgunlaşmaya başlamış olan göğüsleri kumaşın altından fırlamak istiyordu sanki. Ve Aslan onları tutmaya gönüllüydü. Uyurken karısına her sarılışında dokunmuştu o güzelliklere ama şimdi tüm ihtişamı, çekiciği ile saklanmadan karşısında duruyordu. Kendisine çekiyordu adeta. Çocukları daha doğmamışken o tepeciklere yumulmamışken kendi evlatlarını kıskanır olmuş onların yerinde olmayı hayal etmişti bir anda.
Bakışlarını aşağı yönlendirmesi ile de imrendiği, kıskandığı bebekleri ile karşılaştı. Zarif karısının çok hafif bir bombeliği vardı karın bölgesinde. O kadar çekici tatlıydı ki sarılmak karısını tam da bebeklerinin olduğu yerden öpmek istiyordu. Şişman değildi hala çok zayıftı ama bazı bölgelerden ufak çaplı dolgunluklar oluşmuştu. Bu ona daha da çekici bir hava katmıştı.
Uzun boylu değildi Gül Nihal ve zayıftı ama şimdi bakıyordu da bu hafif tepecik gibi oluşmuş olan dolgunluklar ona eski halinden daha da güzel, çekici bir görünüş kazandırmıştı. Ah lanet olsun karısı için deliriyordu ama onun kadar masum tatlı bir kadının karşısında azmış bir herif gibi görünmemek için kendine, nefsine hakim olmak zorunda kalıyordu. Ve bu hiç de kolay değildi karısını her gördüğü an da daha da zorlaşıyordu.
Gül Nihal kocasının gözlerindeki beğeninin farkındaydı ama en çok gözlerinin karnında odaklandığının da farkına varmıştı. Elini karnına götürerek okşadı. “Bebeklerimiz kendilerini belli ediyorlar değil mi?”
“Hem de muhteşem bir şekilde.” Cevabını veren kocası ayağa kalkmıştı.
“İkizler beni davul gibi yapıca pek de muhteşemlik kalmayacak.”
Aslan karısının tam yanında durdu. Gözlerine baktı sonra elini kaldırıp karısının eli ile hareket eden eline indirdi bakışlarını. “Sizin gözümde her zaman muhteşem kalacağınıza söz veririm.”
“Öyle mi?”
Karısının arkasına geçip kollarına onun bedenine doladı ama sarılmadan önce Gül Nihal’ in sırtını görmekten de geri kalmadı. Beli tamamen açıktı. Boynunda ince bir askı ve tam göğüslerinin yanından gelen bir ipin orta kısımda birleşimi vardı. O ipin ucundan tutup çekmek istedi fakat yapamadı. Onun yerine karısına arkadan sarıldı omzuna öpücük kondurup ellerini karnında birleştirdi. “Evet.”
Gül Nihal arkasında hala biraz önceki kıyafetleri ile duran kocasına dayandı. Omzuna, boynuna dokunan dudakların karnının okşayan elin keyfine vardı gözlerini kapayarak. “Üzerini değiştirmeyecek misin?”
“Değiştirmem lazım ama seni bırakmak istemiyorum.”
Gülerek “Tamam, yüzme dersi önemli değil nasıl olsa.” Dedi.
Ama Aslan hemen “Sıvışamazsınız Gül Nihal Hanım.” Diyerek yatak odasına gitmek için karısını serbest bıraktı. “Sakın kaçma hemen geliyorum.”
Aslan suyun içine girmişti bile ama Gül Nihal hala havuzun kenarındaki masada oturuyor kocasına bakıyordu. Suya girmeye cesaret edemiyordu. Sanırım çocukluğunda çok fazla köpek balığı, piranha gibi filmler izlemişti. Çocukluğunun etkisinden kurtulamamıştı her halde. Evinde olan içinde su ile kocasından başka bir şey olmayan havuza dahi girmeye korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL'ÜN SÜRPRİZİ
RomanceTek bir sevgiyi bilen bir adamın Ve ona aşık olan kadının İlmek ilmek sabırla, sevgiyle örülen aşkı.