GÜL'ÜN SÜRPRİZİ - 32

33.3K 1.5K 17
                                    

Bir saat sonra otele giriş yapmış odaya çıkmışlardı. Karısının somurtmasına pek aldırmamaya çalışıyordu Orhan Bey. Nasılsa konuşmayı başarabilirlerse bu gece her şey son bulacaktı. Ya iyi olacak ya da kötü olacaktı sonu ama bitecekti. Dönüş yoktu, istemiyordu.

Her zaman kaldığı o da bu akşam doluydu. Dün gece orada kalmıştı zaten. Bu gece içinde mecburen başka bir oda tutmak zorunda kalmıştı. Normalde her zaman kaldığı odası haftanın tek günü hep kendisine ayrılırdı. Eh karısı da artık dinleyeceklerini burada dinlemek zorunda kalacaktı. Odaya çıkmadan önce her zaman yaptığı gibi yemek siparişini de verdi. Karısına sorma gereği duymadı. Madem her şey açığa çıkacaktı buna da gerek yoktu. Çok sevgili karısı burada ne haltlar karıştırmaya geldiğini böylece öğrenecekti.

Sümbül Hanım arabadan beri susuyordu şimdi de odanın her köşesini inceliyordu. Oğlunun oteli kadar güzel değildi belki ama temizdi. Sadece odayı dizayn eden kişi işini pek iyi yapamamıştı o kadar. Kocasının kendisini bu kadar küçük bir odaya hapsetmiş olmasına şaşırıyordu. Her zaman bir suit tutarlardı halbuki ama bu ise sadece sıradan bir odaydı. Ne yemek bölümü ile yatak odası ayrılmış ne de gösterişli bir havası vardı.

Ama kendisi sevmişti bu odayı. Durduğu yerden bakınca önünde hemen camlar, sağ tarafında televizyon, masa, koltuklar vardı. Sol tarafında biraz arkasına doğru gelen kısımda ise çift kişilik yatak. Geniş, rahat olduğunu düzeninden belli eden, kocası ile bu akşam yatması gerektiği yatak. Yine aklına nasıl odalarını ayırdıkları sorusu geldi. Kendisi yan odaya geçmişti ama neden? O kadar çok şey olmuştu ki artık ne düşünce ile neler yaptığını kestiremiyordu. Kim bilir neye alınmış ya da kızmıştı da odayı terk edip kocasını bırakmıştı.

Hadi kendisi gitmişti, hata yapmış zaten açık olan aralarına bir de uçurum ekleyerek daha da birbirlerinden kopmuşlardı. Peki, o neden kendisine hesap sorup yanımda kalmanı istiyorum dememişti. Sevmese bile en azından karısını neden bir kadın olarak kollarında, yatağında istememişti? Sevdası uğruna gurundan çok fazla şey kaybetmişti zaten ama bir de sevdiği adam tarafından arzulanmamak hep kahretmişti yüreğini. Elindekiler ile idare etmişti yine. Yine pembe hayaller kurmuş her şeyin tersine döneceği günü beklemişti. Sonuç işte burasıydı.

Bu sırada odanın kapısı çalındı. Kocası kapıyı açınca genç, güler yüzlü bir genç içeri elinde yemek arabasını ilerletirken girdi. “Karım bu akşam da geldiğinizi söyleyince çok şaşırdım Orhan Bey. Üstelik bu sefer karınızda sizinle erkenden gelmiş.”

“Öyle oldu Oktay.”

Genç adam getirdiği yiyecekleri hemen televizyonun önündeki masaya sermeye başladı. “Bizde karımla birazdan çıkacaktık. Sizi tekrar görmek güzel. Hem de karınızı ilk defa görmek ise ayrıca güzel.”

Sümbül Hanım kocası ile otel çalışanının samimiyetini anlayamadı. Ama gencin kocasına hayran olduğu belliydi de asıl kafasını kurcalayan karınızda erken gelmiş sözü idi.

Genç garson “Hoş geldiniz Sümbül Hanım.” Dedi. “Karım ve ben size bir kez daha teşekkür ederiz ama tabi ki bunu bizzat size söylemek başka.  Eşiniz teşekkür mesajımızı iletmiştir sanırım.”

Neler oluyordu burada? Yine de Sümbül Hanım bozuntuya vermeden gence gülümsedi. “Tabi ki iletti.” Dedi. “Ama ikinci bir teşekküre gerek yoktu, ne yaptım ki o kadar?” Bu doğruydu işte. Ne yapmıştı genç adama göre acaba.

“Öyle demeyin. Karım ile bana verdiğiniz hediye harikaydı.”

“Beğenmenize sevindim.”

Genç masaya tüm yemekleri, kadehleri yerleştirince çıkmak için kapıya yöneldi. “Sonunda karşılaştığımıza çok sevindim Sümbül Hanım. Size iyi geceler.” Ve çıkıp gitti.

GÜL'ÜN  SÜRPRİZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin